Evet de ben bir kutunun içinde tıkılıp kalmıyorum. Ne? | Open Subtitles | أجل ، حسنا أنا لست محبوسا في صندوق ماذا ؟ |
Çocuklarımız bir kutunun içinde okula gitmek için 181 günlerini harcıyorlar. | TED | يقضي أطفالنا 181 يوماً في الذهاب لمدارس في صندوق. |
Sonraki gün, hayvanlarımızı alıp daha önce hiç bulunmadıkları kırmızı bir kutunun içine yerleştiriyoruz. | TED | الآن في اليوم التالي، نستطيغ أخذ حيواناتنا و وضعهم في صندوق أحمر لم يجربوه أبداً من قبل. |
Aslında, onu yol kenarında bir kutunun içinde buldum. | Open Subtitles | قى الحقيقة وجدته فى صندوق على جانب الطريق |
Büyükelçinin masasındaki bir kutunun içindeydi. | Open Subtitles | كان في صندوق على مكتب السفير |
bir kutunun içinde bile eğlenebiliriz. | Open Subtitles | نحن بامكاننا التمتع في مربع , لايهم |
Salonlarında oturup bir kutunun içindeki insanların âşık olmalarını, çalışmalarını, şarkı söylemelerini, ağlamalarını, sikişmelerini seyretmek istedi. | Open Subtitles | أرادَ أن يجلسَ في غُرفة المعيشَة و مُشاهدَة الناس في صندوق الوقوعَ في الحُب |
Sonra bir baktım ki lanetli bir gemide bir kutunun içindeyim. | Open Subtitles | الدقيقة التالية وجدت نفسي في صندوق بداخل تلك السفينة |
Sıfır derece soğukta bir kutunun içinde yaşasaydım, ben de kafayı yerdim. | Open Subtitles | كنت لأتدمر أنا أيضاً صفر درجة مئوية، العيش في صندوق |
Bana da çerçeveli bir kutunun içinde nadir bir kelebek. | Open Subtitles | . حصلت على الفراشة النادرة في صندوق الظلّ |
Evet, evinde, eski bir kutunun içinde bulmuştu. | Open Subtitles | أجل، وجدها في صندوق قديم من الأغراض في منزلك |
Fiziksel kanıtlar. Ceset bir kutunun içinde bulundu. | Open Subtitles | لننتقل إلى الأدلة الجسمانية تم العثور على الجثة في صندوق |
Not defterleri ile dolu bir kutunun içindeydi dün gece eski şarkıların üzerinden geçerken buldum. | Open Subtitles | لقد كانت في صندوق, مليئ بالدفاتر القديمة وجئت بها ليلة أمس حينما كنت أعزف المقطوعات القديمة |
bir kutunun içinde bile eğlenebiliriz. Hiç fark etmez. | Open Subtitles | نحن بامكاننا التمتع في مربع , لايهم |
Sanırım mutfak masasının üzerinde bir kutunun içindeler. | Open Subtitles | اعتقد انهم في مربع على طاولة المطبخ. |
Neden onu ödemek için bir kutunun içinde oturmak zorundayız? | Open Subtitles | لما علينا الجلوس في مربع للدفع من أجله؟ |