"bir leke" - Translation from Turkish to Arabic

    • وصمة عار
        
    • بقعه
        
    • هناك بقعة
        
    • لطخة على
        
    • لطخة صغيرة
        
    • وجود بقعة
        
    • مجرد لطخة
        
    • بقعة في
        
    • بقعة من
        
    • شامة
        
    Bayan fotoğrafçı olarak işim yöresel geleneklere karşı ciddi bir hakaret sayıldı, ailem ve benim için kalıcı bir leke yarattı. TED عملي كمصورة إمرأة كان يعتبر إهانة حقيقة للعادات المحلية مما جعلها وصمة عار أبدية لي و لعائلتي.
    onurlara sürülmüş bir leke.. tüm Fransız halkındaki kadın,erkek ve çocuklar için utanç verici bir olay. Open Subtitles وصمة عار على شرف كل رجل و مرأة و طفل في الامة الفرنسية
    Bence bu kasabada bir leke var ve gittikçe kötüleşiyor. Open Subtitles وانا اعتقد ان هناك بقعه في المدينه والامر يسوء
    Bak şurada bir leke kalmış. Open Subtitles أوه، أرى ذلك، أجل، يبدو أن هناك بقعة موجودة هناك.
    Ve mavi olanın sol kolunda bir leke olduğunu söyle. Open Subtitles وأخبرهم بأنّ هناك لطخة على الكمّ الأيسر للقميص الأزرق.
    Bebeğim. Şurada bir leke var. Open Subtitles يا حبيبي, لديك لطخة صغيرة هناك
    Sanırım senin kariyerinde bir leke bıraktım. Open Subtitles أعتقد بأني تركت وصمة عار في حياتك المهنية
    Daha düşük bir pozisyonda, daha az bir ücretle. Ayrılışım yüzünden üzerimde bir leke kalmış gibiydi. Open Subtitles لموقع اقل , ومال اقل يبدو ان هناك وصمة عار بخصوص مغادرتى
    Kalbinde en ufak bir sıkıntı, görüşünde en ufak bir leke yoktu. Open Subtitles دون اهتمام داخل قلبكِ، ولا وصمة عار في الأفق
    Kotunda yalnızca Edward dönemi yazıhanesi cilalamaktan olabilecek bir leke var. Open Subtitles وهناك بقعه على سرواله الجينز ... والتي قد تكون فقط من إعادة طلاء طاولة إدواردي
    Ve, "O halının ortasında koca bir leke olduğunu fark etti." TED و قد "لاحظ بقعه كبيرة في وسط البساط".
    Ne olursa olsun çıkaramayacağım bir leke olur. Open Subtitles لا يهم ما سيحصل، سيبقى هناك بقعة لا يمكن أن أغسلها.
    Oh, Tanrım, masada bir leke var. Open Subtitles يا الهى, هناك بقعة على المنضدة
    Otelin camlarında yağlı bir leke var. Open Subtitles حاول مساعدتي هناك لطخة على نافذة الفندق
    Sanırım kravatta bir leke var. Open Subtitles أعتقد أنّ هناك لطخة على ربطة العنق.
    Tatlım, şurada bir leke var. Open Subtitles لديكِ لطخة صغيرة يا عزيزتي
    Yakından baktığımda, sürücü kapısında bir leke fark ettim. Open Subtitles وحينما إقتربت، لاحظت وجود بقعة فوق مقبض باب السائق.
    Bu hamilelikten sonra Burke radarımda ötmeyecek, sadece bir leke olacak. Open Subtitles بعد ان ألد (بورك) أنه لن يكون حتى ومضة على راداري،سيكون مجرد لطخة
    Ne yani, Steve duvarda bir leke olarak mı beliriyor? Open Subtitles وماذا عن ظهور "ستيف" على شكل بقعة في الجدار؟
    Bagajı açtığımda, üzerinde koyu renkte bir leke olan sarılmış bir halı gördüm, leke kana benziyordu. Open Subtitles عندما فتحت صندوق السيارة, انا لاحظت وجود بقعة كبيرة على السجادة. والتى تبدوا بقعة من الدماء.
    Majesteleri vücudumun bir yerinde tırnak büyüklüğünde kızıl bir leke var. Open Subtitles أيُها الملك هُنالك شامة حمراء بِحجم أضفر أصبعي الصغير بِمكانً ما بِجسدي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more