"bir ruh halinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • في مزاج
        
    • في المزاجِ
        
    Şey bende o sıralar gazeteye çıkmak için iyi bir ruh halinde değildim Open Subtitles حسنا ، لم أكن في مزاج جيد لأظهر في الصحف
    Ve takıma seçildiğinde, iyi bir ruh halinde olacak, ki bu da onunla konuşmak için çok iyi bir zaman demek. Open Subtitles سيختارونه للفريق وعندما يختارونه سيكون في مزاج جيد
    Ve eve döndüğümde senden kıyafetlerinin üzerinde olmasını ve bütün herkesin kardeşinin töreni için iyi bir ruh halinde olmasını istiyorum. Open Subtitles وعندما أرجع للبيت أتوقّع أن أجدك في هذا المنزل مرتدية ملابسك، وجميعكم في مزاج حسن لمراسم أخيكم.
    İyi bir ruh halinde ise, ne istersen sor, ve başarı garantiydi. Open Subtitles أساليها عن اي شي عندما تكون في مزاج جيد وتضمنين النجاح
    Çünkü bir daha havlarsa, geri geleceğim ve iyi bir ruh halinde olmayacağım. Open Subtitles لأن إذا نبحُ مرة ثانيةً، سَأكُونُ هنا، نعم، وأنا لَنْ أكُونَ في المزاجِ الجيّد جداً.
    Eğer telefonum çekseydi daha iyi bir ruh halinde olurdum. Open Subtitles سأكون في مزاج أفضل لو توفرت خدمة الهاتف الخلوي
    Brock, yemin ederim, bir gün seni iyi bir ruh halinde yakalayacağım. Open Subtitles بروك ، يوما ما ، أقـسم سأمسك بك في مزاج جيّد
    Garip bir ruh halinde. Şerbeti uzatır mısın? Open Subtitles اذا، هي في مزاج سيء، هل يمكنك تمرير الشراب ؟
    Dupont D'lvry kötü bir ruh halinde geldi. Kimsenin istemediği bir hal. Open Subtitles دوبونت ديفري" وصل في" مزاج منحرف و لا أحد يحب هذا
    Tiberius kötü bir ruh halinde! Köleler nerede? Open Subtitles تيبيريس في مزاج سيء أين هؤلاء العبيد؟
    , Ben iyi bir ruh halinde ne olamaz? Open Subtitles ماذا ، لا يمكنني أن أكون في مزاج جيد ؟
    Bunu sakladığına inanamıyorum. Gerçi, şu anda, yemek kitabı yazabilecek bir ruh halinde değilim. Open Subtitles بالطبع، لست في مزاج لكتابة وصفاتي الآن.
    İyi bir ruh halinde gibi de görünmüyorsun. Open Subtitles أنت أيضاً لا يبدو عليك أنك في مزاج جيد.
    İyi bir ruh halinde şu an. Yakında evlenecek. Open Subtitles إنه في مزاج جيد، فهو على وشك الزواج
    Hayır, Mary Poppins ısı bu tür bir iyi bir ruh halinde olmaz. Open Subtitles لا ، (ماري بوبنز) لن تكون في مزاج جيد في هذه الحرارة
    Daha iyi bir ruh halinde olmadığına şaşırdım. Open Subtitles أنا مندهش إنك لست في مزاج جيد
    Görünüşe göre birisi kötü bir ruh halinde. Open Subtitles يبدو ان أحدهم في مزاج سيء
    Rob iyi bir ruh halinde değil. Steve ile kavga etti. Open Subtitles (روب) ، ليس في مزاج جيد لقد حدثت مشاجرة معه ومع (ستيف)
    Şu an çok iyi bir ruh halinde olduğumu bilmeyenler olabilir. Open Subtitles قد لا تعرفون، أنا في مزاج جيد!
    Garip bir ruh halinde gibi duruyorsun. Open Subtitles يبدو أنك في مزاج غريب نوعا ما
    Aptal bir ruh halinde olduğunu duyurdu, belki çaresizdi ama sonuç trajediydi. Open Subtitles ماريس أعلنتْ بأنّها كَانتْ في المزاجِ لa أوزّة ومأساة تَليا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more