"bir hayvanı" - Translation from Turkish to Arabic

    • حيوان
        
    • حيواناً
        
    bir hayvanı öldürmenin en acısız yolu kafasını hızlı bir şekilde kesmektir. Open Subtitles أكثر وسيلة غير مؤلمة لقتل حيوان هي قطع الرأس بضربة قاضية سريعة
    Vahşi bir hayvanı canlı bir adamla besleyince neler hissettin? Open Subtitles ما كان شعورك عندما أطعمت رجلاً حياً إلى حيوان وحشي؟
    Yüzünde kalıcı bir gülümsemeyle doğan bir hayvanı kim nasıl sevmez ki? TED ما أعنيه، ما الذي لا يمكنك أن تحبه في حيوان وُلد بابتسامة ثابتة على وجهه؟
    Daha önce gördüğün bir hayvanı gördüğünde, onun bir yırtıcı olma ihtimali hiç görmediğin hayvana göre azdır. TED صحيح؟ أي حيوان تراه وقد رأيته من قبل أقل إحتمالاً لأن يكون حيواناً مفترساً عن الحيوانات التي لم تراها من قبل.
    Öyle değil mi Lewis? Öyle. Bir insan bir hayvanı nasıl vurabilir anlamıyorum. Open Subtitles لا أقدر أن أستوعب كيف يمكن لشخص ما أن يقتل حيواناً
    Kemerin sanki küçük bir hayvanı sindiriyormuş gibi görünüyor. Open Subtitles الأمر يبدو كما لو كان حزامك يهضهم حيواناً صغيراً
    Söyledim, vahşi bir hayvanı kafesten çıkarmak gibi. Open Subtitles لقد أخبرتك , هو مثل إطلاق سراح حيوان متوحش خارج قفصه
    Ama bir hayvanı, bir insanı sevdiğin gibi sevemezsin. Open Subtitles ولكن, لا يُمكنك أن تُحب حيوان ًبنفس الطريقة التي تحب بها شخصا.
    Eğitimli bir hayvanı vahşi doğaya sokmak her zaman risklidir. Open Subtitles إنها لمجازفة خطرة دائما حيوان أليف إلى داخل الوحوش
    22 kilometrelik saklanabileceği su alanı varken bir hayvanı yakalamaya çalışmak anlamsız. Open Subtitles من الحماقة اصطياد حيوان مختبئ في 24 ميل من المياه
    Okşayamıyorsun diye bir hayvanı sevmemek olmaz. Open Subtitles حسنا , لا تستطيع ان يستثنى حيوان لمجرد انه ليس ودود
    Başardık! Sonunda, insan küçük tüylü bir hayvanı yendi. Open Subtitles لقد نجحنا، وأخيرا انتصر الإنسان على حيوان صغير مليء الفرو
    bir hayvanı öldürmek, kendi başına rahatsız edici bir iş. Open Subtitles قتل حيوان هو في حد ذاته، عمل مثير للقلق.
    bir hayvanı kurtarmak için hayatını riske attığında gerçekten özel bir bağ oluşur. Open Subtitles لما تخاطر بحياتك عشان تنقذ حيوان فبتتكون رابطة قوية بينك وبينه
    Sözümü dinlemedin, buraya gizlice geldin ve savunmasız bir hayvanı mı öldürdün? Open Subtitles لقد عصيتني، تسللت لهنا وقتلت حيواناً مسكين؟
    Buna mı ihtiyacın var? Sen duygusal olarak basit bir hayvanı mı tercih ediyorsun? Open Subtitles هل تفضّل حيواناً لا يتميّز بعمق العاطفة؟
    Ve sanırım oğlumun buralarda bir yerde bir hayvanı var. Open Subtitles اعتقد ان ابنى لديه حيواناً ما مخبأ هنا فى مكاناً ما
    Yaralı bir hayvanı avlarken hemen kovalamaya başlamazsın. Open Subtitles كلاّ، حينما تُطارد حيواناً مجروحاً، فإنّك لا تبدأ بمُطاردته مُباشرة.
    Ana vatanımda vahşi bir hayvanı ilk gördüğümde 25 yaşındaydım, hem de aslanlar ve Afrika yaban köpeklerinin evimden sadece birkaç kilometre ötede yaşamasına rağmen. TED كانت المرة الأولى التي رأيتُ فيها حيواناً برّياً في بلدي وأنا في الخامسة والعشرين من عمري، على الرغم من أنه كانت الأسود والكلاب البرية الأفريقية تعيش على بعد بضعة أميال من منزلي.
    bir hayvanı yemen için onu sevmen mi gerekiyor? Open Subtitles كي تأكلي حيواناً , هل لابد أن تحبينه؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more