Sana yardımcı olabilecek kitapların bir listesini de ekledim oraya. | Open Subtitles | لقد أعددتِ قائمة من الكتب التي قد تكون عوناً لكِ. |
Sana bu işi alırken biri son moda kelimlelerin bir listesini mi verdi? | Open Subtitles | هل أعطاك شخصٌ ما قائمة من العبارات الطنانة عندما أخذت هذه الوظيفة ؟ |
Arzamas'taki bilim adamlarının bir listesini elde edebildik. | Open Subtitles | ولقد استطعنا الحصول على قائمة بأسماء علمائهم في آرزاماس |
Hasar görmüş bu yapıların sistemli bir listesini oluşturabilirsek, tedaviler için hedeflerimizi elde ederiz. | TED | إذا حصلنا على قائمة منظمة لتلك الأشياء التي تسير بشكل خاطئ، فتلك ستصبح أهدافنا العلاجية. |
Tüm yarışmacıların ve bu odaya giriş imkânı olan herkesin... -...bir listesini almamız gerekecek. | Open Subtitles | سنحتاج إلى قائمة بأسماء جميع المتسابقين، بالإضافة لكلّ شخص لديه وصول لهذه الغرفة. |
Aramadan önce çok gergindim, bu yüzden konuşacağım şeylerin bir listesini yaptım. | Open Subtitles | كنت شديد التوتر قبل الإتصال، كتبت قائمة بالأشياء التي سنتحدث عنها |
- Bu işe karımış olabilecek herkesin bir listesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد قائمة من أي شخص ممكن أن يكون مرتبطًا بالموضوع. |
Bütün kesirlerin bir listesini yapabilir misiniz? | TED | هل تستطيع تقديم قائمة من جميع الأعداد الكسرية؟ |
O yoğunlukta florit içerebilecek her şeyin bir listesini çıkar. | Open Subtitles | . اجمع سوية قائمة من أي شيء يمكن ان يحتوي على الفلورايد من مثل هذه الدرجات |
Uçakta potansiyel personel değişikliklerinin bir listesini görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى قائمة من فريق بديل محتمل و انا على الطائرة |
Buranın yetkilisiyle görüşüp karantinaya alınan tüm işçilerin bir listesini alacağım. | Open Subtitles | سأقوم بتقديم نفسي إلى المسؤول والحصول على قائمة بأسماء العمال المعزولين صحياً |
Kasanızın içindekilerin bir listesini verirseniz, | Open Subtitles | إذا أردتِ أعطينا قائمة بأسماء الأشياء التي كانت في صناديقك |
Geçen geceki kadını bulmak için ofisine giren tüm kadınların bir listesini istiyoruz. | Open Subtitles | نحتاج إلى قائمة جميع النساء في مكتبك, ممكن أن تكون. كنت متبوعا ليلة أمس. |
Bu yüzden, bugüne kadar yaptığım bütün şeylerin bir listesini yaptım... ve, teker teker, bütün hepsini telafi edeceğim. | Open Subtitles | لذا كتبت قائمة بكل السيئات التي اقترفتها وكنت سأعوض عن كل أخطائي الواحدة تلو الأخرى |
Hey! Üniversitedeyken, otuz yaşına gelmeden önce yapmak istediğimiz şeylerin bir listesini çıkarmıştık, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر عندما كنّا في الكلية وعملنا قائمة بجميع الأشياء التي نرغب بعملها عندما نبلغ الثلاثين؟ |
İşlerin bir listesini yapabilirim. Eğlenceli olurdu. | Open Subtitles | يمكنني إعداد قائمة للعديد من الوظائف الأمر قد يكون مسلياً |
Eski usulle yapmamız gerekebilir. Dava numaralarının bir listesini al. | Open Subtitles | ربما علي فعلها بالطريقة القديمة آخذ قائمةً من أرقام الأجندة |
Son 10 yıl içinde satın aldığı her şeyin bir listesini bana getir. | Open Subtitles | أعد لي قائمة بكل شئ اشتراه خلال آخر عشر سنوات |
Yapmamız gereken ilk şey sahip oldukları yeteneklerin bir listesini çıkarmak. | Open Subtitles | أود إستخدام رجالك كقوة أمن مؤقتة أول شيء علينا فعله هو كتابة قائمة بكل القدرات التي تحت تصرفكم |
61. doğum günümden birkaç gün önceydi, doğruluğundan emin olduğum her şeyin bir listesini yapmaya karar verdim. | TED | لذلك جلستُ قبل أيام قليلة من عيد ميلادي 61 عاماً، وقررتُ تجميع قائمة بكل شيء أعرفه بالتأكيد. |
Şimdi de Haley, şu ana dek birlikte olduğum tüm kızların bir listesini yapmamı istiyor. | Open Subtitles | والأن هايلي طلبت مني كتابة قائمة بها أسماء كل الفتيات الذي سبق ونمت معهم |
Ondan ödev alan her öğrencinin bir listesini tutmuş. | Open Subtitles | بيتسي حصلت على اتفاق مع العميد لقد تركت قائمة لكل طالب اشترى منها ورقه |
Yeterli güce sahip olan büyülü objelerin bir listesini çıkaracağım. | Open Subtitles | بالواقع، سأعدّ قائمة لكلّ التحف التي تحوي قوّة كافية. |
O güvenlikli kasaları kimin kiraladığının bir listesini verebilirim sana. | Open Subtitles | أستطيع أن أحضر لك قائمة العملاء الذي أستأجروا صناديق الودائع |