"bir işe yaramayacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • لن يفلح
        
    • لن يجدي
        
    • لن يُفلح
        
    - Sen bu işte iyisin.Bu yüzden işe aldım seni. - Tamam ama bir işe yaramayacak. Open Subtitles أنتى جيدة, لذلك قمت بتوظيفك - حسنا, لكن هذا لن يفلح -
    bir işe yaramayacak. Gitmek zorundayız. Gitmek zorundayız! Open Subtitles هذا لن يفلح علينا الذهاب، علينا الذهاب
    Eğer öyleyse, bir işe yaramayacak. Open Subtitles لأن هذا لن يفلح.
    Adamın gözünü ele geçirmeden bu bir işe yaramayacak değil mi? Open Subtitles هذا لن يجدي أي نفع إلا إذا إنتزعنا عين الرجل، هه؟
    Aramak bir işe yaramayacak zaten onlar sihirli değil. Open Subtitles تعلمين البحث عنهم لن يجدي نفعاً عليهم بكل الأحوال . لأنهم ليسوا سحريين
    Peşimizde sürüklediğimiz koçbaşı bir işe yaramayacak. Open Subtitles الرام الذي نمتلكه مسحوب، لن يُفلح.
    "Biliyorum bir işe yaramayacak," Open Subtitles "اعلم ان هذا لن يفلح"
    bir işe yaramayacak. Open Subtitles لن يفلح هذا
    bir işe yaramayacak. Open Subtitles هذا لن يفلح.
    Saçmalık. bir işe yaramayacak. Open Subtitles هذا لن يفلح
    bir işe yaramayacak. Open Subtitles لن يفلح الأمر
    Vurmak bir işe yaramayacak. Open Subtitles الطرق لن يفلح
    Bu bir işe yaramayacak. Başka bir iş bulmam gerek. Open Subtitles هذا لن يجدي عليّ العثور على عمل آخر
    bir işe yaramayacak! Open Subtitles لن يجدي هذا نفعاً
    - O silah bir işe yaramayacak. - Öyle mi? Open Subtitles لن يجدي ذلك المسدس - هكذا إذاً ؟
    bir işe yaramayacak bu! Open Subtitles هذا لن يجدي نفعاً.
    Bu bir işe yaramayacak Tommy. Open Subtitles هذا لن يُفلح يا (تومي)
    Bu bir işe yaramayacak. Open Subtitles هذا لن يُفلح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more