"bir oyuncak" - Translation from Turkish to Arabic

    • دمية
        
    • لعبة
        
    • لعبه
        
    Yıllarca gizliden gizliye burnumu sildiğim bir oyuncak ayım var. Open Subtitles لدي دمية دب قديمة امسح انفي عليه سرا من سنوات
    Sadece, ordunun kişisel eğlence için... ürettiği bir oyuncak. Open Subtitles لا شيء من هذا حقيقي إنها مجرد دمية كبيرة للجيش من أجل التسلية الشخصية
    - Ama, anne! Onu bulamıyorum. - Tatlım, başka bir oyuncak al. Open Subtitles أنا لم أجده يا أمى اجلب دمية أخرى يا عزيزى
    Harika bir gösteri yaptığınızı sanıyorsunuz ama bu bir oyuncak değil. Open Subtitles متأكد من انكم تعتقدون هذا عرضاً ممتع لكن هذه ليست لعبة
    Bu adam bir boz ayının çiğnediği bir oyuncak oldu. Open Subtitles هذا ليس عدلاً هذا الرجل كان بمثابة لعبة لدب بري
    Annesi arıyor. Ondan bir oyuncak araba aldın mı? Open Subtitles أنها والدته على التليفون هل أخذت سياره لعبه منه ؟
    Aşağıda iyi bir oyuncak var ,ama birkaç dakika sonra benim yüzümden parçalarına ayrılacak. Open Subtitles هناك دمية طيبة ستتفجر بعد دقائق قليلة بسببى
    - Ama, anne! Onu bulamıyorum. - Tatlım, başka bir oyuncak al. Open Subtitles أنا لم أجده يا أمى اجلب دمية أخرى يا عزيزى
    Aşağıda iyi bir oyuncak var ,ama birkaç dakika sonra benim yüzümden parçalarına ayrılacak. Open Subtitles هناك دمية طيبة ستتفجر بعد دقائق قليلة بسببى
    Kesinlikle güzel bir oyuncak bebek almak isteyeceksin. Open Subtitles حسنا, أنت بالتأكيد تريدين الحصول لنفسك على دمية جيدة
    İçi pamukla dolu olan bir oyuncak bana bir yerlerde ancak bir çocuk tarafından sevilirsem hayatın yaşamaya değer olacağını öğretmişti. Open Subtitles اخبرنى ذات مرة فى مكان ما علمتنى دمية محشوة حكمة ان الحياة جميلة امامك اذا كنت محبوبا من طفل
    Bir direk için güzel hareketler ama sonuçta sadece otomatik bir oyuncak. Open Subtitles بالنسبة لإلواح,حركاتها جيدة ولكن في النهاية إنها مجرد دمية آلية
    - Sanırım o artık bir oyuncak değil. Open Subtitles أعتقد بأنّها لم تعد دمية لابد وانها كانت جميلةَ
    Ben... moduna göre istediğin zaman raftan indirip oynayabileceğin bir oyuncak değilim. Open Subtitles لست دمية تأخذينها من الرف للعب بها حين تكونين في مزاج
    Plastik bir oyuncak bebeğin bile ruhu olabilir. Open Subtitles حتّى دمية بلاستيكيّة تستطيع الحصول على روح.
    Tüm öğleden sonramızı, bir oyuncak çay takımının önünde böyle bir günü planlayarak nasıl da geçirdiğimizi düşünüp duruyorum. Open Subtitles لا أنفك أفكّر , بشأن كيف كنّا نقضي فترة العصر أمام لعبة مجموعة الشاي الصغيرة نخطط ليومٍ مثل هذا
    Bir gün ucuz bir oyuncak asker aldım, ona eski bir mendilden paraşüt yaptım ve aşağı süzülmesini izledim. Open Subtitles و ذات يوم أخذت لعبة جندي ضئيلة و صنعت له مظلة من منديل قديم و راقبته وهو يهبط لأسفل
    Ve bize bir ipucu veren özel bir oyuncak vardı. TED وهكذا كان هناك لعبة واحدة خاصة اوحت لنا بفكرة.
    Bugün size üzerinde çalışmakta olduğum ve gerçek anlamda felsefi olduğuna inandığım bir oyuncak göstereceğim. TED سأريكم اليوم لعبة كنت أعمل عليها، أعتقد حقاً أنها لعبة الفلسفة أكثر من إي شيء آخر.
    Bu noktada, çok küçük boyutta bir oyuncak gezegenle uğraşıyoruz; TED في هذه المرحلة نتعامل مع كوكب لعبة صغير جداً،
    bir oyuncak için, tavanı olmayan bir araba için çok fazla fakat bu bir oyuncak öte Open Subtitles ذلك كثير على لعبه, على سيارة لا تمتلك حتى سقفاً لكن هذه أكثر من مجرد لعبه
    Blöf yapıyor. O son sefer ki gibi bir oyuncak. Open Subtitles انت تُراوغ , انها لعبه تماما مثل اخر مره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more