| Sıkıntı yaratan vampirlerden biri daha azaldı diye bir söylenti duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت إشاعة لقد كان هناك مصّاص دماء يسير على الأرض يُعدّ مصدر إزعاج لنفسه |
| Evet, ama yardımcı doktorlardan bir söylenti duydum. | Open Subtitles | لكني سمعت إشاعة من أحد الدكاترة السابقين |
| Meteorların etkilediği insanlar üzerinde çalıştığına dair bir söylenti duydum. | Open Subtitles | إنه جراح أعصاب سمعت إشاعة أنه يعمل مع أناس مصابين بالنيزك |
| Bayrama Kral Horik'in bizzat katılacağına dair bir söylenti duydum bugün. | Open Subtitles | لقد سمعت شائعة اليوم بأن الملك هوريك) بنفسه ربما يحضر المهرجان) |
| Bayrama Kral Horik'in bizzat katılacağına dair bir söylenti duydum bugün. | Open Subtitles | لقد سمعت شائعة اليوم بأن الملك هوريك) بنفسه ربما يحضر المهرجان) |
| Bu arada bir söylenti duydum ve doğru olduğuna inanmak istemedim. | Open Subtitles | ... بالمناسبة سمعت إشاعة لم أرد أن .. أصدق أنها صحيحة ، لذا |
| Yarın evleneceğinize dair bir söylenti duydum lordum. | Open Subtitles | لقد سمعت إشاعة انك ستتزوج غداً، مولاي |
| Tuhaf bir söylenti duydum. | Open Subtitles | سمعت إشاعة غريبة |
| Senin hakkında bir söylenti duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت إشاعة عنك؟ |
| Um, Naruto-kun, garip bir söylenti duydum. | Open Subtitles | ناروتو, لقد سمعت إشاعة غريبة |
| - Senin hakkında bir söylenti duydum. | Open Subtitles | سمعت إشاعة عنك |