Bir şeyleri vurmayacağım. Öyle bir niyetim yok. | Open Subtitles | لا أصيب أي شيء إن كان ذلك ما تعنيه و أنا لا أنوي أن أصيب |
Şunu açıklığa kavuşturalım. Çarpıya basacağım. Lakin geride kalmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | دعوني أكُن صريحاً، سأضغط التقاطع، لأنّي لا أنوي أن اُصفّد. |
Ama bu yolculuk esnasında sizi eğitmek gibi bir niyetim yok. O kadar vaktimiz yok. | Open Subtitles | لكنّي لا أنوي تدريبكما أثناء .هذه الرحلة، فلا نملك وقتًا لذلك |
Böyle bir niyetim yok. | Open Subtitles | لا يوجد لدى كلمات لأقولها لِنهاية كهذه. |
Sevgili Bayan Pearce, sevgili Pickering, kimseyi çiğnemek gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | " سيدة " بيرس" ، السيد "بيكيرينغ ليس في نيتي أن أستغل أي انسان |
WilPharma'nın kurtarıcı olarak gözükmesi gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ أي نية في السماح لـ(ويلفارما) بأن ينتهي بها المطاف كمنقذة |
Görüyorsunuz ya, onun önyargılarını yok etmek gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | كما ترين .. ليس لدي النية في تحطيم تحيزاتها. |
Onlara yalan söylemiş olabilirim..., ...ama taşları kaldırma gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | حسناً ، انا ربما كذبت عليهم لكن ليس لدي نية ان اتركهم |
Ama geri dönmek gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | لكنّي ليست لديّ نيّة للعودة. |
Yani, benim seansı bölmek falan gibi bir niyetim yok... ama o aşağılık karının teki, öyle değil mi doktor? | Open Subtitles | حسناً,انا لا أريد ان الغي الاجتماع او شيء كهذا |
Aynını çalışanlarıma da yapmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | لا أعتزم تكرار ذلك مع موظفيني. |
Sen istersen gardını indir dostum, ama benim öyle bir niyetim yok. | Open Subtitles | يمكنك ترك جنودك يموتون و لكني لا أنوي ذلك |
Kahretsin, evet, öyle bir niyetim yok. Hiçbir niyetim yok! | Open Subtitles | هذا صحيح أنا لا أنوي أنا لا أنوي شيئاً |
Bu işe Ok'u dâhil etmek gibi bir niyetim yok. Benim sana ihtiyacım var. | Open Subtitles | لا أنوي مقاطعة سهم، إنّي أحتاجك أنت. |
Yani, o sahayı da terk etmek gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | حسناً، أنا لا أنوي التخلّي عن أي شيء |
Majesteleri, kötü bir niyetim yok. | Open Subtitles | فخامتك ، أنا لا أنوي أذي |
Böyle bir niyetim yok. | Open Subtitles | لا يوجد لدى كلمات لأقولها لِنهاية كهذه. |
Öyle bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس في نيتي ذلك |
M'i yakalayıp. polise teslim etmek gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ أي نية للقبض علي (إم). |
Her halükarda Marine One'ı vurmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | في أي حالة ليس لدي النية لإسقاط المارينز |
Bay Talbot'un odasına gitmek gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لدي نية للذهاب الي غرفة السيد تالبوت |
Onu idam ettirmek gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ نيّة لإعدامها. |
Yani, benim seansı bölmek falan gibi bir niyetim yok... ama o aşağılık karının teki, öyle değil mi doktor? | Open Subtitles | حسناً,انا لا أريد ان الغي الاجتماع او شيء كهذا ولكنها متعجرفة نوعا ما اليس كذلك يا دكتور؟ |
Öyle bir niyetim yok zaten. | Open Subtitles | لا أعتزم هذا |