"bir ilişkiye" - Translation from Turkish to Arabic

    • في علاقة
        
    • لعلاقة
        
    • بعلاقة
        
    • على علاقة
        
    • ل علاقة
        
    • عن علاقة
        
    • لي بإقامة علاقات
        
    • إلى علاقة
        
    • علاقة مستمرة
        
    • أقيم علاقةً مع أيّ
        
    Seni işinden etmek için uygunsuz bir ilişkiye sürüklemem gerekse bile ben hazırım. Open Subtitles إن كنت مظطرة لإقحامك في علاقة غير ملائمة لأخلصك من عملك, فأنا مستعدة
    Yeni biriyle bir ilişkiye girmek için kendimi hazır hissetmiyorum. Open Subtitles أنا لست مستعدة للخوض في علاقة مع أي شخص جديد
    İkinci sınıftan biriyle ciddi bir ilişkiye gerçekten hazır değildim. Open Subtitles لم أكن مستعدة لعلاقة جادة مع طالب سنة ثانية. ‏
    Kabul et. bir ilişkiye hazırdın ama aşka hazır değildin. Open Subtitles دعينا نواجه الأمر ، لقد كنت مستعدة لعلاقة حب و ليس للحب
    Bu çok şey söylüyor, kadınların arzu haricinde birçok farklı nedenle bir ilişkiye başlayabilecekleri gibi, örneğin merakla. TED وهذا النموذج يبوح بالكثير، وهو أن النساء قد يبدأن بعلاقة لكثيرٍ من الأسباب التي لا تتضمن الشهوة، كالفضول.
    Ama sadece kariyerime odaklanmak istiyorum, bir ilişkiye değil. Open Subtitles لكن الآن أريد التركيز على مستقبلي، لا على علاقة
    bir ilişkiye başlamaya hazır olup olmadığımdan emin değilim sadece. Open Subtitles أنا فقط لست واثق أنني مستعد أن أكون في علاقة
    Seni işinden etmek için uygunsuz bir ilişkiye sürüklemem gerekse bile ben hazırım. Open Subtitles إن كنت مظطرة لإقحامك في علاقة غير ملائمة لأخلصك من عملك‎, فأنا مستعدة
    Seni işinden etmek için uygunsuz bir ilişkiye sürüklemem gerekse bile ben hazırım. Open Subtitles إن كنت مظطرة لإقحامك في علاقة غير ملائمة لأخلصك من عملك, فأنا مستعدة
    30 yıllık sorunları nasıl olur da yeni bir ilişkiye sokabilirsin ki? Open Subtitles كيف يمكنك أن تأخذ 30 عاما من تعليق المنبثقة في علاقة جديدة؟
    Eğer iki arkadaş araba satışı gibi karşılıklı ticari bir ilişkiye girdiyse bu durumun karşılıklı gerginlik ve tuhaf durumlara yol açabileceği bilinir. TED إذا دخل صديقان في علاقة معاملة مشتركة، كبيع سيارة مثلاً، من المتعارف عليه أن ذلك قد يكون مصدر للتوتر أو الإحراج.
    Ben buradan çıktığım zaman doğrudan bir ilişkiye başlarken sen otobüs yolculuğuna başlayacaksın. Open Subtitles كان علي أجل سوف أخرج من هنا مباشرة أتوجه لعلاقة وأنت يا صديقي ستخرج مع أجرة الحافلة
    Anlayamıyorum neden ihtiyaç olsun, uh, sonu olmayan sekssiz bir ilişkiye, sana pislik gibi davranan ve aldatan eski sevgilinle, ama... hey. Open Subtitles لا أدري لم يحتاج الأمر لعلاقة نفس عميق مع سابقة تعاملك بحقارة وتخونك ولكن
    Kendimi bu tür bir ilişkiye, bu tür bir ilişkinin tehlikelerine açmak için, Open Subtitles ولكن قبل أن أفتح ذراعي لعلاقة بمثل هذه الخطورة
    bir ilişkiye hazır olduğunda beni ara demiştin büyüdüm ve sanırım hazırım. Open Subtitles حسناً, أخبرتني بأن أتصل بك عندما أكون مستعداً لعلاقة جدية و لقد نضجت ..و أظن بأني مستعداً لعلاقة الآن, لذا
    Çünkü çok fazla şaka yapıyorum. Asla ciddi bir ilişkiye giremem. Open Subtitles ولم أرتبط بعلاقة جدّية من قبل وأعتقد أنني تقنياً لست طبيباً!
    Çünkü gerçek bir ilişkiye girsek de bu tam anlamıyla gerçek olmaz. Open Subtitles لأنه وحتّى لو كنّا على علاقة حقيقيّة لن تكون واقعيّة أبداً
    - Dur şimdi, tek gecelik mi diyoruz yoksa bizimkini bir ilişkiye mi sokacağız? Open Subtitles -إنتظري، هل نتحدث عن علاقة ليلة واحدة أم ندخله في علاقة مستمرة؟
    Aslında ağlamadım. Ağlamam pek. Ama şu an bir ilişkiye girecek durumda ve zamanda değilim. Open Subtitles لكنني في مرحلة لا تسمح لي بإقامة علاقات الآن
    Ancak entropi ve zekâ arasındaki bu belirsiz kozmolojik bağlantı ya daha derin bir ilişkiye işaret ediyorsa? TED لكن ماذا لو أن هذه العلاقة الكونية المؤقتة بين الإنتروبي و الذكاء تشير إلى علاقة أعمق؟
    Ve umuyorum ki ajan Burke bu sizin benim ve Büro arasında sürekli bir bir ilişkiye dönecek. Open Subtitles وأنا آمل أيها العميل (بيرك)، بأن يؤدي ذلك إلى علاقة مستمرة بينك وبيني وبين مكتب التحقيقات الفيدرالي
    Yani, ben... Şu an kimseyle bir ilişkiye giremem. Open Subtitles أعنّي أنّه لايمكنني، لايمكنني أن . أقيم علاقةً مع أيّ شخص

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more