"bir kaşık" - Translation from Turkish to Arabic

    • ملعقة
        
    • قضمة واحدة
        
    • الملعقة
        
    • مغرفة
        
    • وملعقة
        
    • ملعقه
        
    • مقدار صغير
        
    • بالملعقة
        
    • بملعقة
        
    bir kaşık uzay balı, acıyı hafifletmeye iyi gelir derler. Open Subtitles يقولون أن ملعقة من عسل الفضاء تساعد على تخفيف الألم
    Harika patates kızartıyor ve sadece bir kaşık yağa ihtiyaç duyuyor. Open Subtitles انه يقلي شرائح البطاطة و يستخدم لذالك ملعقة صغيرة من الزيت
    Her sabah bir kaşık dolusu böbrek tozu böbrek sorunlarınızı halleder. Open Subtitles ملعقة من مسحوق الكلى كل صباح تزيل كل مشاكل الكلى نهائياً
    Sadece ufak bir kaşık aldım, o kadar. Open Subtitles إنها قضمة واحدة مجرد قضمة واحدة صغيرة ، هذا كل شيء
    Bana, sanki o bir kaşık ve ben de tabaktaki dondurmaymışım gibi bakıyor. Open Subtitles هو ينظر الي كأنه الملعقة وأنا طبق المثلجات
    Bir kek, üstüne bir kaşık sade dondurma ve iki kaşık istiyoruz. Open Subtitles أظن أننا جاهزان للحلوى. سوف نطلب كعكة براوني, مع مغرفة واحدة من الفانيلا
    Üç gün boyunca ölü bir adamın yanında uyudum, sırf onun payı olan bir kaşık küflü ekmeği almak için. TED نمتُ بجانب جثة رجل ميت لمدة ثلاثة أيام، للحصول فقط على حصته من ملعقة خبز متعفن.
    bir kaşık az ise yaşamdan bir eksilmesi demek. Open Subtitles فإذا نقصت من الحساء ملعقة فقد نقص من العمر يوم. ‏
    bir kaşık dolusu şeker, ilacı yutmanıza yardımcı olur Open Subtitles فقط ملعقة من السكر تساعد على قبول الدواء
    bir kaşık dolusu şeker ilacı yutmanıza yardımcı olur Open Subtitles فقط ملعقة صغير من السكر تساعد على قبول الدواء
    bir kaşık dolusu şeker, ilacı yutmanıza yardımcı olur Open Subtitles ملعقة صغيرة من السكر تساعد على قبول الدواء
    Eline bir kaşık alır, bununla kendine ortamda bir gerekçeyle gezinmekte olan bir hostes havası verir, ve hızlıca koridordan uçağın sonuna doğru ilerler. Open Subtitles و قام بأخذ ملعقة لإعطاءه الإنطباع بأنه مضيف و أسرع خلال ممر الطائرة
    Yarım kaşık şeker, bir kaşık süt ve biraz krema, işte kahven hazır. Open Subtitles نصف ملعقة شاي من السكّر، ملعقة واحدة الحليب، قطعة القشدة. قهوتك
    Yarım kaşık şeker, bir kaşık süt ve biraz krema, işte kahven hazır. Open Subtitles نصف ملعقة شاي من السكّر، ملعقة واحدة الحليب، قطعة القشدة. قهوتك
    Cinayet silahı oymuş. Adamı öldürmek için bir kaşık kullanmış. Open Subtitles هذا هو سلاح الجريمة لقد استخدم ملعقة لقتل الرجل
    bir kaşık daha getir. Open Subtitles أحضرى لى ملعقة أخرى هذه الواحدة غير نظيفة
    Sadece ufak bir kaşık aldım, o kadar. Open Subtitles إنها قضمة واحدة مجرد قضمة واحدة صغيرة ، هذا كل شيء
    - Sonra da bir kaşık dolusu olduğumu söyledi. Open Subtitles - وبعد ذلك قالت أنا هذه الملعقة الكبيرة.
    Okuldan sonra yediği bir kaşık dondurmadan bahsediyor. Open Subtitles إنّها تخص مغرفة من المثلجات بعد المدرسة.
    Bir fincan un ve bir kaşık yağ için. Open Subtitles للحصول فقط على كوب من الطحين وملعقة من الشحم
    Cinayet silahı oydu. Adamı öldürmek için bir kaşık kullandı. Open Subtitles هذا هو سلاح الجريمه لقد استخدم ملعقه لقتل الرجل
    bir kaşık şekeri unuttun. Open Subtitles غفلت بشأن إضافة مقدار صغير من السكّر.
    Girin. bir kaşık alın. Open Subtitles أمسكا بالملعقة , وحركا ما في هذا القدر
    İçtiğim kahveme bir kaşık şeker de eşlik etti. Open Subtitles وشربت فنجاناّ من القهوة بملعقة سكر واحدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more