"bir hayatı var" - Translation from Turkish to Arabic

    • لديه حياة
        
    • لديها حياة
        
    • لديها حياةٌ
        
    • لديها حياتها
        
    • لديهم حياة
        
    • لدية حياة
        
    • أتحيا
        
    Sen onun kötü hâlini hiç görmedin. Tekrar bir hayatı var artık. Open Subtitles لم ترين أبداً مدي السوء الذي كان فيه لديه حياة مرة أخري.
    Nasıl beceriyorlar bilmiyorum ama benden başka herkesin kendine ait bir hayatı var. Crosby öyle. Open Subtitles لا أعلم كيف يحدث ذلك ، لكن يبدو بأن الجميع لديه حياة خاصة به
    Bazılarımızın dönmesi gereken sosyal bir hayatı var. Open Subtitles البعض منّا لديه حياة إجتماعيّة عليه العودة إليها.
    Biliyorum duyması zor ama, onun şimdi bir hayatı var. Open Subtitles أعرف أنه من الصعب سماع هذا, لكن لديها حياة الآن
    Hiç sosyal aktivitesi olmayan, münzevi bir hayatı var. Open Subtitles لديها حياة عزلة مؤلمة بدون احتكاك اجتماعي
    Önünde yaşayacağı uzun bir hayatı var. Open Subtitles لديها حياةٌ كاملة لتعيشها
    - Artık bir hayatı var. Büyüdü Open Subtitles ـ لقد كبرت واصبح لديها حياتها.
    Babana ne dersin, yeni bir hayatı var yeni çocukları, yeni yeni boklar. Open Subtitles حسن، ماذا عن أبي؟ لديه حياة جديدة وأبناء جدد وما شابه.
    Harika bir hayatı var. İstediği her şey alınıyor. Open Subtitles لديه حياة رائعة، ويحصل على كل ما يشتهيه
    Onun da bir hayatı var. Cevabı da hayır. Geri dönmeyecek. Open Subtitles لديه حياة الآن، الإجابة بالرفض، لن يعود
    Babamın şimdi başka bir hayatı var, yeni bir ailesi var. Open Subtitles إن أبي لديه حياة أخرى الأن عائلة جديدة
    Koca bir hayatı var. Open Subtitles لديه حياة كاملة
    Harry bunun için uygun değil. Onun bambaşka bir hayatı var. Open Subtitles هاري) ليس مستعد الآن) لأن لديه حياة أخرى
    Haylee'nin New York'ta güzel bir hayatı var harika bir işi, iyi arkadaşları. Open Subtitles هايلي لديها حياة رائعه في نيويورك وظيفه مذهله, أصدقاء رائعين
    Onun gibi birisiyle hiç tanışmamıştım. Muhteşem bir hayatı var. Open Subtitles لم اقابل مثلها ابدا لديها حياة مدهشة
    Onun da bir hayatı var sonuçta. Open Subtitles أقصد ، أن لديها حياة ، كما تعلم
    Martine'in Paris'te bir hayatı var. Open Subtitles مارتين لديها حياة في باريس ، عمل
    Ama Helios'ta yeni bir hayatı var. Open Subtitles ولكن لديها حياةٌ جديدة (في (هيليوس
    Kendine ait bir hayatı var. Open Subtitles لديها حياتها الخاصة.
    Ailenin tuhaf bir hayatı var. Oğullarının biri ülke için kendini feda ediyor. Open Subtitles أبويك كانت لديهم حياة غريبة أحد الأبناء ضحّى بحياته لأجل بلاده..
    Tavukların komik bir hayatı var. Open Subtitles الدجاج لدية حياة مضحكة
    Adına uygun bir hayatı var mı peki? Open Subtitles أتحيا وفقاً لاسمها؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more