Söyle bana, yasak bölgenin ötesinde başka bir orman var mı? | Open Subtitles | قل لي ، إن كانت هناك غابة أخرى خلف المنطقة المحظورة |
Hatta devasa bir orman yangını var. Haberleri bir aç bence. | Open Subtitles | في الحقيقة هناك حريق غابة مَهُول يا صاح عليك مشاهدة الأخبار |
Kralın şatosunun yakınlarında büyük ve karanlık bir orman varmış. | Open Subtitles | وعلى مقربة من قلعة الملك، كانت هناك غابة مظلمة وشاسعة |
Evet, ağaçlar ormanların temelidir fakat bir orman, gördüğünüzden çok daha fazlasıdır ve bugün, ormanlara bakış açınızı değiştirmek istiyorum. | TED | نعم، إن الأشجار هي أساس الغابات، ولكن الغابة هي أكثر بكثير مما نراه، وأريدُ اليوم تغيير طريقة تفكيركم حول الغابات. |
Başlarda, Treblinka'da olduğu gibi bir orman ya da araziye inşa ediliyordu. | Open Subtitles | كانت تشيد أولا في الغابة أو في الحقل كما في تريبلينكا |
Kafanı karıştıran bir orman hortlağı olabilir mi? | Open Subtitles | اتظنين انه رجل الفزع الذى يخرج من الغابة والذى يريد الحصول على رأسك؟ |
O zaman eve döndüğünüzde, eğer boş bir alan görürseniz, onun potansiyel olarak bir orman olabileceğini hatırlayın. | TED | الآن عندما تعود إلى المنزل إذا رأيت قطعة أرض قاحلة تذكر أن بالإمكان تحويلها إلى غابة |
Şehirle deniz arasında bir ormanımız olsaydı ne olurdu, doğanın enerjisine karşı koymaya çalışmayan, ancak sürtünme yaratarak onu yok eden bir orman? | TED | ماذا لو، ما بين المدينة والبحر تكون لدينا غابة: غابة لا تحاول أن تقاوم قوة الطبيعة، لكن تبدّدها عبر عامل الاحتكاك؟ |
Suyun üzerini kaplayıp taşmayı önleyebilecek bir orman. | TED | غابة ربّما تكون قادرة على كسر موجات الماء وعلى الحيلولة دون الفيضانات؟ |
Diğer nedenlerin arasında, Brezilya’da bir orman korucusu olmanın ne kadar güzel olduğunu hayal edebilirsiniz. | TED | لذا سيكون من الرائع تخيل ان تكون مسؤول عن غابة في البرازيل, بالاضافة لاسباب اخرى. |
Bir noktayla başlayarak onu bir çizgiye, sonra bir yüze çevirip, ondan da karakterler veya ağaçlar ve kayalar yaratıyoruz, sonunda bir orman hâline geliyor. | TED | نبدأ بنقطة تصنع الخط الذي بدوره يصنع الوجه. والتي تخلق الشخصيات، أو الأشجار والصخور التي بالنهاية تصبح غابة. |
Bu evimin arka bahçesinde bir orman yaparken öğrendiğim bir şey. | TED | هذا شيء تعلمته عندما زرعت غابة في الساحة الخلفية لبيتي. |
Yeni bir yerde her çalışışımızda, bir orman yapmak için gereken her bir elementin hemen etrafımızda ulaşılabilir olduğunu keşfediyoruz. | TED | في كل مرة نعمل في مكان مختلف، وجدنا أن كل عنصر نحتاجه لعمل غابة متاح من حولنا. |
Bu bir çiçek ormanı da olabilir, bir sürü kuşu ya da arıyı kendine çeken bir orman ya da bu sadece yerli, sürekli yeşil kalan yabani bir orman olabilir. | TED | أما إذا كانت غابة مزهرة، من النوع الذي يجذب الكثير من الطيور والنحل، أو قد تكون ببساطة غابة محلية وبرية دائمة الخضرة. |
bir orman gibi görünen şey aslında sadece bir ağaç. | TED | و التي تظهر و كأنها غابة هي عبارة عن شجرة واحدة فقط |
Oh, hayır. bir orman yada fazlası ve sonrasında kana susayacaklar. | Open Subtitles | لمذا أصبحوا هائجين من أجل غابة صغيرة او غابتين ؟ |
Bu tarafa gelen kontrolden çıkmış bir orman yangını var. | Open Subtitles | هناك أحد خارج عن السيطرة ترأس حرائق الغابات بهذه الطريقة |
Bu böcek, bir orman yangınını 80 km öteden sezebilir. | TED | والمثال الثاني هو هذه الخنفسة .. التي يمكنها ان تستكشف حرائق الغابات من على بعد 80 كم |
Bu yakın zamanda ağaçları kesilmiş olan bir orman, yine Sumatra'da. | TED | وهذا هو إحدى الغابات المسجلة مؤخرا، مرة أخرى في سومطرة. |
İlkbahar iyice yerleşip günler uzadıkça, bir orman yaşam doluyor. | Open Subtitles | مع ثبات فصل الربيع واستمرار فترة النهار في الزيادة تتفجر الحياة في الغابة |
Üs ile aramızda uzun bir orman yolu var. | Open Subtitles | هناك بقعة كبيرة من الغابة لقطعها |
- Nasıl emin olabiliyorsun? Çok büyük bir şirket.... Adeta bir orman gibi, tabiri caizse. | Open Subtitles | إنها شركة كبيرة كالغابة تعبير مجازي لا يجب أن يكون أحد هنا غطي المقدمة وأنا أتولى الخلف توقف |