"bir haç" - Translation from Turkish to Arabic

    • صليب
        
    Ve burada da vücudunda ters dönmüş bir haç beliriyor. Open Subtitles و مثل هذا، لقد بدأ يظهر صليب في داخل جسده.
    O sadece bir haç, sen haçı bozuyor... Open Subtitles ولكنه مجرد صليب. اسمع يا زاكرى طوال حياتك
    Çevresi haleden yayılan beyaz ışıkla doluydu ve elinde pırıl pırıl parlayan gümüş bir haç vardı. Open Subtitles هالة من الضوء ألآبيض حولها وكانت تحمل صليب فضى لآمع
    Bunu hazır bulundurduğumu? Sence neden masamda bir kazık ve çantamda bir haç saklıyorum? Open Subtitles لماذا لدى عصا فى درج مكتبى و صليب فى حقيبتى؟
    Taşıdığım haç, çok kültürlü ve çok renkli bir haç. Open Subtitles ستلاحظ أنه متعدد الألوان صليب متعدد الألوان هذا بسبب أننى أؤمن
    Bakalım koca bir haç için bana ne kadar mal verecek. Open Subtitles انظر كم كيس حشيش ستبادلني به مقابل صليب عملاق
    Sağ elinde ağaçtan bir haç var. İşaretiyle bir çok ok atılıyor... Open Subtitles وفي يده اليمنى صليب خشبي وأتلقى كثير من السهام الطائرة
    Bir Alman uçağı vurunca uçağınıza bir haç koyarsınız. Open Subtitles إن إصبت ألمانى واحد، فسوف تضع صليب على طائرتك.
    Davalı yan komşuları olan Afro-Amerikalı bir ailenin evinin önünde bir haç yakmış... Open Subtitles و قام المدعى عليه بحرق صليب في الساحة الأمامية لمنزل عائلة من أصول إفريقية كانوا يعيشون بقربه
    Çalı çırpıdan küçük bir haç yapmıştı. Open Subtitles لقد صنع أروع صليب صغير من الخشب الطافي على المياه. أين جثته؟
    Belgesel ekibindeki herkes bir haç giydi ve filmin konusu olanlara karşı savunma kazandı. Open Subtitles وكل عضو فى الطاقم يرتدى صليب وتم منحه الحماية من خلال موضوعات الفيلم
    Bunda bir haç var. Bence o bir haç değil. Çok kısa. Open Subtitles هذه لديها صليب لا اظن ان هذا صليب انه قصير للغايه
    18 Ağustos 1999'da... güneş sistemimizdeki gezegenler bir haç biçimi alarak dizilecek. Open Subtitles في الثامن عشر من أغسطس 1999... كواكب مجموعتنا الشمسية ستصطف على شكل صليب.
    Tek bir küpe. Sallanan bir haç. Open Subtitles كانت قرط أذن واحد على شكل صليب به مسيح
    Ön bahçedeki çimin üstüne kocaman b.ktan bir haç koyarak. Open Subtitles وضع الحقير صليب عملاق في حديقتكم.
    Yolun başında eski, tahta bir haç var. Open Subtitles هناك صليب خشبى فى بداية الطريق
    Kral yanlıları insanların evlerine gidermiş ve duvarda bir haç bulurlarsa Tanrı yardımcın olsun. Open Subtitles سمعت بأن المولين يذهبوا لمنازل الناس وليساعدك الرب اذا عثروا على صليب واحد على الجدار سمعت بأن المولين يذهبوا لمنازل الناس وليساعدك الرب اذا عثروا على صليب واحد على الجدار
    Her adamın suratına kırmızı bir haç çizilmişti. Open Subtitles كل رجل منهم كان مرسوم على وجهه صليب حمر
    Kalmamızı istedi çünkü Glass'ın mezarının üzerine koymak için en azından bir haç falan yapabilecekti. Open Subtitles لقدجادلنيمن أجلالبقاء،لكي.. على الاقل يتمكن من بناء صليب أو ما شابة ،)ويضعه على قبر (غلاس .وهذا ما فعله
    Üzerinde bir roket olan bir haç. Open Subtitles هل هذا صليب عليه صاروخ ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more