"bir hiç" - Translation from Turkish to Arabic

    • نكرة
        
    • بلا شيء
        
    • لا شيءُ
        
    • لا يوجد في
        
    • لا يساوي شيئا
        
    • يُمكن مُقارنته
        
    Bir de ailenle her konuşmanda bir hiç olduğunun hatılmasını dene. Open Subtitles حاولي ان تُذكري بإنكِ نكرة كل مرة تتحدثين فيها مع والديكِ
    Sahte "birisi" olmak gerçek bir "hiç kimse" olmaktan iyidir. Open Subtitles ان اكون شخصاً و لو مزور على أن اكون نكرة حقيقي
    Sahte "birisi" olmak gerçek bir "hiç kimse" olmaktan iyidir. Open Subtitles ان اكون شخصاً و لو مزور على أن اكون نكرة حقيقي
    Hak ettiğin şey nedir? Senin gibi yetenekli ve deneyimli bir adam, yakılmış, açıkta kalmış, bir hiç mi? Open Subtitles رجل بمهاراتك , بخلفيتك , مكشوف ,فى العراء , بلا شيء ؟
    Yani, işimi yapmama engel olursan o zaman bir hiç olurum. Open Subtitles أَعْني، إذا أنت تَمْنعُني من عَمَل عملِي، ثمّ أَنا لا شيءُ.
    # Dinle, mermerden yapılmış bu minareler senin büyüleyici güzelliğinle karşılaştırılınca bir hiç. # Open Subtitles "اسمع، تلك المآذن المصنوعة من الرخام .. " "هل لا يوجد في المقارنة لجمال يفتن الخاص ".
    Benim için yaptıklarının yanında bir hiç kalır. Open Subtitles هو لا يساوي شيئا لردّ جميلها عليّ لكُلّ شيء عملته لأجلي
    Bu çocuğa olabilecek herhangi bir şey, bu şehre olabileceklerin yanında bir hiç kalır. Open Subtitles أياً كان ما قد يحدث لذلك الطفل لا يُمكن مُقارنته بماقديحدثلتلكَالمدينة.
    Neden hala o telefonlar olmadan benim bir hiç olduğumu anlamıyorsun? Open Subtitles لِم لا تفهمين أنني نكرة بدون هذه المكالمات؟
    İnsan 17'sinde, büyüyünce bir hiç olacağını bilemez. Open Subtitles عندما تكون في السابعة عشرة ، لاتتوقع.. أنك كبرت لتصبح شخص نكرة
    Ondan hiçbir şey alamazsınız çünkü o bir hiç. Open Subtitles كل ما ستحصلون عليه منه هو لا شيء، لأنه نكرة
    Ondan hiçbir şey alamazsınız çünkü o bir hiç. Open Subtitles كل ما ستحصلون عليه منه هو لا شيء لأنه نكرة
    Senin gibi olamam baba. Ama bir hiç olmak da istemiyorum! Open Subtitles لن أصبح مثلك يا أبي لا يمكنني فعل ذلك لكنني لا أريد أن أكون نكرة
    Her ne yanlış yaptıysam içimdeki vicdan azabı senin öfkenle kıyaslandığında bir hiç kalıyor. Open Subtitles أيّما يكُن ذنبي، فإنّه نكرة مقارنة بذنبك.
    Basit. Amcan savaşın bitmesini istemiyor çünkü savaş olmazsa, o bir hiç olur. Open Subtitles ببساطة، عمك لا يريد إنهاء الحرب، لأنه نكرة بدونها
    bir hiç'in davetine gelen kalabalığa bak. Open Subtitles على النقيض تماماً عدد المدعوين للحفل الذي أقــامه شخص نكرة
    Bu güç seni ne kadar tutarsa tutsun, senin gücüne kıyasla o bir hiç. Open Subtitles أيمّا يكُن ما يسقمك بقوته، فإنه نكرة حيال قوتك.
    Senin savaşını verdiğin barış, onlara göre şehrin kontrolünü alma sözüne kıyasla bir hiç. Open Subtitles يرتأون أن السلام الذي جاهدت لأجله نكرة حيال الوعد باستعادة السيطرة.
    "Wayne Security en az Wayne X kadar güncel ve bunu yapanlar kesinlikle bir hiç değil." Open Subtitles وين الأمنية مثل وين اكس و من صنع هذا بالتأكيد ليس نكرة
    Benim için onca zaman ve para harcadın ve eline koca bir hiç geçti. Open Subtitles أضعت كل الوقت والأموال محاولا أن أصل لمكانة ما , وانتهي الأمر بلا شيء
    Beni ilgilendirmiyor. O bizim için bir hiç. Open Subtitles أنا لا أَهتمّ سواء عاش أَولا هو لا شيءُ إلينا.
    # Dinle, mermerden yapılmış bu minareler senin büyüleyici güzelliğinle karşılaştırılınca bir hiç. # Open Subtitles "اسمع، تلك المآذن المصنوعة من الرخام .. " "هل لا يوجد في المقارنة لجمال يفتن الخاص ".
    Avustralyalı ustası olmadan bir hiç. Open Subtitles الإسترالي لا يساوي شيئا بدون سيده
    Bu çocuğa olabilecek herhangi bir şey, bu şehre olabileceklerin yanında bir hiç kalır. Open Subtitles أياً كان ما قد يحدث لذلك الطفل لا يُمكن مُقارنته بماقديحدثلتلكَالمدينة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more