"bir ilişkin" - Translation from Turkish to Arabic

    • في علاقة
        
    • على علاقة
        
    • علاقة غرامية
        
    • علاقة مع
        
    • لديك علاقة
        
    • لك علاقة
        
    • لديكِ علاقة
        
    • علاقة غير
        
    • أقمتي علاقة
        
    • تحظى بعلاقةٍ مع شخصٍ
        
    • تقيمين علاقة
        
    Benim söylediğim, senin de kötü bir ilişkin olmuş olduğu. Open Subtitles أنا فقط أقول أنك كنت كنت في علاقة غير ناجحة.
    Diyorum ki, bir ilişkin varken buraya geri geldi. Open Subtitles ما أقوله إنه قد عاد للبلدة، بينما كنتِ أنتِ في علاقة بآخر
    Şimdi senin bu kadınla iğrenç, ahlâksız ve kirli bir ilişkin olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقال بأنك فضحت نفسك ودنست شرفك وأنك على علاقة غير شريفة مع تلك المرأة
    Yani Harriet Lichtman ile bir ilişkin yok mu? Open Subtitles لقد أردت فقط معلومات داخلية كي تستطيع المراهنة في المقهى إذاً أنت لست على علاقة غرامية مع هاريت ليكمان
    Abigail, senin Warrenla bir ilişkin var mıydı, veya Mavi Balık'ın Yurttaş 14 ile bir ilişkisi var mıydı? Open Subtitles يا أبيجلي على علاقة مع وارن جرينجر أو هل كانت مينو الزرقاء على علاقة مع المواطن 14؟
    Müvekkilimle olan ilişkinden önce bu adamla benzer bir ilişkin vardı. Open Subtitles قبل أن تقومي بالعلاقة مع موكلي كان لديك علاقة مماثلة معه
    Yıllardır doğru dürüst bir ilişkin bile olmadı. Open Subtitles متى أصبحتَ خبيره بالعلاقةَ؟ أنت لم تكونى في علاقة منذ سَنَواتِ. أوه
    Ciddi bir ilişkin varsa, sevişirsin. Open Subtitles لو كنتم في علاقة ثابتة فتقومون بالمضاجعة
    Victoria, "bir ilişkin varken hiç erkek arkadaşını aldattın mı?" Open Subtitles فكتوريا .. هل سبق لكِ ان خنتي بينما كنتي في علاقة ؟
    Hiç birini sevdiğin ama kafasını ezmek istediğin bir ilişkin olmadı mı? Open Subtitles ألم تكن في علاقة حيث أحببت شخصاً و كل ما أردت فعله هو تهشيم رأسه؟
    Tom, Hannah'la bir ilişkin olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles توم.. هل تقول الآن أنك كنت على علاقة بهانا؟
    Onunla, hakkında konuşmak istemediğin bir ilişkin vardı. Open Subtitles وكنتِ على علاقة به ولا تريدين التحدث عنها
    Harika. Gigglesworth iyileşti. Demek ki karımla bir ilişkin yok. Open Subtitles رائع مستر جوجليزويس يبدوا ممتاز وأنت لست على علاقة غرامية بزوجتي
    Harika. Gigglesworth iyileşti. Demek ki karımla bir ilişkin yok. Open Subtitles رائع مستر جوجليزويس يبدوا ممتاز وأنت لست على علاقة غرامية بزوجتي
    Başkasıyla bir ilişkin olduğunu söylemeyi düşündüm. Open Subtitles حسناً , فكرت في إخباره أنك تقيمين علاقة غرامية
    Bu adamla bir ilişkin var. Buna sembiyoz derler. Open Subtitles لديك علاقة مع هذا الرجل ، ما يسمونه التكافلية يمكنكم الاستفادة من بعضكم البعض
    Jennifer, Harry Ashcombe'la yasak bir ilişkin olduğunu biliyoruz. Open Subtitles جينيفر، نحن نعلم بأنه كانت لك علاقة سابقة مع هاري أشكومب
    Ama senin ailenle bir ilişkin var. Open Subtitles لكن انتِ , تعلمين .. لديكِ علاقة مع أبويكِ
    Senin bir ilişkin oldu, benim de oldu. Open Subtitles نحن متعادلان أنتي أقمتي علاقة وأنا أقمت علاقة
    İşteki ilk yılında bir ilişkin olması zordur veya sonraki yıllarda. Open Subtitles مِن الصّعبِ أن تحظى بعلاقةٍ مع شخصٍ في عامه الأوّل، أو أيّ عامٍ.
    Polislere bir ilişkin olduğunu ve benim yanlış adamı dövdüğümü söylemen gerekiyor. Open Subtitles أريدك أن تخبري الشرطة بأنكِ كنتي تقيمين علاقة لكنني ضربتك الشخص الخطأ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more