"bir iş değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليست وظيفة
        
    • ليس عملاً
        
    • عمل غير
        
    • ليس وظيفة
        
    • ليست بعمل
        
    • ليس عملا
        
    • ليست مهمة
        
    • هذا ليس عمل
        
    • ليس بالعمل
        
    • ليس بعمل
        
    • ليس عملًا
        
    • ليست الوظيفة
        
    • ليست بوظيفة
        
    • لَيسَ عملاً
        
    • العمل ليس
        
    Bu şerifin yapacağı bir iş değil. Open Subtitles هذه ليست وظيفة الشريف ماذا لو عرفوا اني لم أمت ؟
    Benim için iyi bir iş değil çünkü bundan daha iyiyim ve daha iyi olduğumu siz de biliyorsunuz. Open Subtitles , ليست وظيفة جيدة لي لأنني أفضل من ذلك و أنت تعرف أني أفضل من ذلك
    Benim için iyi bir iş değil çünkü bundan daha iyiyim ve daha iyi olduğumu siz de biliyorsunuz. Open Subtitles , ليست وظيفة جيدة لي لأنني أفضل من ذلك و أنت تعرف أني أفضل من ذلك
    Fena bir iş değil. Alışmaya çalışıyorum ama bahşişler iyi. Open Subtitles انه ليس عملاً سيئاً،اني اعتاد عليه ولكن البقشيش رائع
    Moda ciddi bir iş değil demek istemiyorum, Allah muhafaza. Open Subtitles انا لا اقول ان الازياء - لا سمح الله 0 - عمل غير جاد
    Bayan, bu amatörlere göre bir iş değil. Open Subtitles سيدة، وهذا ليس وظيفة للهواة.
    Basketbol gerçek bir iş değil. Open Subtitles كرة السلة ليست بعمل حقيقي
    Karmaşık bir iş değil, ama doğru yapılması gerek. Her şey gibi. Open Subtitles إنه ليس عملا صعبا لكنه يجب أن يتم بدون أخطاء
    Kolay bir iş değil, ama tabii, içeri gel. Open Subtitles ليست مهمة سهله، لكن بالطبع تفضل
    Çok nadiren sıradan maddeyle etkileşime giren parçacıkları aramak acele edilecek bir iş değil. Open Subtitles إن البحث عن الجزيئات التي بصعوبة تتفاعل مع المادة العادية ليست وظيفة الغير صبورين
    Canım, eğer gerçek bir iş istiyorsan, ...yapabileceğin tonla iş var ama bizim yaptığımız bir iş değil. Open Subtitles إذا كنت تريد وظيفة حقيقية، ياعزيزي هناك اشياء كثيرة يمكنك فعلها ولكن ما نقوم به ليست وظيفة
    Süper bir iş değil fakat hep güzel şeyleri muhafızlar yapar. Open Subtitles إنها ليست وظيفة مبهرة... ولكن الحارس الجيد... يفعل أفضل ما يستطيع.
    Bayan Harmon, bu bir iş değil. Bana göre, buraya gelmek idamı ertelemek gibi. Open Subtitles يا سيّدة هارمون و هذه ليست وظيفة هذا وقتُ التنفيذ بالنسبة لي
    Başkan olmak kolay bir iş değil. Open Subtitles إنها ليست وظيفة سهلة أن تكون رئيس
    Bu onun için bir iş değil, bir savaş. Open Subtitles إنها ليست وظيفة بالنسبة له .. إنها حرب
    Biliyorum...biliyorum bu sana zor zamanlar yaşatıyor, ve-ve bu bebek olayı...açıkça kolay bir iş değil, ve bununla iyi baş ettiğini düşünüyorum. Open Subtitles , أعرف انكِ تمرين بوقت عصيب . . و الأمر مع الطفل , من الواضح انه ليس عملاً سهلاً
    Hayır, evlat. Bu mor kurutma kâğıtlık bir iş değil. Open Subtitles كلاّ يا بنيّ، هذا ليس عملاً مع المخدرات.
    Pek hoş bir iş değil. Open Subtitles عمل غير ممتع
    Bayan, bu amatörlere göre bir iş değil. Open Subtitles سيدة، وهذا ليس وظيفة للهواة.
    Basketbol gerçek bir iş değil. Open Subtitles كرة السلة ليست بعمل حقيقي
    Bu fazla bir iş değil ama içini temizlerim. Open Subtitles أنه ليس عملا كثيراً.. لكن سيكون عليا ان أخرجها من الداخل نظيفة
    Ayrıca süperanne olmak kolay bir iş değil. Open Subtitles والأمّ الخارقة ليست مهمة سهلة.
    Kadına göre bir iş değil. Neden erkeklerden biri yapmıyor? Open Subtitles هذا ليس عمل امرأة لماذا لا يقوم به أحد الرجال؟
    İyi bir iş değil. Bir çok düşmanım var. Open Subtitles ليس بالعمل الجيد أنا لدي كثير من الأعداء
    O iş 13 yaşındaki çocuğun yapabileceği bir iş değil. Open Subtitles هذا ليس بعمل لفتى عمر 13 عاماً
    Cenazecilik kimsenin kendini adayacağı türden bir iş değil sanırım. Open Subtitles . ليس عملًا ينجرفُ له المرء؛ متعهّد دفن
    Bu, herkesin istediği bir iş değil efendim. Open Subtitles إنها ليست الوظيفة التي يرغب الجميع في أدائها، يا سيدي.
    Bak, aklında yüzlerce telefon var biliyorum, pek heyecan verici bir iş değil ama daha bir şey bulamadın mı? Open Subtitles إنصت، أعلم بأنه يوجد كثيرًا من المعاكسات في الهواتف هذه ليست بوظيفة مثيرة، لكن هل وجدت أي شيء بعد؟
    Seni temin ederim, her zamanki gibi bir iş değil. Open Subtitles حَسناً، إنه لَيسَ عملاً كالمعتاد، أَمْنحُك أياه
    Unutmayın, son anda yetişecek bir iş değil bu. Open Subtitles تذكّروا, هذا العمل ليس لكي نقدّم ما عندنا فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more