"bir karar vermek" - Translation from Turkish to Arabic

    • اتخاذ قرار
        
    • نتخذ قراراً
        
    • لإتخاذ القرار
        
    • أن أتخذ قراراً
        
    • تتخذ قراراً
        
    • تتخذ قرارك
        
    Bir karar vermek zorundaydım: Sesi mi çıkarmalı mıydım yoksa sessizliğimi korumalı mıydım? TED وجب علي اتخاذ قرار: هل علي أن أجهر بحديثي أم ألتزم الصمت؟
    Bir karar vermek için çok fazla bilgi. Open Subtitles هناك فقط الكثير من المعلومات و أنت تحتاجين إلى اتخاذ قرار
    Onu saat 11:30 a kadar canlı yayına çıkarma hususunda Bir karar vermek zorunda kalmayacağız. Open Subtitles لا يتحتم أن نتخذ قراراً حتى ميعاد البرنامج فى الحادية عشرة والنصف
    Olayı hatırlamadığına göre Bir karar vermek için erken. Open Subtitles وكما نرى أنه ليس لديك أي قدرة على التذكُر هذا غير ناضج لإتخاذ القرار
    Emin olun, ben de böyle Bir karar vermek istemezdim. Open Subtitles صدّقني، لم أكن أريد أبداً أن أتخذ قراراً كهذا
    Paula ne zaman doğasına uymayan bir karar... vermek zorunda kaldığında..." Open Subtitles كان على باولا أن تتخذ قراراً كان مخالفاً لطبيعتها
    Burada fazla kalamam. Bir karar vermek zorundasın. Open Subtitles لا أستطيع البقاء هنا أكثر من ذلك لابد أن تتخذ قرارك
    Sağlık görevlileri çok zor Bir karar vermek zorundaydılar ve şüphesiz, güzel kavunlu, seksi çıtırı seçtiler. Open Subtitles وكان على المسعفين اتخاذ قرار صعب وكما يبدو اختاروا الفتاة الجميلة
    Bizi, kendini ve müşterisini etkileyecek Bir karar vermek üzereydi ben de ona doğru yolu gösterdim. Open Subtitles لقد كان على وشك اتخاذ قرار قد يؤثر على علاقته بعميله ولقد قمت بتوضيح ذلك الأمر له
    Bizi, kendini ve müşterisini etkileyecek Bir karar vermek üzereydi ben de ona doğru yolu gösterdim. Open Subtitles حسنٌ ؟ لقد كان على وشك اتخاذ قرار قد يؤثر على علاقته بعميله ولقد قمت بتوضيح ذلك الأمر له
    Ani Bir karar vermek istemiyorum. Open Subtitles كل ما هنالك أنني لا أريد اتخاذ قرار متسرع
    Yanlış Bir karar vermek istemezsin. Open Subtitles أنت تحت وطأة الكثير من الضغوط لا تريدين اتخاذ قرار متهور
    Bu fotoğraftan kısa süre sonra anne babanız ve ben, korkunç Bir karar vermek zorunda kaldık. Open Subtitles بعد وقت قصير من التقاط هذه الصورة، تعين على والديكم وعلي اتخاذ قرار مخيف للغاية.
    Bir karar vermek zorundayız. Open Subtitles علينا أن نتخذ قراراً
    Korkunç Bir karar vermek zorundayız. Open Subtitles علينا أن نتخذ قراراً مريعاً
    Sizi gerçek Bir karar vermek zorunda kalmaktan kurtarmış olurum. Open Subtitles تركك بهذا الوضع الصعب سيضطره لإتخاذ القرار النهائي
    İyi Bir karar vermek için. Open Subtitles لإتخاذ القرار الصائب.
    Baygındın ve Bir karar vermek zorundaydım. Open Subtitles كنتِ غائبة عن الوعي و كان علي أن أتخذ قراراً
    Senden doğruyu söylemeni istedim. Bir karar vermek zorundayım. Open Subtitles لكنني أردت أن تقول لي الحقيقة وعلي أن أتخذ قراراً
    Eğer bu kiliseyi yöneteceksen, Bir karar vermek zorundasın. Open Subtitles إن كنت ستقود هذه الكنيسة، عليك أنت تتخذ قراراً
    Bir karar vermek zorundasın. Open Subtitles عليك أن تتخذ قراراً.
    Şimdi Bir karar vermek zorundasın. Open Subtitles يجب أن تتخذ قرارك الآن
    Bir karar vermek zorundasın, adamım. Open Subtitles عليك ان تتخذ قرارك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more