İyi bir arkadaşım bir keresinde bana: "Kendine karşı dürüst olup mutlu olmak popüler olmaktan daha iyidir." demişti. | Open Subtitles | أتعلمين , صديق وفيّ لي قال لي ذات مرة من المهم أن أكون صريحة مع نفسي و سعيدة أكثر من أن أكون ذات شعبية |
Walt Kowalski bir keresinde bana şöyle demişti: | Open Subtitles | والت كوالسكي قال لي ذات مرة أنني لا أعرف أي شيء عن الحياة و الموت |
Çünkü bir keresinde bana burada senden habersiz bir şey olmadığını söyledin. | Open Subtitles | لأنك أخبرتني ذات مرة أنه لا شيء يحدث هنا دون أن تعرفه |
öyle deme,Priya bir keresinde bana ne demiştin hatırlıyor musun Raj | Open Subtitles | لاتقوليذلك،"بريا" أتذكر ما قلت لي مرة ، " راج " ؟ |
bir keresinde bana hiç yalan söylemeyeceğinden bahsetmiştin. | Open Subtitles | أنت قلت لي ذات مرّة أنّك لن تكذب عليّ ولن تفعل أبداً |
Sonuçta, bir keresinde bana "Küçük Harvey" demiştin. | Open Subtitles | حسنا, لقد دعوتني في مرة اني "هارفي الصغير" |
Çok seyahat eden bir adam bir keresinde bana kendi Tanrılarını yediklerini söylemişti. | Open Subtitles | رجلٌ يسافرُ كثيراً أخبرني ذات مرة بأنّهم يأكلون إلههم. |
bir keresinde bana, Donanma Özel Timi'nin kullandığı, Küresel Yön Bulma cihazını anlatmıştı. | Open Subtitles | أخبرني مرة عن جهاز تحديد المواقع الذي يستخدمونه في المراقبة اشتريت واحدا بالخفاء ودسسته في سيارته |
Hatta, bir keresinde bana, "iyi ve hazır olduğumda savaşacağım uğrunda savaşmaya değecek bir şey olduğunda savaşacağım" demişti. | Open Subtitles | في الحقيقة, اخبرني مرة"انا ساُقاتل عندما اكون مُستعد". "ساُقاتل عندما اجد شيئاً يستحق القتال له" |
bir keresinde bana bir kadın olmanın ağırlığını taşıyamadığınızı, ...size bir Kraliçe olduğunuzun hatırlatılmasını istemediğinizi , ...ama ilgilenmeniz gereken tek şeyin göreviniz olduğunu bildiğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | و لكن جلالتك قد قلت لى ذات مرة أنك لا يمكنك تحمل ترف كونك امرأة و أنك كنت دائماً مجبرة على تذكر أنك ملكة و أن حبك الوحيد و تفكيرك الوحيد ، هو لواجبك |
Bilge bir adam bir keresinde bana görmek istemediğimiz şeyleri gösteren aynalara içerlediğimizi söyledi. | Open Subtitles | رجل حكيم قال لي ذات مرة أننا نكره المرايا التي ترينا ما لا نريد رؤيته. |
Babam bir keresinde bana geçmişi geride bırakmak için aştığını kabullenmen gerektiğini söylemişti. | Open Subtitles | والدي قال لي ذات مرة... ضعى الماضي خلفكِ. يجب عليك تقبل أنك ذهبت إلى أبعد من ذلك. |
bir keresinde bana, eğer cenazesinde konuşursam herkesin onu hasta olmadan önceki haliyle hatırladığından emin olmamı istediğini söyledi. | Open Subtitles | إنها أخبرتني ذات مرة إذا ألقيتُ خطاباً في جنازتها، يجب أن أحرص بجعل الجميع هُنا يتذكرها كما كانت قبل أن تمرض. |
bir keresinde bana aşık olmaya çok az kaldığını söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرتني ذات مرة أنك كنت قريباً جداً من أن تقع في حبي. |
bir keresinde bana babanın o geceki faturalarla orantılı olarak mutlu olmasından ne kadar nefret ettiğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلت لي مرة كم كرهت أن أبوك قاس سعادته بإيرادات الليلة. |
Lucian Freud'un bir keresinde bana söylediği gibi, "Nilüferler mi? | Open Subtitles | كما قال (لوسيان فرود) لي ذات مرّة: ماء السوسن؟" |
Sonuçta, bir keresinde bana "Küçük Harvey" demiştin. | Open Subtitles | حسنا, لقد دعوتني في مرة اني "هارفي الصغير" |
Bilirsin, benim yaşlı adam bir keresinde bana, nereye gittiğini bilen birisiyle hızlı giden birisini asla karıştırma demişti. | Open Subtitles | أتعلم, رجل عجوز أخبرني ذات مرة.. أن أُميز بين الشخص الذي يمشي بسرعة والشخص الذي يعرف أين يذهب. |
Johnny bir keresinde bana, yirmi metreden çıplak ayakla arabanın üstündeki şişeyi vuran hayret verici bir kızdan bahsetmişti. | Open Subtitles | أخبرني مرة جوني عن فتاة مذهلة إستطاعت أن تصيب علبة فوق غطاء سيارة وهي حافية من على بعد 20 ياردة |
Norm, deden bir keresinde bana... | Open Subtitles | نورم , جدك اخبرني مرة |