| Bir kaşıkla mı? | Open Subtitles | ما هو الذى بالملعقة ؟ |
| Camın önünde oturmuş gümüş Bir kaşıkla dondurmanın gelmesini beklerken göremiyorum artık onu. | Open Subtitles | لا يمكنني رؤيتها على عتبة الشرفة تمسك بالملعقة الفضية بأنتظار علبة البوظة اليها, أليس كذلك؟ لا يمكنني رؤيتها على عتبة الشرفة تمسك بالملعقة الفضية بأنتظار علبة البوظة اليها, أليس كذلك؟ لا يمكنني رؤيتها على عتبة الشرفة تمسك بالملعقة الفضية بأنتظار علبة البوظة اليها, أليس كذلك؟ |
| Beni Bir kaşıkla mı öldüreceksin? | Open Subtitles | تطعنيني بالملعقة حتى الموت ؟ |
| Sadece kendine has bir battaniye ile uyurdu ya da kendine has Bir kaşıkla yerdi. | Open Subtitles | وتنام فقط وهي بجانبها بطانية محددة أو تأكل بملعقة محددة |
| Beyazlara yemek yaparken başka Bir kaşıkla tadarsın. | Open Subtitles | اذا طبختي طعاماً للبيض، فيجب أن تذوقيه بملعقة مختلفة. |
| Bir kaşıkla. | Open Subtitles | بالملعقة. |
| Bir kaşıkla mı? | Open Subtitles | بالملعقة ؟ |
| Ve hepsini pembe plastik Bir kaşıkla yedim. | Open Subtitles | وإشتريت لنفسي كيكة آيس كريم. أكلتها كلها بملعقة بلاستيكية وردية اللون، |
| Gerçi fark etmez, birilerini Bir kaşıkla da öldürebileceğinize eminim. | Open Subtitles | هذا لا يهم ، لإنني واثق أنكم تستطيعوا قتل شخص ما بملعقة |
| Altına bir delik açarsın, içini küçük Bir kaşıkla oyarsın yeni bir krema makinesi açarsın. | Open Subtitles | نحدث حفرة في الأسفل نخرج ما بداخلها بملعقة صغيرة نعبأ محقنة بالكريم الطازج |
| Birine devasa Bir kaşıkla vurarak asla bir şeyler hallolmamıştır. | Open Subtitles | ابدا الحل ليس بضرب احد بملعقة ضخمة |
| ya alınmıştır ya da Bir kaşıkla hepsi çıkarılmıştır.. | Open Subtitles | أو أن كل شيء تم سحبه من رؤوسها بملعقة |