"bir kasap" - Translation from Turkish to Arabic

    • جزار
        
    • سفاح
        
    • الجزار
        
    • قصاب
        
    • فأنا أستعين بجزار
        
    • جزّار
        
    Buradaki dişçimiz tam bir kasap. Open Subtitles والتى ستجعل شعر رأسك لا يتحرك طبيب الأسنان هنا جزار
    Kasap olarak iş bulabildim sadece. bir kasap dükkanında iş bulmak daha kolaydı. Open Subtitles تمكنت فقط أن أصبح جزارا , كان الأمر أسهل أن أجد مكانا لي في دكان جزار
    Alman bir kasap seyyar arabasıyla "dachshund sausages" ismini verdiği şeyleri satıyormuş. Open Subtitles جزار ألماني كان يبيع ما يسمى السجق الهولندي من عربته القديمة
    Bu herif gerçek bir kasap. Open Subtitles عرفت الوغد سفاح
    Beyaz şortlu sendikanın adamı, kırmızı şortlu ise kasap çırağı. - bir kasap! Open Subtitles الشخص ذو الشورت الأحمر إنه المتدرب عند الجزار
    Mösyö Lovriend ticaretle uğraşan bir kasap ve adale ve kemikler konusundaki uzmanımızdır. Open Subtitles السيد لوفيرن قصاب وهو حكيمنا في العضلات والعضام
    Hayvanlara eziyet edilmesini hiç istemem bu yüzden ahlaklı bir kasap hizmetimde. Open Subtitles ليس لديّ أية ميول للقسوة ضد الحيوانات، ولهذا السبب فأنا أستعين بجزار رحيم.
    Bu, bir de Main Street'te sevdiğim bir kasap vardı. Open Subtitles هذا, بالإضافة إلى جزّار راق لي في الشارع العام
    Hayvanlara eziyet edilmesini hiç istemem bu yüzden ahlaklı bir kasap hizmetimde. Open Subtitles ولهذا السبب فأنا أستعين بجزار رحيم جزار رحيم؟
    Sıradan bir kasap nedensiz yere saldırmaz. Open Subtitles جزار متـواضع كهذا لن يجن جنـونه بلا دافـع
    İnsanların çırak bir kasap yerine bir cerraha ihtiyaçları olacak. Open Subtitles والرجال بحاجة لجراح بدلاً من جزار مبتدئ.
    Ben sadece onun "caiz" bir kasap olduğunu var saydım. Open Subtitles أنا فقط أفترضت أنه جزار وفق الشريعة اليهودية
    Cesedini yerel bir kasap olan kocası Antonio bulmuş. Open Subtitles جثتها قد تمت أستعادتها بواسطة زوجها أنطونيو .. جزار محلي
    Kurnazlık bir kasap için fazla masum bir söz. Open Subtitles التفوق الخططي كلمة غير مناسبة لوصف جزار
    Bir zamanlar burada bir bakkal, bir fırın ve bir kasap vardı. Open Subtitles لقد كان هنا بقالة و خباز و جزار.
    Gerçek bir kasap. Open Subtitles إنه سفاح
    Bu adam bir kasap. Open Subtitles الرجل سفاح
    - O bir kasap! Open Subtitles -هو سفاح !
    Sen orada lanet bir kasap bıçağı ile dikiliyorsun. Open Subtitles و أنت تقف هنا بسكين الجزار اللعينة
    -Bayan Hartnell'in kuzeninin hizmetlisi, Melchesterli bir kasap çırağıyla çıkıyor. Open Subtitles خادمة ابنة عم الآنسة "هارتنل" تواعد صبيّ الجزار من يقوم بالتوصيل إلى حماتك
    Mösyö Lovriend ticaretle uğraşan bir kasap ve adale ve kemikler konusundaki uzmanımızdır. Open Subtitles السيد لوفيرن قصاب وهو حكيمنا في العضلات والعضام
    Daha on yaşındayken... bir kasap bıçağıyla babasının boğazını... boydan boya kesti. Open Subtitles كان ذلك عندما كان فيالعاشرةمن عمره... أخذ سكين جزّار وقطع حنجرة أبيه .من الأذن إلى الأذن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more