"bir lisede" - Translation from Turkish to Arabic

    • في مدرسة ثانوية
        
    • بمدرسة ثانوية
        
    • ثانوية في
        
    Long Beach'te bir lisede mekanik öğretmenliği yapmış ve öğrencilerinin artık problemleri çözemez hâle geldiğini fark etmiş. TED لقد درّس الميكانيكية في مدرسة ثانوية في لونغ بيتش, و وجد أن الطلاب لم يعودوا قادرين على حل المشاكل.
    Faizini, sosyal çıkar için yerel bir lisede, kızlara danışmanlık yaparak geri ödedi. TED دفعت من خلال الفائدة الاجتماعية من خلال توفير الإرشاد للفتيات في مدرسة ثانوية محلية.
    Daha önce bir lisede tarih öğretmenliği yaptım. Open Subtitles قبل ذلك كنت أدرّس التّاريخ في مدرسة ثانوية
    Ben bir lisede matematik öğretmeniyim. Open Subtitles أنا مدرس رياضيات بمدرسة ثانوية
    Beş yıl önce, öğrencilerle uygunsuz fiziksel temas nedeniyle Oregon'daki bir lisede koçluk görevinizi kaybetmişsiniz. Open Subtitles فقبل خمسة أعوام فقدت وظيفتك كمدرّب بمدرسة ثانوية ولاية "أوريغن" بسبب -الاتصال الجسدي الغير ملائم بالطلاّب
    Wolodarsky bir lisede vekil öğretmendi. Open Subtitles ولودارسكي كا معلماً بديلاً في مدرسة ثانوية
    - Evet, Pinokyo'ya benziyor, sadece uzaydaki bir lisede geçiyor. Open Subtitles اذن فهي قصة بينوكيو نعم انها كـ بينوكيو فقط انها في مدرسة ثانوية بالفضاء الخارجي
    Calcutta'da saygın bir lisede öğretmenlik yapıyordu. Open Subtitles كان يدرس في مدرسة ثانوية مهمة في كالكوتا
    Muhtemelen bu bölgede yaşıyor yerel bir lisede öğrenci olabilir. Open Subtitles غالبا يعيش في المنطقة لذا الاحتمالات انه طالب في مدرسة ثانوية محلية
    Hüküm giydikten sonra bir lisede bilgisayar ağı yönetici olabilirsen çok şanslısın demektir. Open Subtitles وبعد أن تتمّ إدانتك ستكون محظوظاً لو تمّ تعيينك كمدير للشبكة العنكبوتية في مدرسة ثانوية ..
    bir lisede içkili halde araba sürmenin zararları hakkında konuşmaya davet edildim. Open Subtitles دُعيت للتحدث في مدرسة ثانوية بشأن مخاطر القيادة تحت تأثير الكحول
    Evim yandıktan sekiz ay sonra, yerel bir lisede ders veren bir arkadaşa rastladım ve bana şöyle dedi, "Senin için harika bir yerim var." TED بعد أن احترق بيتي بثمانية أشهر، صادفت صديقاً كان يُدرّس في مدرسة ثانوية محلية، وقال " وجدت المكان المثالي لك."
    Ama, mesele şu ki, South Dakota'da bilimsel kaynakları sınırlı bir lisede okumuştum. TED كما ترون، كنت أدرس في مدرسة ثانوية بـولاية "داكوتا الجنوبية" مع فرص محدودة للاستكشاف العلمي.
    Kendime ait başarı tanımlamasını 1934'de, South Bend İndiana'da bir lisede öğretmenlik yaparken buldum. İngilizce sınıflarımdaki genç öğrencilerin velilerinin, onlardan sadece en yüksek olan A ve B notlarını almalarını beklemelerinden biraz hayal kırıklığına uğramış ve belki de kuruntu yapmıştım. Bu veliler daha düşük olan TED لقد قمت بصياغة مفهومي الخاص للنجاح في عام 1934 ، عندما كنت أدرس في مدرسة ثانوية في ساوث بيند بولاية انديانا. لقد كنت محبطاً بعض الشيء ،وربما مضللاً بسبب طريقة تعامل الاباء مع صغارهم الذين درستهم في فصول اللغة الإنجليزية لقد توقعوا من ابناءهم الصغار الحصول على
    Virginia'daki bir lisede sanat tarihi dersi veriyormuş, eski meslektaşı da listede var. Open Subtitles " مُدرس لتاريخ الفن في مدرسة ثانوية بـ " فيرجينيا حيث أدرج كزميل سابق
    Beş yıl önce, öğrencilerle uygunsuz fiziksel temas nedeniyle Oregon'daki bir lisede koçluk görevinizi kaybetmişsiniz. Open Subtitles فقبل خمسة أعوام فقدت وظيفتك كمدرّب بمدرسة ثانوية ولاية "أوريغن" بسبب
    Chicago'da bir lisede, öğrencilerin mezun olmak için belirli sayıda dersi geçmeleri gerektiğini ve geçemedikleri ders için ''Henüz değil.'' notunu aldıklarını duydum. TED سمعت عن ثانوية في شيكاغو حيث يجب على الطلاب ان ينجحوا في عدة صفوف ليتخرجوا، و اذا لم ينجحوا في احدى هذه الصفوف فإنهم يأخذون درجة:"ليس بعد".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more