"bir kusur" - Translation from Turkish to Arabic

    • عيب في
        
    • عيب واحد
        
    • يكون خاطئ
        
    • هناك عيب
        
    • خطأ واحد
        
    • جداً واحد
        
    Onları birbirlerinden ayırmak için kasten irise bir kusur yerleştiriliyormuş. Open Subtitles A عيب في السوسن بنيت إلى الإجراء لإخبارهم على حدة.
    Çorbanda bir kusur yok Aç değilim pek . Open Subtitles ليس بسبب عيب في الحساء لكنّني لم أعُد جائعاً
    'Ben hep buldum cunku o plajlari ile bir kusur olabilir. Open Subtitles لأنني وجدت دائما أن ليكون عيب واحد مع الشواطئ.
    Bu küçük planındaki bir kusur gözünden kaçmış. Open Subtitles هناك عيب واحد فى خطتك الصغيرة
    Bu neredeyse bir kusur. Open Subtitles لدرجة أن ذلك يكاد ذلك يكون خاطئ
    Eğer savaş oyunu olarak satrançta bir kusur varsa o da şudur: Open Subtitles لو أنّ هناك عيب في , لعبة الشطرنج كلُعبة الحرب : فهو هذا
    Bu tür planlarda hep bir kusur olmaz mı? Open Subtitles أليس دائما هناك خطأ واحد في مثل هذا النوع من الخطط ؟
    Enfes bir yemekle birlikte gece boyunca bahsedebileceğimiz ufak bir kusur. Open Subtitles وجبة طعام رائعة بعيبِ صغير جداً واحد نحن يُمْكِنُ أَنْ نَلتقطَ في كل ليلِ.
    Bu kadının bir yerinde bir kusur var ve bulana kadar rahat etmeyeceğim. Open Subtitles هناك a عيب في تلك الإمرأةِ في مكان ما، وأنا لَنْ أَرتاحَ حتى أَجدْه.
    Ama tasarımında bir kusur vardı. Open Subtitles . ولّكن كان هناك عيب في التصميّم
    Demek çiplerde bir kusur var. Open Subtitles إذاً هناك عيب في المعالج.
    ...ama birinde bir kusur görünce başkasına giderek mutlu olamazsın, onun da başka bir kusuru vardır. Open Subtitles لَكنَّك لَسْتَ سَيصْبَحُ سعيدَ إذا كُلَّ مَرَّةٍ تَكتشفُ a عيب في شخص ما، تَذْهبُ إلى شخص آخر، لأن ذلك شخص آخر سَيكونُ عِنْدَهُ عيوبُها الخاصةُ!
    İyi ama planında bir kusur var. Open Subtitles هناك عيب واحد في خطتك.
    - Ama bir kusur var. Open Subtitles ولكن هناك عيب واحد.
    Alt tarafı tek bir oda, tek bir kusur. Open Subtitles [يتنهد] وغرفة واحدة فقط، عيب واحد.
    Her güzel şeyin bir kusur vardır zaten. Open Subtitles كل شيء جميل له عيب واحد.
    Planında bir kusur var, Kate. Open Subtitles هناك عيب واحد في خطتك، كيت.
    Bu neredeyse bir kusur. Open Subtitles لدرجة أن ذلك يكاد ذلك يكون خاطئ
    bir kusur buldular mı bütün projeyi çöpe atarlar. Open Subtitles خطأ واحد فينهون المشروع بأكمله.
    - Ufak bir kusur dışında güzeldi. Open Subtitles - غرامة ماعدا عيبِ صغير جداً واحد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more