"bir kızken" - Translation from Turkish to Arabic

    • عندما كنت فتاة
        
    • كفتاة
        
    • عندما كنت طفلة
        
    • عندما كانت فتاة
        
    • حين كنت
        
    • عندما كنت فتاه
        
    • عندما كنتُ فتاة
        
    • في صغري
        
    • كانت طفلة
        
    • منذ أن كنت طفلة
        
    • منذ نعومه اظافرك
        
    • مرة عندما كنت
        
    • عندما كنت بنت
        
    • عندما كنت طفله
        
    • عندما كنتي طفلة
        
    Ben küçük bir kızken, ödevlerimi yaptığım masada asıIı duran bir söz vardı. Open Subtitles عندما كنت فتاة صغيرة، كانت هناك لافتة تتدلى من مكتبي مكان عملي واجباتي
    Küçük bir kızken, herkes şarkı söylemenin kaderim olduğunu söylerdi, Open Subtitles عندما كنت فتاة صغيرة كان الجميع يقول لي الغناء مصيري
    Pazar okulunda, küçük bir kızken, bu parça hiç okunmazdı... Open Subtitles كفتاة صغيرة في مدرسة الأحد، لم يذكروا أبدا هذا الجزء
    Büyükbabam bana küçük bir kızken hakkında birçok hikaye anlatırdı. Open Subtitles جدي كان يقول لي قصص عنك عندما كنت طفلة صغيرة.
    Norma küçük bir kızken, ona birkaç ay ders vermişti. Open Subtitles دَرست نورما بشكلاً خاص لبضعة شهور عندما كانت فتاة صغيرة
    Genç bir kızken hayalini kurduğum sevgiliye benziyorsun. Open Subtitles أعتقد أنك مثل العاشق الذى أردته حين كنت صغيرة
    Daha küçük bir kızken onu bir kez bulduğumu hatırlıyorum. Open Subtitles أذكر إنى عثرت عليها ذات مره عندما كنت فتاه صغيره
    Daha küçücük bir kızken annem, şu an dünya üzerindeki en uzun süreli kadın film festivalini başlattı. TED عندما كنت فتاة صغيرة أسست والدتي ما هو الان .. اطول مهرجان افلام نسوية في العالم
    Ben küçük bir kızken her şey farklıydı, çok farklı. Open Subtitles كان الأمر مختلفا عندما كنت فتاة صغيره,مختلف جدا
    Küçük bir kızken, kayıklardan göllere düştüğüm olurdu. Open Subtitles سقطت فى البحيرة من زورق التجديف عندما كنت فتاة صغيرة
    Bu benim bir kızken tam ihtiyacım olan konuşmaydı. TED هذا هو نوع من الحديث الذي كنت في حاجة إليه كفتاة.
    Onunla eve dönüp, beyaz bir sayfa açmaya çalışan bir kızken tanışmıştın. Open Subtitles قابلتها كفتاة عائدة إلى المنزل لمحاولة البدء من جديد
    Küçük bir kızken sahip olduğum ufak sarı şeyi hatırlattı bana. Open Subtitles إنه يذكرني بالببغاء الأصفر الصغير الذي كان عندي عندما كنت طفلة
    Küçük bir kızken, dedem bana küçük gümüş cep saatini vermişti. TED عندما كنت طفلة صغيرة، أعطاني جدي ساعة جيبه الفضية الصغيرة.
    Evet. Küçük bir kızken annem hastanede. Open Subtitles نعم، أمي في المستشفى عندما كانت فتاة صغيرة
    Küçük bir kızken, hazinelerimi içine koyduğum bir çay kutum vardı. Open Subtitles حين كنت فتاة صغيرة كان لدي علبة صغيرة بها مدخراتي
    Küçük bir kızken elinde dürbünle etrafta koştururken hiç aklına gelmişmiydi ? Open Subtitles عندما كنت فتاه صغيره تلهين في شوارع روسيا بمنظارك هذا هل كنت تفكري
    Ben küçük bir kızken, en büyük hayalim bir mandırada çalışmaktı. Open Subtitles عندما كنتُ فتاة صغيرة كان حلمي أن أعمل في مزرعة ألبان
    Küçük bir kızken, ölülerle konuşabildiğimi öğrenene kadar. Open Subtitles لكـن .. في صغري عرفت انني يمكن ان اتكلم مع الأموات
    O daha küçük bir kızken, bütün oyuncaklarıyla oynardı... ve bi anda onları daha yeniyken çöpe atardı.. Open Subtitles عندما كانت طفلة صغيرة إعتادت ان تَضْجُر من دُمْيها وتتخلص منها بالرغم من أنها ما تزال جديدة
    Ben küçük bir kızken tam olarak bir kahramanım vardı. Open Subtitles منذ أن كنت طفلة , لقد كان لدي بطل واحد
    Daha küçük bir kızken bile bunu biliyordun. Open Subtitles تعلمين ذلك منذ نعومه اظافرك
    Genç bir kızken savunma dersleri almıştım. Open Subtitles أخذت درس دفاع عن النفس مرة عندما كنت صغيرة
    Henüz küçük bir kızken, Büyükbabam beni alır ve kavurucu yaz sıcağında güneşin altına oturturdu. TED عندما كنت بنت صغيرة، أخذني جدي للتشمس في يوم شديد الحرارة.
    Ben küçük bir kızken, annem yaramazlık yaptığımda beni tavan arasına kilitlerdi. Open Subtitles عندما كنت طفله صغيرة كانت امي تحبسني عندما افعل شيء خاطيء و لقد كنت افعل الكثير
    Küçük bir kızken yemin ederdik... ve derdik ki her zaman birbirimize her şeyi söyleyeceğiz. Open Subtitles عندما كنتي طفلة صغيرة و تعاهدنا سوياً على أننا سنخبر بعضنا البعض بكل شيء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more