"bir odadan" - Translation from Turkish to Arabic

    • من غرفة
        
    • عن غرفة
        
    Bir mühendis. Çift kilitli bir odadan kaçmayı nasıl becerebildi? Open Subtitles رغم ذلك بطريقة ما أستطاع الهروب من غرفة محكمة الإغلاق
    bir odadan bir odaya geçmek için önce dışarı çıkman gerekecek. Open Subtitles لا يُمكنك المرور من غرفة إلى آخرى .بدون الخروج من الباب
    Bu film yaklaşık altı yıl önce yapılmış, biz bir odadan diğerine taşınırken kilolu bir insan üzerine oturarak yok etmişti. TED والشاشة صنعت قبل ست سنوات وعندما نقلتها من غرفة الى اخرى جلس عليها شخص ضخم ودمرها
    Her gece bir odadan diğerine... lambaları yakamaya gider... ta ki o koca karanlık odalar aydınlanana dek. Open Subtitles كل ليلة يذهب من غرفة إلى أخرى يقوم بإضاءة المصابيح المظلمة حتى تتحول الغرف الكبيرة المعتمة إلى شعلة من الضوء
    Sonunda durdu ve beni tek bir odadan ibaret olan bir kulübeye doğru götürdü. TED وفي النهاية، توقف وقادني إلى داخل كوخ ما والذي كان عبارة عن غرفة صغيرة واحدة
    Ve bir odadan diğerine oğullarını arayarak yürüdüler. Open Subtitles و كانوا يمشيان من غرفة لأخرى لتبحث أمي عن إبنهما
    Alçakça pisliklerini karanlık bir odadan yazdın. Öfkeliler artık hep böyle yapıyor. Open Subtitles لقد كتبت هذا الكلام الغادر من غرفة مظلمة لأن هذا ما يفعله الجبناء هذه الأيام
    Hayır, hamile falan değil. Tuhaf bir yolculukta evin içinde hareket ediyor, bir odadan diğerine. Open Subtitles كلا، إنها ليست حبلى و إنما تقوم برحلة غريبة بالتنقل داخل أرجاء المنزل، من غرفة لأخرى.
    Hayır, hamile falan değil. Tuhaf bir yolculukta evin içinde hareket ediyor, bir odadan diğerine. Open Subtitles كلا، إنها ليست حبلى و إنما تقوم برحلة غريبة بالتنقل داخل أرجاء المنزل، من غرفة لأخرى.
    Yani etrafında dönen bir odadan içinde bir şeyler döndürdüğün bir odaya geçiş yaptın. Open Subtitles اذا اذا اتيت من غرفة كانت تدور الى غرفة دوران
    Başka bir odadan oraya gelmiş olabilirler mi? Open Subtitles هل تسنى لهم دخول المبنى من غرفة سفلية أخرى؟
    Bak akademik dünyada ciddiye alınmak istiyorsan bir odadan daha terbiyeli çıkman gerek. Open Subtitles إن أردت أن يتم احترامك في عالم التدريس فعليك إبداء قليل من الكياسة أثناء خروجك من غرفة.
    Asansöre yürümüyordun çünkü Norforce'un süitinden değil, koridorun aşağısındaki bir odadan çıkmıştın. Open Subtitles سرت صوب المصعد لانك لم تأت من جناح "نورفورس سيستيمز بل من غرفة بآخر الرواق
    İz sürme işlemi, sistemimizdeki izinsiz girişin, istasyonun kuzeybatı köşesindeki bir odadan yapıldığını gösteriyor. Open Subtitles تتبعنا العكسى يُظهر ...أن الدخول على نظامنا يأتى من غرفة فى الركن الشمالى الغربى للمحطة
    Biz onlari besleriz, bir odadan digerine geçmeleri için iteriz. Open Subtitles نطعمهم, ونسوقهم من غرفة الى أخرى
    Anahtarlarımı kaybettim, ekipmanlarım bir odadan diğerine gidip durdular, bir sabah geldiğimde çekim görüntüleri tamamı baştan başa montajlanmış. Open Subtitles يا رجل , لقد فقدت مفاتيح لدي معدات تنتقل من غرفة لاخرى ...اتيت في ذات صباح
    Başka bir odadan geliyor olabilir mi? Open Subtitles هل يمكن أن تكون قادمة من غرفة أخرى؟
    Biraz çılgın gibi hissediyorum, çünkü bir odadan diğer odaya geçerken bile telefonumu elime aldığımı fark ettim, asansöre binerken, ve hatta -- bu gerçekten sesli söylemekten en çok utandığım kısım -- arabadayken. TED أشعر أنني مجنونة نوعًا ما لأنني لاحظت أنني التقطت هاتفي وأنا أسير من غرفة لأخرى، وأنا في المصعد، حتى - وهذا أمرٌ محرجٌ للغاية أنا أقول ذلك في العلن - وأنا في السيارة.
    Beni içinde bir sürü kadın olan bir odadan uzak tutamazsın. Open Subtitles لا تَستطيعُ إبعادي عن غرفة مليئة بالنِساءِ
    Ben içindeyken beyaz bir odadan ibaretti. Open Subtitles عندما كنت في داخلها كانت عبارة عن غرفة بيضاء
    Dinle, güvenli bir odadan bahsediyoruz, Terry. Open Subtitles اننا نتحدث عن غرفة محصنة يا تيري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more