- Onu zamanında bulmamız bir mucizeydi. | Open Subtitles | كانت معجزة عندما وجدناه بالوقت المناسب و أنا أقول إنه هو |
Hatırlarsanız, ikinizin de sağ kalması küçük bir mucizeydi. | Open Subtitles | كما تتذكر , لقد كانت معجزة أن أحد منكم نجى من هذه الحادثه |
Lord Hazretlerinin sinirine hakim olması bence bir mucizeydi. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت معجزة بأن سيادتهُ تحكم بأعصابهِ |
Sehpaya başımı çarpmamam kesinlikle bir mucizeydi. | Open Subtitles | إنها معجزة صغيرة أنني لم أؤذي رأسي على مائدة القهوة |
Ama bu bebekten önce senin hamile olman bir çok yönden gerçek bir mucizeydi. | Open Subtitles | بذلك من قبل لكن مع الطفل حملك كان معجزة حقيقية من عدة نواحي |
Doğduğun günü hatırlıyorum tam bir mucizeydi | Open Subtitles | اتذكر عندما وُلِدتى كانت معجزه |
Tek diyebileceğim bir mucizeydi. | Open Subtitles | - لا أعرف - لا يمكنني أن أقول إلا أنها كانت معجزة |
Aslında burayı bulmamız bir mucizeydi. | Open Subtitles | لقد كانت معجزة بأننا . وجدنا هذا البئر |
ve gitmeme izin verdiler. Bu bir mucizeydi. | TED | ثم أطلقوا سراحي. كانت معجزة. |
Ölmemis olmam bir mucizeydi. | Open Subtitles | كانت معجزة أنني لم أمت |
olmemis olmam bir mucizeydi. | Open Subtitles | كانت معجزة أنني لم أمت |
Bu gece burada olanlar bir mucizeydi. | Open Subtitles | ...ما حدث هنا ، الليلة كانت معجزة |
Onu tekrardan görebilmek bir mucizeydi. | Open Subtitles | كانت معجزة أن أراه مجدداً |
Benim için gerçekleştirdiğin bir mucizeydi. | Open Subtitles | كانت معجزة حققتها لي |
Hayatta kaldın ve bu bir mucizeydi. | Open Subtitles | لقد نجوت, وقد كانت معجزة. |
Hayatta kalmam tam bir mucizeydi. | Open Subtitles | إنها معجزة أنني نجوت. |
Şans bunlardır. Orada olan ise bir mucizeydi. | Open Subtitles | هذا هو الحظ أم ماحدث إنها معجزة . |
Mahkemede olanlara bir mucizeydi. Neden bunu göremiyorsun. | Open Subtitles | ما حدث في المحكمة كان معجزة لماذا لا يمكنك رؤية هذا؟ |
Bapu, Noakhali'de yaptığın bir mucizeydi. | Open Subtitles | ما فعلته في نواكهالي كان معجزة |
Baba, bu bir mucizeydi. | Open Subtitles | أبي .. لقد كانت معجزه |
Noah Hobbs'un virüs bulaştıktan sonra orayı terk etmemiş olması bir mucizeydi. | Open Subtitles | إنها مُعجزة أن (نوح هوبز) لم يترك المبنى بعَد أن كان مُصابًا. |
Yaşaması bir mucizeydi. Annesinin bebeği battaniyeye sardığını hatırlıyorum. | Open Subtitles | إنها لمعجزة لتنجو أذكر أن أمه وضعتها في بطانيته |
Evet ve bu bir mucizeydi. | Open Subtitles | نعم ، وكانت أشبه بالمعجزة |
Bu yüzden bütün yüzleri unutman bir mucizeydi. | Open Subtitles | وكان ذلك أشبه بمعجزة أن تفقدي إدراك كل تلك الوجوه بسبب ذلك |