"bir konuşmaydı" - Translation from Turkish to Arabic

    • خطاب
        
    • كان خطاباً
        
    • كانت محادثة
        
    • هذه محادثة
        
    • كانت خطبة
        
    • بمحادثتك
        
    • لقد كان
        
    • هذه خطبة
        
    • كان هذا كلام
        
    • كان ذلك نخباً
        
    Hayır. Bu sadece sektörün genel durumuyla ilgili bir konuşmaydı. Open Subtitles لا ، لقد كان مُجرد خطاب عام عن حالة الصناعة
    Sadece insanların bu konuda ne kadar ciddi olduğumuzu anlamaları için yapılmış, sert bir konuşmaydı. Open Subtitles ذلك كان مجرد خطاب صارم ليعرف الناس بإننا جادون
    Ve asıl keyfin beklenmedik olanda gizli olduğunu. Kısa ve tatlı bir konuşmaydı. Open Subtitles وأن البهجة الحقيقة تكمن فيما لا نتوقعه كان خطاباً قصيراً ومعبراً
    dedi. Biraz şaşırmıştım, ancak o akşam hakkında konuştuğumuz şeyler, aydınlatıcı bir konuşmaydı, TED لقد فوجئت بعض الشيء ، ولكن في ذلك المساء هذا ما تحدثنا عنه وقد كانت محادثة شيقة
    Talihsiz bir konuşmaydı. Open Subtitles حسناً، لقد كانت هذه محادثة مؤسفة
    - Mükemmel bir konuşmaydı. - Teşekkür ederim. Open Subtitles فعلا, لقد كانت خطبة ممتازة شكرا لهذه الكلمات العطوفة
    Pekâlâ, güzel bir konuşmaydı. Open Subtitles حسنٌ، سعدت بمحادثتك
    O, sadece insanların bu konuda ne kadar ciddi olduğumuzu anlamaları için yapılmış, sert bir konuşmaydı. Open Subtitles ذلك كان مجرد خطاب حازم ليعرف الناس بإننا جادون
    Bunu yaptığıma inanamıyorum ama oldukça heyecan verici bir konuşmaydı. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق وأنا أفعل هذا، لكن ذلك كان خطاب مثير جدا.
    Pardon, tatlım. Yine de güzel bir konuşmaydı. Open Subtitles آسف يا عزيزتي, ولكنه كان خطاب جيد
    İyi bir konuşmaydı, dostum. Open Subtitles إنها تقدم خطاب جيد، أيها الغلام.
    Güzel bir konuşmaydı. Open Subtitles ذلك كان خطاباً جيداً الذي قمت به
    Güzel bir konuşmaydı Kuru. Open Subtitles قبل أن تفعل بي ما فعلته المرة... كان خطاباً جيداً سبين.
    İyi bir konuşmaydı. Open Subtitles . لقد كان خطاباً جيداً
    Sabahın üçü için bu çok yoğun bir konuşmaydı. Open Subtitles هذه كانت محادثة مكثفة من أجل الساعة الثالثة في الصباح أعتذر ، مشروب طاقة ؟
    Büyüleyici bir konuşmaydı. Yetenek gibi bir şeyden söz ettin. Open Subtitles ،تلك كانت محادثة ساحرة .فقد ذكرتَ شيئًا عن موهبة
    Sadece farazi bir konuşmaydı o kadar. Open Subtitles حسناً ، على مهلِكُما لقد كانت محادثة إفتراضيّة . هذا كُل ما في الأمر
    Sağol. Yapmak istemediğim bir konuşmaydı. Open Subtitles شكراً، هذه محادثة لا أودُّ خوضها
    Gerçekten güzel bir konuşmaydı beni bile etkilemişti ta ki Frankie konuşmayı kesene kadar. Open Subtitles كانت خطبة رائعة لدرجة أني كدت أقتنع بها إلى أن قاطعني فرانكي.
    Teşekkür ederim Natalie, güzel bir konuşmaydı. Open Subtitles شكرًا يا (ناتلي)، سررت بمحادثتك.
    CA: Regina, bu halk tabiriyle insanın ağzını açık bırakan bir konuşmaydı. TED ريجينا، لقد كان كل ذلك فاغراً للأفواه، كما يقال.
    Güzel bir konuşmaydı. Kim yazdı? Open Subtitles هذه خطبة جيدة من قام بكتابتها؟
    - Salakça bir konuşmaydı. Open Subtitles كان هذا كلام غبـي
    İyi bir konuşmaydı. Open Subtitles كان ذلك نخباً رائعاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more