Saniyeler içinde bilgisayar Dünya toplumuna karşı suçu kanıtlanmış bir kanun kaçağı seçecek. | Open Subtitles | في خلال ثواني الكمبيوتر سيختار عشوائياً هارباً من العدالة مجرماً في مجتمعنا العالمي |
Zararsız şeyler, hele adamın bir kanun kaçağı olduğu düşünülürse. | Open Subtitles | لم يظهر علية شيئاً بإعتبار انة هارب من العدالة |
Herhangi bir kanun, devlet ya da barış ortamı yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك قانون ولا دوله وقليلاً جداً من السلام |
Deniyorum. bir kanun olsaydı, uyardık. Ama bu bir kanun değil. | Open Subtitles | إن كان هناك قانون فربما احتكمنا له ولكن لا وجود لذلك القانون |
Ben de öyle. Ama bir kanun kaçağı olmak istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا كذلك، ولكنني لست مهتماً بأن أكون هارباً من القانون |
Yeni bir kanun çıkıyor. Kanunsuzları düzenleme yasası. | Open Subtitles | ثمة قانون جديد على وشك أن يشرع قانون تسجيل المقتصّين |
Yine de, sen şu anda bir kanun kaçağısın. | Open Subtitles | على اية حال أنت مازلت هارب من العداله |
Yaşlı adamlar artık işin altından kendileri kalkamaz hale gelmişse, onları postalayabileceğini söyleyen bir kanun var. | Open Subtitles | هنالك قانون ينص على أنه عندما يعجزُ المتقدمون في السن عن العمل يمكن إرغامهم على التوقف سواء أأعجبهم ذلك أم لا |
Küçük bir kanun kaçağısın değil mi? | Open Subtitles | أنت مجرد عفريت صغير،أليس كذلك؟ |
İtiraf edin, Albay, bir kanun adamı olarak ufak da olsa, şüphe uyandıran bazı pürüzler olduğunu siz de hissetmiyor musunuz? | Open Subtitles | بالله عليك , أيها العقيد كضابط قانون ألا تظن أن هناك بعض الشكوك ؟ |
Düşmanınızın iş arkadaşları, herhangi bir kanun gücünden çok daha çabuk ve acımasız bir biçimde kendi adalet anlayışlarını uygulayacaklardır. | Open Subtitles | عدوك متعلق بإرسال نسخته من العدالة أسرع من عميل سلطة قانونية لكنهم أحياناَ أكثر قسوة |
Öyleyse bugünkü ikinci Soulsearch'ümüz bir kanun kaçağı değil, ama siz ona şey kaçağıda diyebilirsiniz... | Open Subtitles | بإستخدام البحث عن الروح اليوم نبحث عن فرد غير هارب من العدالة لكن ربما نقول أنه هارب من |
Aranan bir kanun kaçağıydı. | Open Subtitles | لقد كان مطلوبًا فارًا من العدالة |
bir kanun olsaydı, uyardık. Ama bu bir kanun değil. | Open Subtitles | إن كان هناك قانون فربما احتكمنا له ولكن لا وجود لذلك القانون |
- Olabilir. Katillere eldiven satılmaması için bir kanun çıkarmalı. | Open Subtitles | يجب ان يكون هناك قانون لمنع بيع القفازات للقتلة |
Bir ya da birkaç iş kuranlara karşι... bir kanun yok. | Open Subtitles | ليس هناك قانون يمنع الرجل ان يعمل بالتجارة او جميع الأعمال التجارية |
Dostum, sen az önce bir kanun adamına üzeri kanlı bir ruhsat verdin. | Open Subtitles | المتأنق، كنت سلمت فقط ضابط من القانون ل تسجيل مع الدم عليه، رجل. |
Bu adam bir kanun kaçağı ve onu durdurdum. | Open Subtitles | هذا الرجل هارب من القانون وقد قمت بإيقافه |
Bu ne biçim bir kanun? | Open Subtitles | أي نوع من القانون الفاسد يكون هذا؟ |
- Dış bölgelerde kullanılmasına izin verdiğim eski bir kanun. | Open Subtitles | - وما هو؟ - ثمة قانون قديم... ما زلت أسمح به في المناطق النائية |
Hey.ben bir kanun kaçağıyım . | Open Subtitles | انا هارب من العداله |
- Öğretmenlerin ücretinin, yaşam koşullarına göre arttırılması ile ilgili herhangi bir kanun var mı? | Open Subtitles | هل هنالك قانون يقول انه يجب ان يكون دفع المعلمين ثابتاً مع زيادة تكاليف المعيشة؟ |
Küçük bir kanun kaçağısın değil mi? | Open Subtitles | أنت مجرد عفريت صغير،أليس كذلك؟ |
İtiraf edin, Albay, bir kanun adamı olarak ufak da olsa, şüphe uyandıran bazı pürüzler olduğunu siz de hissetmiyor musunuz? | Open Subtitles | بالله عليك , أيها العقيد كضابط قانون ألا تظن أن هناك بعض الشكوك ؟ |