Hayat, sadist bir komedi yazarının kaleminden çıkmış bir film gibi. | Open Subtitles | الحياة كوميدية مكتوبة عن طريق كاتب كوميدي سادي |
Bazen, hayatın bir komedi dizisi olmasını dileriz. | Open Subtitles | هناك لحظات نتمنى فيها جميعا أن تكون الحياة مثل مسلسل كوميدي |
Onları arka bahçem dışında kullandım. Şimdi bir komedi dehasıyım! | Open Subtitles | اخبرتهم بهذا الحدث وانا كوميدي عبقري بالنسبه لهم |
Bunun bir komedi olduğunu mu düşünüyorsun? Dostlarının yanına mı dönmek istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد لاصدقائك ان يضعوا الصخور بجيوبهم... |
Ve bir yere ayrılma evlat, çünkü sırada benimle bir pumanın yer aldığı bir komedi klasiği var. | Open Subtitles | ولا تذهبوا إلى أي مكان أيها الأطفال لأنه بعد قليل، لدينا بعض الكوميديا التقليدية بتمثيلي أنا والأسد |
Maalesef, bir klip ya da yeni bir hikâye bulamayacak kadar tembel bir komedi dizisi gibi kafamda oynatıp duruyorum. | Open Subtitles | لكن لسوء الحظ أستمر في تذكرها في عقلي كعرض فيديو كوميدي سيء كسول جداً لدرجة لم يخترع قصة جديدة |
Bir seferinde bu konuda bir belgesel bulduğumu sanmıştım ama, anladım ki 1970'lerden kalma bir komedi dizisiymiş. | Open Subtitles | ظننت بانك وجدت فلماً وثائقياً عن واحده و لكن تبين انه مسلسل كوميدي من السبعينات |
Hayır. Sevecen bir aileyle yaşayan küçük bir robot kız hakkındaki 80'li yıllara ait bir komedi dizisi. | Open Subtitles | انه مسلسل كوميدي من الثمانينيات ويحكي قصة فتاة آلية تعيش في عائلة متحابين |
Colleen bana 30 dakikalık bir komedi gösterisi yapabilir miyim diye sordu. | Open Subtitles | إن كنت أستطيع تقديم عرض كوميدي من 30 دقيقة |
Bu uzun zamandır aklımda olan bir film. bir komedi. Yani umarım. | Open Subtitles | إنها فكرة فيلم خطرت لي منذ فترة طويلة إنه فيلم كوميدي على ما آمل |
Sana gençliğimde desteklenmeyen bir komedi filmini göstereceğim. | Open Subtitles | أنا سأريك فيلم كوميدي من أيام صغري لا يمكن صموده |
Aristophanes, aynı zamanda "Parabasis" 'in yani "aktörlerin doğrudan izleyicelere hitap ettiği, çoğu zaman oyun yazarını övdüğü ya da tartışmalı yorumlar ve şakalar yaptığı bir komedi tekniğinin ustası hâline de gelmiştir. | TED | أصبح أريستوفانيس أيضًا سيد البرابيسيس، أسلوب كوميدي يخاطب فيه الممثلون الجمهور بشكل مباشر، مادحين الكاتب المسرحي غالبًا أو مُلقين تعليقاتٍ ودعاباتٍ محلية. |
Sonunda Aaron Sorkin in spor gecesi programını anladım. Çok eğlenceli bir komedi programı. | Open Subtitles | اخيراً استطعت فهم مسلسل آرون سوركن " سبورتس نايت" انه مسلسل كوميدي من الصعب فهمه. |
Bu senin için şok olabilir ama bu bir komedi programı. | Open Subtitles | هل يشكل هذا صدمة لك ولكن هذا عرض كوميدي |
Bu akşam gidip bir komedi filmi izleyelim. | Open Subtitles | علينا أن نشاهد فيلم كوميدي في المساء |
Angie Paulson kaybolduğunda Brody'yle bir komedi çekiyormuş. | Open Subtitles | " آنجي بولسون " كانت تجري عمل " كوميدي " مع برودي " عندما أختفت " |
Yazıp yönettiğim beş drama ardından sonunda bir komedi yazmıştım. | Open Subtitles | بعد كتابة وإخراج خمسة أفلام درامية أخيراً كتبت كوميدي ، أو هكذا إعتقدت! |
Bunun bir komedi olduğunu mu düşünüyorsun? Dostlarının yanına mı dönmek istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد لاصدقائك ان يضعوا الصخور بجيوبهم... |
Pekala, bir komedi gösterisiyle devam ediyoruz. | Open Subtitles | حسناً، نمضي مباشرةً. سيقدم بعض الكوميديا المسرحية |