"bir hedef" - Translation from Turkish to Arabic

    • هدفاً
        
    • هدف
        
    • هدفا
        
    • هدفًا
        
    • بهدف
        
    • لهدفٌ
        
    • الأهداف
        
    • أهدافاً
        
    • هدفاَ
        
    • هدفٌ
        
    • وهدف
        
    • عين ثور
        
    Güzelliğim, zekam, bikiniye hazır vücudum, beni kolay bir hedef yapıyordu. Open Subtitles جمالي , ذكائي وشكل جسمي في البكيني جعل منِّي هدفاً سهلاً
    O zaman, öncelikle bir hedef belirleyin: olumsuz olarak stereotipleştirmiş olabileceğiniz bir gruptan birini seçin. TED حسناً اولها .. هو .. حددوا هدفاً وهو أن تتعرف على شخص واحد ينتمي الى جماعة فكرية كنت تهاجمها بأفكار نمطية سلبية
    Beni yanlış anlamayın. Bence mutluluk, çocuk için mükemmel bir hedef. TED ولا تفهموني بطريقة خاطئة أظن أن السعادة لأطفالنا هي هدف رائع.
    Burada Kaliforniya'da salınımı azaltmak için çok iddialı bir hedef var. TED هنا في ولاية كاليفورنيا، هناك هدف طموح جدًا للحد من الانبعاثات.
    FBI benim bir hedef olduğumu söyledi, yani sende öylesin Open Subtitles ومكتب التحقيقات يقولون اني اصبحت هدفا وانت ايضا اصبحت هدفا
    Şimdi eğer bu küçük markayı izliyorsan bu apaçık küçük bir hedef haline geldi. TED إذا كنت تنظر إلى هذه الفيشة الحمراء فقد غدت هدفًا صغيرًا أو ما يشبه أداة تضليل
    Yani kas hücreleri var; ancak bölünmüyorlar. Dolayısıyla kanserin dişini geçirebileceği bir hedef değil. TED اي أنه هناك خلايا عضليه، لكنها لا تنقسم، لذا فإنها لا تشكل هدفاً للسرطان.
    bir yol bulmalıydık. Dünyadışı Zeka Arayışı, SETI’de çalışan arkadaşlarımızdan birini ikna ettik, peşinde koşulacak sıradışı bir hedef olacaktı. TED ومعاً ،أقنعنا زميلاً لنا يعمل لدى "سيتي": البحث عن ذكاء خارج الأرض، بأن هذا من شأنه أن يكون هدفاً للمتابعة.
    Dünyadaki hacker'ları zekâmızla alt edemeyiz fakat onlara küçük bir hedef sunabiliriz. TED نحن لا يمكننا أن نكون أكثر دهاءً من المخترقين حول العالم، ولكن ربما نستطيع أن نقدم لهم هدفاً أصغر.
    Yakın bir zaman sonra hormonlarınız yüzünden arabası olan, dar kotlu, kibar konuşan erkekler tarafından nasıl kolayca bir hedef haline geleceğinizi açıklamak amacıyla şimdi size kısa bir seks eğitim filmi göstereceğim. Open Subtitles صف، لكي نوضّح لكم كيف ستكون هورموناتكم هدفاً سهلاً، لكل مغازل معسول الكلام، يمتلك سيارة وبنطال ضيق.
    Onun muhtemel bir hedef olabileceğini düşündüm. Onu uyarmaya gittim. Düşündüğüm doğru çıktı da. Open Subtitles وأعتقدت بأنه قد يكون هدفاً محتملاً وذهبيت لتحذيرة وكنت على حق.
    Kollarındaki ve göğsündeki yanıklar seni açık bir hedef haline getirmiş. Open Subtitles الحروق علي صدرك و ذراعك عرضت لحمك مما جعلك هدف سهل
    Cinsel saldırı için kolay bir hedef, ama saldırı olmamış. Open Subtitles كانت لتكون هدف سهل لاعتداء جنسى، لكن لا شىء حدث
    Önlerinde açık bir hedef olduğu zaman dört dörtlük ileri taktik yapabilirler. Open Subtitles قادرين تماماً على الحصول على إستراتيجيات متقدمة عندما يكون لديهم هدف واضح.
    Camın önünde durarak harika bir hedef oluşturuyorsun. Open Subtitles أنك تمثل هدفا عظيما بوقوفك عند تلك النافذه
    Demek istediğim, Hollywood'u büyük bir hedef haline getiren fahişelerdir. Open Subtitles ما احاول قوله , هو ان البغايا هم من جعلوا من هوليوود هدفا كبيرا للشائعات
    Bu durum toplu savunma için harika bir hedef. TED وهذا يجعله هدفًا مثاليًا لدعمه بشكل جماعي.
    Bu görselin çağındayız, paylaşılıyor, viral oluyor ama aynı zamanda bir hedef hâline geliyor. TED إن هذا عصر الصورة، يسهل مشاركتها، وتنتشر على نطاق واسع، ولكن هذا يجعلها أيضًا هدفًا أساسيًا.
    Bütün bu değişik tekmeler bize sistemi anlayıp anlamadığımızı test etmek için bir hedef verir. TED كل واحدة من تلك التدخلات تزودنا بهدف لمعرفة ما إن كنا نفهم شيئا ما عن هذا النظام.
    CIA zor bir hedef. Open Subtitles ان وكالة الاستخبارات لهدفٌ صعب
    Sırtına bir hedef tahtası koydun ve birilerini ateş etmeye davet ettin. Open Subtitles لقد وضعتم لوحة لتسديد الأهداف على ظهرها ودعوتم شخصاً ما للتصويب نحوها
    En azından yalnız olmadığımız için kolay bir hedef değiliz. Open Subtitles على الأقل، إن كنا معاً، فلن نكون أهدافاً سهلة.
    Ama onu bu listeye aldırmak bir hedef haline getirir. O zaman bir öneride bulunun. Open Subtitles لكن تصنيفها بهذه الطريقة يجعل منها هدفاَ
    Bu çeşit bir hata modu kaçınılmaz görünüyor ve bu da kesin ve net bir hedef konulmasından kaynaklanıyor. TED لايبدو بأنّ تجنّبَ أخطاءٍ كهذهِ أمرٌ ممكن وهذا لأنّ الروبوتَ لديه هدفٌ صريحٌ.
    Kendimize güzel şişman bir... hedef bulup bu bebeklerin neler yapabildiğine bir baksak nasıl olur? Open Subtitles ماذا تقولين أننا وجدنا لأنفسنا عملا جميلاً ، وهدف مثير ولنرى ما يمكن لهؤلاء الصواريخ القيام به؟
    - bir hedef var ve hedefin merkezi dolar simgesi. Open Subtitles هناك عين ثور و هي إشارة الدولار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more