| yeni bir icat geçmişin izinden gitmelidir. | TED | لذا كان لزامًا أن يلائم أي اختراع حديث التحديثات القائمة من الماضي. |
| Fakat neyse ki, Internette mikrodalgayı kullanan sanayi fırınları için bir icat buldum. Ve 30 dakikalık tam güçle işlemi bitirebilmiştim. | TED | ولكن لحسن الحظ وجدت براءة اختراع لميكروويف صناعي يمكنه ان يقوم بالعملية خلال 30 دقيقة |
| Katla. JS: İşte şimdi oldukça kıyak bir icat olan şey, altında elinizi sağlıyorsunuz ve bir kağıt havlu çıkıveriyor. | TED | طي. ج. س: الآن، هناك الآن اختراع حقيقي ممتاز، وهو ذلك الذي تلوّح فيه بيديك ويقوم بالنفض. |
| Küçük yeni bir icat. Sivri uçları var, ete batırıp ağıza götürmek için. | Open Subtitles | إنه اختراع جديد صغير، لتقطيع اللحم وحمله إلى الفم |
| Bu olağanüstü bir icat. Tarihe geçecek, inan bana! | Open Subtitles | انه اختراع هائل وسوف يتكلم عنه التاريخ صدقني |
| Bu zamana kadar yaptığı tüm işlere bakarsak.. ..bir resim, bir icat yok. | Open Subtitles | بالرغم من كل إنجازاته التي قام بها ألا يوجد لوحة واحدة، أو اختراع واحد |
| Uykusuz gecelerimde hep keşke, dedim, keşke olağanüstü bir icat olsa, mühim bir bilgi alsam da | Open Subtitles | لم أنم ليالي عديدة وأنا أتمنى لو أنه كان يوجد اختراع جبار ما، أو بحث هام ما، |
| Alan: Harikulade bir icat, değil mi? | TED | الان : انه اختراع رائع، أليس كذلك ؟ |
| Yani, matematik bir icat mı yoksa keşif mi? | TED | إذًا هل الرياضيات هي اختراع أم اكتشاف |
| Percy Spencer, yeni bir icat için yemek pişirme bilgisi ile elektromanyetik radyasyon kavramını birleştirebildi-- herhangi bir tahmin ?-- mikrodalga fırın. | TED | وكان قادرا على توصيل فهمه للإشعاع الكهرومغناطيسي مع معرفته في الطبخ من أجل اختراع -- أية تخمينات؟ -- فرن المايكرويف |
| Ama olan şuydu, sahip olduğumuz bu büyük endüstri büyük gelişme, büyük ilerleme, kapasite ve saire yeteri kadar eve ulaşınca, yeni bir icat için hazırdık. | TED | لكن الذي حصل حقيقةً أنه بات لدينا تلك الصناعة الضخمة. تطوراً كبيراً, تحسينات كبيرة و سعات تخزين و هلم جرا, و باتت الحواسب موجودة في معظم المنازل, كنا نستعد لأجل اختراع جديد. |
| Ambarda dahiyane bir icat var. | Open Subtitles | لدي اختراع ذكي deuced معي، كما تعلمون. المخزنة عليها في الانتظار. |
| İğneleme detektörüymüş. Gerçekten yarayışlı bir icat. | Open Subtitles | كاشف السخرية هذا اختراع مفيد فعلاً |
| Suyu dışarı pompalamak için yeni bir icat gerekli. | Open Subtitles | لضخ الماء، يُتطلب اختراع جديد. |
| - Sandalye denen bir icat var. | Open Subtitles | تعلمين , هناك اختراع جميل يدعى الكراسى |
| - Sandalye denen bir icat var. | Open Subtitles | تعلمين , هناك اختراع جميل يدعى الكراسى |
| Kelimenin tam anlamıyla, havalı bir icat. | TED | ذلك اختراع رائع، حرفياً. |
| Yatın sahibi, Komodor Schmidlapp Big Ben laboratuvarından bir icat getirmiyor muydu? | Open Subtitles | أليس مالك الشركة، العميد Schmidlapp، حاملا معه... رائعة جديدة اختراع من مختبر بيغ بن في البحث؟ |
| Bu harika bir icat. İzle bak. | Open Subtitles | هذا اختراع عظيم، شاهد. |
| Bunun nedeni aptalca bir icat olması. | Open Subtitles | هذا لانة، اختراع غبى |