| Bak, tatlım. Senin için bir sürprizim var. Yeni arkadaşlarımızdan biri. | Open Subtitles | انظري، عزيزتي لدي مفاجأة لكِ أحد أصدقائك الجدد |
| Sana büyük bir sürprizim var. Ama önce yapman gereken bir şey var. | Open Subtitles | لدي مفاجأة كبيرة لك لكن أولاً ثمة شيئاً يجب أن تفعله |
| Kıçını kaldır da buraya gel. Sana büyük bir sürprizim var. | Open Subtitles | إحصل على هدفك الصغير هنا لدي مفاجأة كبيرة لك |
| Sana bir sürprizim var. | Open Subtitles | لن نذهب لموقع الإنشاء، لديّ مفاجأة لكَ عوض ذلك |
| Pekala, bugün ilk günümüz olduğundan sizin için bir sürprizim var. | Open Subtitles | حسنا بما أنه أول يوم لنا معا عندي مفاجأة لكم جميعا |
| - Hey, Simon, sana bir sürprizim var. - Halsted'e doğru sağ. | Open Subtitles | مرحبا سيمون لدي مفاجئة لك الى اليمين من هالستيد |
| Evet, daha iyi bir sürprizim var. Daphne've Meksika'da olduğumuzu söyleyelim. | Open Subtitles | لدي مفاجأة أفضل لنخبر دافني أننا في المكسيك |
| Ve değiştirmekten konu açılmışken, ...bir sürprizim var. | Open Subtitles | أوه ،بالحيث عن اعادة صياغة الاشياء ، لدي مفاجأة. |
| Senin için bir sürprizim var. Yada en azından teyzenin var. | Open Subtitles | , والي , لدي مفاجأة لك أو على الأقل عمتك آيريس لديها |
| Benim de senin için küçük bir sürprizim var. | Open Subtitles | بالإضافة، وأنا أيضاً لدي مفاجأة صغيرة لك |
| Çocuklar, size küçük bir sürprizim var. | Open Subtitles | حسنا أيها الأولاد والبنات, لدي مفاجأة صغيرة. |
| Ve şimdi de hepiniz için son bir sürprizim var. | Open Subtitles | والآن, لدي مفاجأة وحيدة أخيرة لأجلكم جميعا. |
| Brick'in konuklara ihtiyacı vardı ve ona bir sürprizim var. | Open Subtitles | اوه بيرك أحتاج إلى ضيوف وأنا لدي مفاجأة له اهلاً بعودتك |
| Ve şimdi, bayanlar ve baylar şimdi hastane yararına olacak şaşırtıcı bir sürprizim var. | Open Subtitles | والآن أيها السيدات والسادة لدي مفاجأة رائعة... لصالح المستشفى |
| Geçen gün senin bir sürprizin vardı şimdi de, benim sana bir sürprizim var. | Open Subtitles | إذن، كان لديك مفاجأة ليّ، والآن أنا لديّ مفاجأة لك |
| Aslına bakarsan, beni aştın bu yüzden sana bir sürprizim var. | Open Subtitles | ولكن في الحقيقة ، أعتقد أنك تفوّقت عليّ ولهذا لديّ مفاجأة لك |
| Dur önce bir sürprizim var koruda yürüyüşe çıkalım. | Open Subtitles | الإنتظار. عندي مفاجأة لك أولا. دعنا نتمشّى في الغابة. |
| Biraz yüzün gülsün, kısa pantolonlu. Sana bir sürprizim var. | Open Subtitles | لا تبتسم يا صاحب السروال المرتفع لدي مفاجئة لك |
| Böldüğüm için üzgünüm, ama sana bir sürprizim var. | Open Subtitles | أعتذر عن المقاطعه لكن لدي مفاجأه صغيره لكم |
| Sana küçük bir sürprizim var. Oğlumuz Jim hakkında. | Open Subtitles | لدى مفاجأة لك يا حبيبتى "إنها عن إبننا " جيم |
| Yeter ki hemen git. Sana bir sürprizim var. | Open Subtitles | اذا انطلقت حالا الى هناك سيكون عندى مفاجأة |
| Aslında seni de sahneye çağırmak isterim çünkü sana ve diğerlerine küçük bir sürprizim var. | Open Subtitles | و في الحقيقة أود أن أدعوك إلى أعتلاء المنصة لأن لدي مفاجأةً صغيرة من أجلك و للجميع |
| Asla olmaz. Gitmeden önce... Herkese küçük bir sürprizim var. | Open Subtitles | قبل أن تذهبوا، لدي مفاجأةٌ صغيرة للجميع. |
| Teşekkür ederim. Herkese teşekkürler. bir sürprizim var. | Open Subtitles | شكرًا، شكرًا لكم جميعًا لديّ مفاجئة |
| - Bunu yapamam. - Ahmak olma çocuğum. Sana bir sürprizim var. | Open Subtitles | لا أجرؤ - لا تكُوني بلهاء يا طفلتي- عِنْدي مفاجأة لَك |
| Neredeyse unutuyordum. Sana bir sürprizim var. | Open Subtitles | كِدتُ أنسى، إنّ لديّ مُفاجأة لكِ. |
| Benim gizemli kadınımsın ve bugün benim senin için bir sürprizim var. | Open Subtitles | انتي فتاتي الجميلة الغامضة, و اليوم , لدي مفاجاة لك. |
| Lennox'a büyük bir sürprizim var diye mesaj çektim. | Open Subtitles | "لقد راسلت "لينكس بأنني لدي مفأجاة كبيرة |
| Mark hediyelerini açmadan önce bir sürprizim var. | Open Subtitles | قبل أن يفتح مارك هداياه لدى مفاجأه لكم... |