Joel, bunu bir işaret olarak görsene. Yeni bir hayata başla. Değil mi? | Open Subtitles | لماذا لا تفكر في ذلك يا جول على أنه إشارة لتتمهل وتفكر ملياً. |
Aslında, hiç çizik almadan kurtuldum. Bunun bir işaret olduğunu anladım. | Open Subtitles | في الحقيقة، لقد خرجت وبدون أي خدش أعتقدت بأن تِلك إشارة |
Uyduların yakalayabilmesi için kumun üzerine büyük bir işaret yapıyor. | Open Subtitles | إنه يبني إشارة كبيرة على الرمال حتى تراها الأقمار الصناعية |
Ama onu Deccal olduğunu gösteren bir işaret daha var. | Open Subtitles | و عموما فهناك علامه تمكن من التعرف عليه كعدو المسيح |
Neden bana bir işaret falan yapmadın? | Open Subtitles | لماذا لم تعطينى اشارة او شىء من هذا القبيل؟ |
Keşke Tanrı, seninle Peter Donahue'nun birlikte... olmanız gerektiğini belirten bir işaret gönderseydi. | Open Subtitles | اتمنى لو كانت هناك علامة من اله تخبرنا انه انت وبيتر دوناهيو يجب ان تكونا معاً |
Tek bilmek istediğim senin gelmene izin verecekleri herhangi bir işaret var mı? | Open Subtitles | أريد فقط أن أعرف. هل هناك أي علامة على الإطلاق بأنهم سيدعوكم تأتوا؟ |
Beni hala biraz sevdiğine dair küçük bir işaret verir misin bana? | Open Subtitles | هل يمكنكِ لو سمحت أن تمنحيني إشارة أنّكِ ما زلت تحبينّني قليلاً؟ |
Ona uzaktan korkması gereken bir durum olmadığını anlatan bir işaret çakabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن اعطيه إشارة من بعيد لأبين له إنه لا يخاطر بشىء |
Eğer düğünü durdurmak kaderim olsaydı, ortada bir işaret falan olurdu. | Open Subtitles | إذا كان يتعيّن عليّ إيقاف الزفاف فلربما هناكَ إشارة تفيدني بذلك |
Onlar için Zufar Dağları'nda Arabistan'ın her hangi bir yerinden daha fazla yiyeceğin olduğuna dair açık bir işaret. | Open Subtitles | يوجد إشارة واضحة على المزيد من الطعام بالنسبة لهم في جبال ظفار من أي مكان آخر في الجزيرة العربية. |
Bir şeylerin yanlış olduğuna dair herhangi bir işaret verdi mi? | Open Subtitles | هل أبدى لك أي إشارة أن ثمة شئ ربما يكون خطأ؟ |
Tanrı'dan bir işaret istersiniz ya bütün bunlardan sonra nihayet mesajı almıştım. | Open Subtitles | هل تريدون إشارة من الرب ؟ بعد كل هذا فهمت الرسالة أخيراً |
Buda herkesin ortasında icabıma bakman için bir işaret olacak. | Open Subtitles | ان ' سوف يكون إشارة لتأتي على لي أمام الجميع. |
Ama bizi öldüreceklerine dair bir işaret görmedik henüz, değil mi? | Open Subtitles | .يوجد هنا إشارة إيجابية أنهم لم يحاولوا قتلنا حتى الآن، صحيح؟ |
Bilmiyorum, ama uyandığımda sütyenim yoktu. Bu hiç iyi bir işaret değil. | Open Subtitles | لا أعرف , ولكنني أستيقظت دون صدريتي هذه ليست علامه جيده إطلاقاً |
Bu iyi bir işaret değil sanırım! | Open Subtitles | هذه ليست اشارة طيبه , اليس كذلك عن من تتكلم ؟ |
Ordusu, bunu Tanrı'dan bir işaret olarak algıladı ve ordunuzu mağlup etti. | Open Subtitles | جيشها اتخذها بأنها علامة من الإله وتمت هزيمة قواتك |
Beni tanıdığına dair en ufak bir işaret alırsak, gideriz. | Open Subtitles | إذا ما أبدت أي علامة على أنها عرفتني فسوف نرحل |
Eğer evlenmemiz gerekseydi bize net bir işaret gönderirdi. | Open Subtitles | لو كان المفروض ان نتزوج, لكانت هناك علامة. |
Bu kötü bir işaret. Zenciyi, Tobias'ı idam ettiler bile. | Open Subtitles | إنه نذير شؤم, لقد أعدموا بالفعل شخصا أسود يدعى توبيان |
Hiç pozitif bir işaret, yeşeren bir direniş görüyor musun? | TED | أترى أي إشارات إيجابية، أي بوادر للمقاومة؟ |
Bu adhokrasinin merkezinde, herkesin özel bir işaret diliyle konuşabildiği bir meclis vardır. | TED | و في داخل هذه المنظمه المرنة يكون هناك تجمع عام يمكن لأي شخص أن يتحدث فيه باستخدام لغه إشاره معينه |
- Fakat onu bana getirdiğinde, bunu bir işaret olarak düşündüm. | Open Subtitles | ولكن عندما جلبتها لي, أنا أخذتها على أنها علامة أي علامة؟ |
Bayan Bingley'den. Güzel! Bu da iyi bir işaret. | Open Subtitles | ـ أنها من الآنسة بنجلى ـ حسناْ هذه أشارة جيدة أيضا |
Yargıç salondaki adamına gizli bir işaret verdi. | Open Subtitles | ألاحظ أن قاضي تحقيقكم قد أشار لبعض منكم بإشارة سرّية |
...sayfaya o günün tarihi için bir işaret koy. | Open Subtitles | قُم بعمل علامة في هذه الصفحة التي بيومها |
Vücuduma bir işaret bıraktı. | Open Subtitles | قامت بوضع علامة مميزة على جسدي |