"bir kedi" - Translation from Turkish to Arabic

• قطه
• إنه قط
• كنت قطة
• ثمة قطة
• ذلك القط
• هناك قطة
• هذا قط
• هر
• هرة صغيرة
• هرّ
• هنالك قطة
• هناك قط
• مجرد قط
• كقط
• قطٌ

Jessica King'in başıboş bir kedi olduğunu mu düşünüyorsun?
هل فكرت فى جيسيكا كينج على أنها قطه ضاله ؟

Büyük ve gri bir kedi. Aklında olsun, eğer bulabilirsen çok iyi olur.
إنه قط رمادي كبير لو كان بإمكانك أن تراقبي؟

Hayır, ama eğer bir kedi olsaydım muhtemelen sahilde olurdum.
لا.لكن ان كنت قطة من الممكن ان اكون على الشاطيء

Peki, bu nasıl oluyor, yani seni cep telefonundan arayıp samanyolunun merkezinde bir kedi ağaçta kalmış mı diyorlar?
حسناً، كيف يعملون إذا؟ أيتصلون بهاتفك قائلين: ثمة قطة عالقة فوق شجرة بوسط مدينة في طريق درب التبانة؟

Taşocağında hasta bir kedi var... ben de onunla ilgileniyorum.
ذلك القط في المنجم اصبحت مريضة لذا لقد كنت اعتني به.. انه ليس بالامر المهم اذهبي للنوم.

Neden kaşındığını merak ediyorsan buralarda bir yerlerde bir kedi var.
هناك قطة هنا في مكان ما إذا كنت تتساءل لماذا تحكّ

Bu trampet sesini yemek olarak algılasın diye eğitilmiş bir kedi.
هذا قط تم تدريبه للاستجابة إلى بوق من أجل الطعام.

O zaman mutluyduk, sallanacak yer vardı ama burada bir kedi bile sallayamazsın!
كان سعداء حينها وكانت هناك غرفه للتأرجح لكن لا يمكن ان تأرجحى قطه هنا

bir kedi güneşin tadını çıkarıyorsa, buna son verirdi.
اذا كانت هناك قطه تستمتع للحظه بالشمس انهاها

Kara bir kedi önünüzden geçti. Yolculuğa kara kediyle başlarsanız
قطه سوداء ظهرت فى دربك لا يمكنك بدأ رحله عندما ترى قطه سوداء

- Dikkat et, Shrek' Silahı var' - Bu bir kedi, Eşek.
إنتبه يا شرك، لديه سلاح - إنه قط يا حمار -

Bay Kül'ü arıyorum. O kötü bir kedi.
أنا أبحث عن السيد آش إنه قط سيء

Eğer bir kedi olmuş olsaydın şu ana kadar 8 canını harcamış olurdun.
لو كنت قطة لكنت استهلكت ثمانية ارواح حتى الان

Ezik bir kedi, evcil hayvanım olmaya çalıştı.
ذلك القط الخاسر العشوائي حاول أن يكون حيواني الأليف

Alt katta yaşlı bir kedi vardı.
كانت هناك قطة تعيش في الأسفل، أعتقد أنها ماتت

Oldukça seksi bir kedi oldu.
هذا قط واحد مثير. ? M-M-Meow meow meow ?

Ağzı sıkı, çünkü o bir kedi.
لا يمكنه التكلم لأنه هر

Haklısın. "Bunu yapma" Burada yarım bir kedi var Kedinin içine ne koyduklarına inanamazsın Yılan dolu iğrenç bir çorbaya benziyor...
صحيح , أخبرتني بألا أفعل هذا هنالك نصف هرة صغيرة هنا لن تصدق ماذا يضعون داخل الهررة الصغيرة

Ayrıca bir vazelin kutusu ve bir kedi kafatasının da olduğunu bilmelisin.
لكن عليك أن تعرف أنّه لديّ علبة فازلين وجمجمة هرّ هنا كذلك.

Masada bir kedi var kimsenin umurunda değil.
هنالك قطة على الطاولة، ولا يبدو أن أحداً يهتم

Dünyanın diğer bir ucunda ise aynı ölçülerde şımarık kendisini kral sanan ama nispeten çok daha küçük bir ülkeye hükmeden bir kedi yaşarmış.
على الجانب الآخر للعالم عاش هناك قط مدلل أيضاً ظن أنه ملك

Her neyse, o sadece bir kedi.
على كل حال،أنه مجرد قط

Gölgedeki bir kedi gibi yere uzandım.
لزمت الفراش، كقط أسود في الظلال

"Dişini sık." Bilekliği olan minik bir kedi.
"إصبر قليلاً" قطٌ صغير بسوار تتبع