"bir pozisyonda" - Translation from Turkish to Arabic

    • في وضع
        
    • في موقف
        
    • في موضع
        
    • في وضعية
        
    • لمنصبك
        
    • في موقع
        
    • مركز ما
        
    - Diğerlerinden daha değişik bir pozisyonda olduğunu son defa hatırlatayım. Open Subtitles دعني اذكرك للمرة الأخيرة انت في وضع مختلف عن الطلاب الآخرين
    Emir verecek bir pozisyonda olduğunu düşünmüyorum. Ya sen? Open Subtitles لست أظن أنك في وضع يخول لك اصدار الأوامر
    Sence kızla bunu konuşmak için uygun bir pozisyonda mı? Open Subtitles هل تعتقد أنّه في موقف يسمح له بإقناعها بفعل ذلك؟
    Zor bir pozisyonda olduğunu biliyorum. Ancak bunun yapılması gerekiyor. Open Subtitles أعلم أنك في موقف صعب، لكن يجب أن تخبريه وتنتهي.
    Tanığım davadaki gerçeklerle ilgili eşsiz bilgilere sahip bir pozisyonda. Open Subtitles هذا الشاهد في موضع ليكون لديه معرفه بحقائق تلك القضية
    Farklı bir pozisyonda, o yüzden sıkı ittir. Open Subtitles -حسناً إنها في وضعية أكثر صعوبة لذا عليك الدفع بقوة أكثر الآن -حسناً
    Yetkili bir pozisyonda olmayışınızdan ötürü iki haftalık mehil müddetini kullanmanıza gerek yok. Open Subtitles وفقا لمنصبك الذي لم يكن رسميا لعدة أسباب مدة أسبوعين للإخطار لا يعمل بها
    Ya vaktimi boşa harcadıysam ve böyle hassas bir pozisyonda asla rahat hissetmezsem? TED ماذا لو كنت أضيع وقتي ولن أشعر أبدًا بالراحة في موقع مكشوف كهذا؟
    - bir pozisyonda eleman açığım var diyelim. Open Subtitles - دعنا نقول أنني بحاجة لشخص في مركز ما -
    Sert oynayacak bir pozisyonda değilsiniz, Sayın Bakan. Open Subtitles لستَ في وضع يسمح لك بالمساومة يا سيادة الوزير
    Nesnenin belirli bir pozisyonda yerleştirildiği farzedilerek, yalnızca yüzey görüntüsü çizilir. Open Subtitles عبر افتراض أن الجسم موضوع في وضع معيَّن حيث يتم رسم السطح الظاهر فقط
    Eğer Sarah'ya yardım etmek istiyorsan, Dyad'de çok özel bir pozisyonda olman gerek. Open Subtitles إذا كنت تريد مساعدة سارة، فستكون في وضع فريد للقيام بذلك هنا في دياد.
    İyi bir pozisyonda gelmemişti. Open Subtitles قد جاء وهو بالأحرى ليس في موقف قوي للغاية
    Tam olarak emir verebilecek bir pozisyonda değilsin, Gibbs. Open Subtitles انت في موقف لا تسـتطيع من خلاله اجراء طلبات جيبز
    Tam olarak arkadaşlarını seçecek bir pozisyonda değilsin. Open Subtitles لا أعتقد أنك في موقف يسمح لك بأن تختار من هم أصدقائك
    Ve dik durduğunuzda yaslandığınızdan daha faklı bir pozisyonda olmasına ihtiyacınız var. TED وتريده في موضع مختلف حين تكون منتصبا, وحين تكون متكئا للخلف
    Kendini bizimle irtibat kuramayacağın bir pozisyonda bulabilirsin. Open Subtitles لربما أنك تجد نفسك في موضع لا تستطيع فيه أن تتصل معنا
    Bebek farklı bir pozisyonda olabilir. Open Subtitles الطفل من الممكن ان يكون في وضعية غريبة
    - Çok rahat bir pozisyonda. Open Subtitles في وضعية مريحة جدا.
    Yetkili bir pozisyonda olmayışınızdan ötürü iki haftalık mehil müddetini kullanmanıza gerek yok. Open Subtitles وفقا لمنصبك الذي لم يكن رسميا لعدة أسباب مدة أسبوعين للإخطار لا يعمل بها
    Arkadaşın Steve birkaç ay önce odasına girdiğimde kendisini Sarah D'Amato'nun içinde gördüğüm zaman beni çok zor bir pozisyonda bırakmıştı. Open Subtitles حسنا , صديقك ستيف هنا تركني في موقع متطرف منذ عدة شهور مضت عندما سرت الى غرفته ورايته يضاجع سارة اماتو
    - bir pozisyonda eleman açığım var diyelim. Open Subtitles - دعنا نقول أنني بحاجة لشخص في مركز ما -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more