CRISPR, hücrelerin zaman içerisinde mağruz kaldıkları virüsleri kaydetmelerini sağlayan bir mekanizma. | TED | إنها آلية تمكن الخلايا من تسجيل الفيروسات التي تعرضت لها مع مرور الوقت. |
Hassas bir mekanizma. | Open Subtitles | إنها آلية دقيقة. |
ThinkCycle, dünyanın dört bir tarafındaki tasarım öğrencileri tarafından çözümlenmek üzere gelişmekte olan ülkelerdeki STK'ların sorunlarını dile getirmelerini sağladı, buna şu an tsunami yardımları için kullanılan bir şey de dahil. Kolera hastalarında su kaybını engelleyen bir mekanizma ve kullanımı o kadar basit ki okuma-yazma bilmeyenler kullanabilir. | TED | لقد رأينا أن "ثنكسيكل" مَكّن المنظّمات غير الحكومية في البلدان النّامية من طرح مشاكل يتمّ حلّها من قِبل طُلاب التصميم في جميع أنحاء العالم، بما في ذلك شيء قيد الاستخدام لإغاثة منكوبي تسونامي في الوقت الحالي. إنها آلية إعادة تَمْيِيهِ ضحايا الكوليرا وإستخدامه في غاية البساطة يمكن تدريب حتّى الأُميِّين لاستخدامه. |
Binayı yıkmamı sağlayan gizli bir mekanizma var. | Open Subtitles | هناك آلية سرية تسمح لي بتحطيم هذا المكان |
Son 10 yıldır büyük bağışlar yapılan bir mekanizma vardı. | Open Subtitles | كانت هناك آلية يتم من خلالها وقدمت العديد من المساهمات الكبيرة على مدى السنوات العشر الماضية. |
İçinde virüsü yayıp insanları öldürmesi için bir mekanizma var. | Open Subtitles | هناك آلية داخل تلك تسمح بنشر الفيروس لإصابة الناس |