"bir laboratuvar" - Translation from Turkish to Arabic

    • مختبر
        
    • مُختبر
        
    • مختبرًا خارجيًّا
        
    Şimdi bildiğiniz gibi beyler, Eve (Havva) yeniden yaratıldı dondurulmuş bir laboratuvar embriyosundan. Open Subtitles والآن، كما تعرفوا، أيها السادة المحترمون فحواء أعيد تخليقها من جنين مختبر مجمد
    Bu, Atheon'un çöl merkeze geçmesini hedefleyen bir laboratuvar hakkında. Open Subtitles إنه حول مختبر أثيون يهدف الإستملاكِ والنقل إلى قاعدة الصحراء
    Bu yüzden MIT'de bir laboratuvar başlattım, ve adı Self-Assembly (Kendi kendine montaj) Lab. TED بدأنا بمختبر بمعهد ماساتشوستس للتكنولوجيا، يسمّى مختبر التجميع الذاتيّ.
    Fakat hâlâ profesyonel bir laboratuvara ihtiyacınız var. Profesyonel bir laboratuvar dışında anlamlı bir şeyler yapamazsınız. TED لكن ستظلون بحاجة إلى مختبر محترف لإنجاز العمل؛ فلا يمكنكم القيام بأي شيء ذو أهمية دون مختبر محترف.
    Kısa süre önce kutup dairesinde gizli bir laboratuvar tamamen yok oldu. Open Subtitles مؤخراً، لقد أختفى مُختبر البالغ السرية .بأكمله من منطقة القطب الشمالي
    LaGuerta çok fazla işin olduğunu bildiği için başka bir laboratuvar kullanıyordur eminim. Open Subtitles متأكّدة من أنّ (لاغوِرتا) تستعمل مختبرًا خارجيًّا لعلمها بمدى انشغالكَ
    2015'te bu deneyi bir adım ileri taşımaya karar verdim. Hindistan'da hava kirliliğinin elde ediliminde ve geri dönüşümünün sağlanması üzerinde çalışabileceğim bir laboratuvar kurdum. TED في عام 2015، قررتُ المضي قدمًا بهذه التجربة وتأسيس مختبر في الهند للعمل على التقاط وإعادة تدوير تلوث الهواء.
    biri gayet değerli sayılabilecek Afrika'da bir laboratuvar, TED أحدهما هو في الواقع مختبر متطور إلى حد ما في أفريقيا.
    Burası benzin istasyonu değil. Burası modern bir laboratuvar. Open Subtitles لست محطة بنزين , هذا مختبر متطور وانا المسؤول عنة
    "Bir yaşam esansı, insan ruhuna benzer ancak bir laboratuvar'da yapılırmış. Open Subtitles إنّها روحٌ مُطابقة للروح البشرية لكنّها مصنوعة في مختبر كيميائي
    Bahse girerim büyük bir laboratuvar vardır. Open Subtitles أنا أجزم أنه يوجد في ذلك المكان مختبر كبير
    Ama D.C.'deki bir laboratuvar bize kesin sonuçları söyleyebilir. Ama bu ihtimal dahilinde değil mi? Open Subtitles ولكن هناك مختبر في العاصمة قادر على إعطائنا تأكيداً
    Bağımsız bir laboratuvar dava için testler yapmış. Open Subtitles أجرى مختبر مستقل الإختبارات من أجل الدعوى.
    Kuzey kanadında hariçten bir laboratuvar teknisyeni var. Open Subtitles أعتقد أن هناك مختبر تقني إضافي في الجناح الشمالي
    Birazcık yatırımla sizin için fabrika ayarında bir laboratuvar kurabiliriz. Open Subtitles مع رأس مال إستثماري أدنى. بإمكاننا إنشاء مختبر عالي الجودة لك.
    Elbette, gösterdiğin proje süresi için sana bir laboratuvar verebiliriz. Open Subtitles لكن بالطبع، نستطيع اعطائك مختبر لحين الانتهاء من مشروعك
    İki dakika önce arkadaşlarımla beraber bir laboratuvar kurmak için söz vermem yüzünden... bir laboratuvar kurmak için söz vermem yüzünden, efendim... Open Subtitles بسبب إنني منذ دقيقتين قطعت وعداً لبناء مختبر مع أصدقائي، يا سيّدي
    Evet, silah yok, ceset yok, faal bir laboratuvar yok. Open Subtitles أجل، حسناً، لا سلاح لا جثث لا مختبر شغّال
    Aylarca bekledikten ve kopuk kopuk haberleşmeden sonra beni hücremden çıkartıyorsunuz ve bana yeni bir laboratuvar veriyorsunuz. Open Subtitles و بعد شهور من الإنتظار و تجزأة الموصلات أنت تُخرجني من زنزانتي و تعطيني مُختبر جديد و جميل
    Masuka, delilleri araştırmak için başka bir laboratuvar kullandığını duymuş. Open Subtitles علم (ماسوكا) بالصدفة أنّكِ تستعملين مختبرًا خارجيًّا لفحص دليل...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more