"bir kağıt parçası" - Translation from Turkish to Arabic

    • قطعة ورق
        
    • قطعة ورقة
        
    • قطعة من الورق
        
    • قصاصة ورقية
        
    • مجرد ورقة
        
    • قطعه من الورق
        
    Hatırlarsanız o ahşap borunun içinden bir kağıt parçası çıkarmıştım. Open Subtitles أنت تذكر أني أخرجت من الإنبوب قطعة ورق صغيرة ؟
    Bir düşünün, efendim, 10,000 $'ın etrafında sarılı tam buna benzer bir kağıt parçası bulunuyordu. Open Subtitles بالتفكير بالأمر كان هناك قطعة ورق كهذه ملفوفة حول الـ 10 آلاف
    Sizi bu yerden dışarı atsam... - Beni bir kağıt parçası değil, hiç kimse durduramaz... Open Subtitles ولا قطعة ورقة يمكنها ايقافي لكنني لن افعل ذلك
    Yasaklama emri mi? Boş işler. Hiç bir kağıt parçası kız kardeşimi pataklamamı engelleyemez. Open Subtitles تعهد بعدم الاقتراب ، هذا هراء، لن تردعني قطعة ورقة عن ضرب أختي
    Bir kâğıt parçası okurkenki görüntün var. Open Subtitles الضرر مازال جاري وهناك فيديو لك وقراءة قطعة من الورق
    bir kağıt parçası sadece. Her yerden edinmiş olabilirsiniz. Open Subtitles إنها قصاصة ورقية, يمكنك إلتقاطها من أي مكان
    O zaman bu sadece bir kağıt parçası. Open Subtitles حسناً، إن لم يكن بإمكانك صرفه فهو مجرد ورقة إذاً، صحيح؟
    Nüfus cüzdanı da sadece Bir kâğıt parçası. Open Subtitles ـ شهاده الميلاد فقط قطعه من الورق
    Hastanenin çatısında bir kağıt parçası gibi süzülüyordum. Open Subtitles لقد كنت مثل قطعة ورق قذرة ملقاة هناك فى المستشفى
    Tek istediğim, üzerinde oraya gidebileceğim yazan mühürlü bir kağıt parçası Open Subtitles كل ما أريده منك هو قطعة ورق مختومة تقول أنه مصرح لي بالذهاب
    10.000 dolar değerinde bir kağıt parçası. Open Subtitles قطعة ورق تساوي عشرة آلاف دولار
    -Megan'ın boğulan kurbanımız Doug'ın cebinde bulduğu bir kağıt parçası. Open Subtitles A قطعة ورق مايجن وَجدتْ في ولد سمك مملحِ... جيبدوغ.
    Yani, aptal bir kağıt parçası bizi kabul edilebilir yapacaksa almaya uğraşalım. Open Subtitles أَعْني، إذا a قطعة ورق غبية الذي ذاهِب إلى إجعلْنا مقبول، ثمّ دعنا نَختارُه.
    Bunların hepsi, bir kağıt parçası olmadan dünyada başarılı olamayacağımızı söyledikleri için. Open Subtitles كل ذلك بسبب أنه تم أخبارنا أننا لا نستطيع النجاح في العالم بدون قطعة ورقة
    Ne sen, ne de bir kağıt parçası... Open Subtitles ليس أنت ليس قطعة ورقة غبية
    Ericdahaöncehavuzda buna benzer bir kağıt parçası bulmuştu. Open Subtitles إريك) وجد قطعة) ورقة مثل هذه بالبركة في وقت سابق
    Üç hafta sonra işine son verileceğini söyleyen Bir kâğıt parçası tutuştururlar eline. Open Subtitles أنها تعطيك قطعة من الورق أقول لك الثلاث المقبلة وسوف تكون الأسابيع الأخيرة في حياتك.
    Neyse, Bir kâğıt parçası çıkarmış ve üstüne "eşek s.ki" yazmış. Open Subtitles لذا قام بأخذ قطعة من الورق و كتب " عضو حمار " عليها
    Evlilik altı üstü Bir kâğıt parçası diyen sendin. Open Subtitles لقد قلتها بنفسك... الزواج مجرد قطعة من الورق.
    Bir anlamı yok. bir kağıt parçası. Open Subtitles انها لا تعني شيئا انها مجرد قصاصة ورقية
    Elime bir kağıt parçası tutuşturup beni çıkartırlarsa, ben ölmüş olurum. Open Subtitles لو أعطوني مجرد ورقة ثم أخرج من هنا، فأنا ميت
    Sana değerli olduğu söylenen bir kağıt parçası için mi? Open Subtitles مجرد ورقة عليها خريطة شخصٌ ما أخبرك أنها قد تكون مفيدة؟
    Para da sadece Bir kâğıt parçası. Open Subtitles و النقود... النقود انه فقط قطعه من الورق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more