Seni çaresiz, yalnız bir kadın olarak görüyor. Kolay seks. | Open Subtitles | إنه ينظر إليكِ كإمرأة مُنفصلة، امرأة وحيدة، من السهل مضاجعتها |
bir kadın olarak, güçlü bir adamla ortaklık yapmak çok faydalı oluyordu. | Open Subtitles | كإمرأة, كان من المفيد جدًا أن بذلك القرب من رجل ذا نفوذ |
Sert bir kadın olarak Hint Polis Servisine katıldım, yorulmak bilmeyen bir dayanma gücü olan bir kadın, çünkü tenis'te v.s. ünvan kazanmak için koşardım. | TED | انضممت إلى دائرة الشرطة الهندية كامرأة شديدة ، امرأة لا تعرف الكلل مع القدرة على التحمل ، لأني كنت أسعى خلف بطولات التنس ، الخ. |
Vücudumu sahiplenirken anladım ki bir kadın olarak daha büyük bir amacım vardı. | TED | حيث باسترجاع جسدي ليكون ملكي، فهمت كأمرأة أنني أملك هدفا أعظم. |
Bilirsin, bir kadın olarak kendini sürekli ispatlamaya çalışırsın... | Open Subtitles | كونك امرأة مستقلة تحاولين أن تجعلي لنفسك بصمة |
Evrendeki en mankafa yaratık Onu bir kadın olarak bile düşünmüyor. | Open Subtitles | اغبى رجل في العالم .هو لم يفكر بها على أنها انثى |
Ve bir kadın olarak sana bunun nasıl bir etki bıraktığını görebiliyorum. | Open Subtitles | وأستطيع أن أرى كيف أن هذا أدّى ببعض الأضرار الجانبية لكِ كإمرأة |
Roma'yı ve ailesini hayattan daha çok seven bir kadın olarak. | Open Subtitles | كإمرأة أحبت روما و أحبت أسرتها أكثر من حبها للحياة ذاتها |
Sizden istediğim, bu kadını Çinli bir kadın olarak düşünmeniz, Çin bayrağını alıyor çünkü sevdiği kişi Amerika'da öldü kömür isyanında. | TED | وما أريدكم أن تفعلوه هو أن تتخيلوها كإمرأة صينية تتسلم العلم الصينى لأن زوجها مات فى أمريكا فى ثورة الفحم . |
Evlenip yanında artık o kadının olacağını göstermek bir kadın olarak yanında yerin olmadığı manasına gelir. | Open Subtitles | ..قوله انه سيتزوج و سيبقي إمرأة الى جانبه يعني انه يخبرك الا تبقي الى جانبه كإمرأة |
kocası veya akrabası olmayan bir erkekle aynı odada olmak... beni bir kadın olarak düşünme. | Open Subtitles | مع رجل ليس قريبها أو زوجها لا تفكر بي كإمرأة |
Kendimi yanlış seçimler yapan bir kadın olarak hiç düşünmedim. | Open Subtitles | لم افكر ابداً في نفسي كإمرأة تختار خيارات سيئة. |
bir kadın olarak Hint Polis Servisine katılmamın sebebi budur. | TED | هذا هو السبب ، كامرأة ، انضممت إلى دائرة الشرطة الهندية. |
Genç Müslüman bir kadın olarak, inancımla çok gurur duyuyorum. | TED | كامرأة مسلمة شابة ، أنا فخورة جدًا بديني. |
Eğer toplumsal kimliğimi siyahi bir kadın olarak belirtirsem, genlerimle ilgili bilimsel sonuçları nasıl elde edebilirlerdi? | TED | وكيف سيكون بمقدورهم عمل نتائج علمية حول جيناتي لو سجلت هويتي الاجتماعية كامرأة سوداء؟ |
bir kadın olarak itibarımı bana verirken bir öğretmen olarak bütün itibarını yitirmiştin. | Open Subtitles | لاعطائي كرامتي كأمرأة فَقدت كُل كرامتك كمعلم |
Bilirsin, bir kadın olarak kendini sürekli ispatlamaya çalışırsın... | Open Subtitles | كونك امرأة مستقلة تحاولين أن تجعلي لنفسك بصمة |
...onu bir kadın olarak bile düşünmüyor. | Open Subtitles | أنتِ خطيرة جداً هو لم يفكر بها على أنها انثى |
Özgür bir kadın olarak son mesajım demek bu. | Open Subtitles | إذا هدا هو آخر تعليق لي كمرأة حرة |
Sen de öyle düşünmüyor musun? bir kadın olarak yani. | Open Subtitles | ألا تظنين ذلك بصفتك امرأة |
Ve yarın, pişman olduğunda, Bunu bir kadın olarak yaparsın. | Open Subtitles | و عندما تندمى غدا سيكون ندم أمرآه |
Sizinle Libyalı genç bir kadın olarak konuşuyorum, Libya iç savaşın ortasında olan bir ülke. | TED | أنا أتحدث إليك كامرأه شابة من ليبيا. دولة في وسط أحداث حرب أهلية |
Siyah Latin bir kadın olarak, bir kimlik oluşturmak için kendi ırksal sınıfımızı hakettiğimizi düşünüyorum Jerry. | Open Subtitles | الآن، كلاتينية سوداء، أرى أننا نستحق جنسنا الخاص بنا (لنحدد هوية لنا يا (جيري هذا هو شعوري |
İyimser olmak istiyorum ama bir kadın olarak aynı zamanda cinsel anlamda aktif görülmek ve yetkili bir profesyonel olmak zor. | Open Subtitles | إنّني أحبّ أن أبقى متفائلة ولكن كوني إمرأة فمن الصعب أن أعتبر كشخص مولع بالجنس ومنافس في مهنته في الوقت عينه |
Kendini özgür bir kadın olarak görüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تفكرين بنفسك على انك امرأة مستقلة صحيح؟ |