| Beyninde bir kanama var. Ufak bir stent ile tamir edilmiş, yani damarı tıkayan bir metal kliple. | TED | انها تعاني من نزيف في الدماغ وتم معالجة ذلك بدعامة بسيطة بلاقط معدني صغير .. قام بتقوية الوعاء الدموي |
| Sürtünmenin olduğu alandan alınan üst derinin, birkaç kısmına baktım yumuşak dokuda, herhangi bir kanama bulamadım. | Open Subtitles | لقد نظرتُ لعدّة أجزاء للبشرة مم منطقة السحجات المُنطبعة، ولم أجد أيّ نزيف في الأنسجة اللينة. |
| Çözdüğümüz anda, büyük çaplı bir kanama baş gösterecek. | Open Subtitles | بمجرد ان نزيلها سيكون هناك نزيف هائل |
| -Ağır bir kanama var. | Open Subtitles | لدينا نزيف هائل. |
| Ama MR'da herhangi bir kanama bulgusu çıkmadı. | Open Subtitles | لكن التصوير بالرنين المغناطيسي لم يبين أي نزيف داخل المخ |
| Ben anormal bir kanama göremedim. | Open Subtitles | لكني لا أرى أي نزيف شاذ |
| Her iki follop tüpünde de, beklenmeyen bir kanama başladı. | Open Subtitles | حصل بعض النزيف الغير متوقع الشيء الذي تسبب بأضرار إلى كلتا قناتي"فالوب" |
| MR sonuçların beyninde bir kanama olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | كشف التصوير المغناطيسي وجود نزيف في دماغك. |
| Tek bulabildiğimiz şey mide boşluğunuzda ufak bir kanama. | Open Subtitles | -يا للهول الشئ الوحيد الذي وجدناه هو نزيف في الجزء السفلي من بطنك |
| - Beyinde bir kanama var. | Open Subtitles | -هناك نزيف في الدماغ |
| Tam altinda büyük bir kanama... | Open Subtitles | نزيف هائل مباشرة تحت الترقوة... |
| Aşağıda ciddi bir kanama var. | Open Subtitles | نزيف هائل هنا في الأسفل. |
| Yeni bir kanama görmüyorum. | Open Subtitles | لا أرى أي نزيف أخر. |