"bir katliam" - Translation from Turkish to Arabic

    • مذبحة
        
    • مجزرة
        
    • مذبحه
        
    • قتل جماعي
        
    • إنه حمام دم
        
    Çinlillerden birini vursaydın, bir katliam olurdu. Open Subtitles لو أنك كنت قتلت واحداً من الصينيين الآخرين.لكانت ستكون هناك مذبحة
    bir katliam halinde, mektubun ne faydası olur ki? Open Subtitles في حالة حدوث مذبحة و ما الفارق الذي سيصنعه ذلك؟
    Büyük bir katliam yaratmaya yeteriz. Open Subtitles أكثر من كافية للتسبب في مذبحة خطيرة .أليس
    "Ben şahit olmadım... "...ama büyük bir katliam... "...gerçekleştirildiğini söylüyorlar." Open Subtitles لم أشهد الأمر بنفسي،لكنّهم يقولون أن هناك مجزرة بشعة
    "...kamplarda büyük bir katliam... "...yapıldığını söylüyorlar" dedi Open Subtitles رجالي يقولون أن هناك مجزرة تحصل في المخيمات
    Çok kötü bir katliam olacağını görüyorum, mide bulandırıcı, karnımı ağrıtıyor. Open Subtitles رأيت بأحلامي مذبحه بشعه لدرجة أنها آلمت معدتي
    Evet, büyük bir katliam görmek sizin için sorun değilse eğlencenize bakın. Open Subtitles أجل، إن كنتَ موافق على قتل جماعي حينها استمتع بالأمر، بكل الوسائل
    Vicdansız bir katliam. Open Subtitles بحق الإله إنه حمام دم
    Sizin bahsettiğinizden çok daha büyük bir katliam benim anlattığım savaşlarda yaşandı. Open Subtitles هنا كانت مذبحة, أكبر بشكل كبير جداً مما حدث في آرمسار
    Ve bir katliam oldu, ama bunu sizinle şimdi tartışmak istemiyorum. Open Subtitles كان هناك مذبحة لكن لاأريد أن أناقشه معكم الان اذا لن نفعل
    4 gün sonra Deir Yassin'de, yeni bir katliam gerçeklesti. Open Subtitles "بعد أربعة أيام من "دير ياسين كان هناك مذبحة أخرى
    Ölüm meleği bu dünyaya korkunç bir katliam ile getirilebilir. Open Subtitles لابدّ من جلب ملاك الموت إلى هذا العالم بمكان وقعت فيه مذبحة كبيرة
    Bu tek taraflı bir katliam olacak. Sınav ya da af umurumda bile değil. Open Subtitles هذه ستكون مذبحة من جانب واحد، فلستُ أعبأ بالاختبار أو العفو.
    Bu tek taraflı bir katliam olacak. Sınav ya da af umurumda bile değil. Open Subtitles هذه ستكون مذبحة من طرف واحد، فلستُ آبهاً بالاختبار ولا تقليص العقوبة.
    bir katliam yaşanmadan Jesse'ye ulaşmamız imkansız. Open Subtitles لا يوجد طريق للوصول لجيسي دون وقوع مذبحة
    Eğer bir katliam daha yapmayı tercih ederseniz,.. ...bu kez, bizi de vurmanız gerekecek. Open Subtitles إن فضلت تنفيذ مجزرة أخرى فستضطر لإطلاق النار علينا نحن أيضا هذه المرة
    Geçtiğim ocak ayında, ormanda bugün bu konuşmayı yaptığım yerin birkaç kilometre ötesinde korkunç bir katliam yapıldı. Open Subtitles يناير الماضي، في الغابة، سوى بضع كيلومترات من حيث نتواجد اليوم، مجزرة شنيعة وقعت
    Birçok insan bize yardım etmeye çalıştı ama bir katliam yaşandı. Open Subtitles حاول الكثير من البشر مساعدتنا وكانت مجزرة
    Böyle bir katliam kalıp savaşmaya değer mi? Open Subtitles مجزرة من هذا القبيل، لن يمكنك الوقوف والقتال؟
    Buradan pek de uzak olmayan bir yolda ufak bir katliam olmuş. Open Subtitles حسنا كانت هناك مجزرة في وقت مبكر على الطريق ليس بعيدا من هنا
    Müdahele ederseniz, orada bir katliam olur. Open Subtitles لاتعترضهم وإلا ستكون هنالك مذبحه ؟
    Bu bir katliam. Open Subtitles إنه قتل جماعي
    Vicdansız bir katliam. Open Subtitles بحق الإله إنه حمام دم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more