"bir sıçan" - Translation from Turkish to Arabic

    • جرذ
        
    • فأر
        
    • كان فأراً
        
    • للبوسوم
        
    • القوارض
        
    • البوسوم
        
    • بوسوم
        
    Onun sadece bir sıçan olduğunu düşünüyordum ama başından beri süper sıçanmış. Open Subtitles أعتقدت أنه كان مجرد جرذ ، لكنه كان أعظم جرذ طوال الوقت.
    Yani, verildi, ama özellikle belli bir sıçan yüzünden çıktı bu ceza. Open Subtitles أقصد بأنهم فعلوا، لكن كل ذلك كان بسبب جرذ واحد بشكل خاص
    Ancak bir sıçan yeme umuduyla karşılaşınca ağzının içinden çekiştiriyorladı. Open Subtitles لكن بمواجهة مشهد وجبة جرذ فقد كانت تسحبه خارج فمها
    Sanırım ya siyah bir sıçan ya da çatı sıçanı dediğimiz şey. Open Subtitles أعتقد أن هذا كان فأراً أسوداً أو ما نطلق عليه فأر السقف
    Öyleyse, ilişkimizi de noktaladığımızı varsayıyorum. O yüzden gidiyorum çünkü bir sıçan gördüm. Open Subtitles لذا أعتقد أن هذا يعني الفراق لذا سأذهب من هنا لأنني رأيت للتو فأر
    Aralarında canavar ruhlular vardı, tam bir sıçan avı ve Gertie koşamaz. Open Subtitles هناك يبدو مثل بعض الوحوش بينهم صيد جرذ عادي وجيرتي لايمكنها الركض
    Onun sadece bir sıçan olduğunu düşünüyordum ama başından beri süper sıçanmış. Open Subtitles أعتقدت أنه كان مجرد جرذ لكنه كان أعظم جرذ طوال الوقت
    Kokuya bakmayın. Galiba bir sıçan ölmüş arkada. Open Subtitles بالنسبة للرائحة، أعتقد إنه جرذ ميت وراء الحائط.
    çılgına dönen veteriner der ki, yakala burayı, "Bu köpekbalığı değil,bu bir sıçan." Open Subtitles والطبيب المجنون اخبره انه ليس كلبا بل جرذ
    Kafese bir sıçan ya da bir kokarca filan girdi sonra da kuduz çıktı, üstelik korkunç sıcaktı. Open Subtitles جرذ و ظربان أو شيئاً ما دخلوا إلى الحظيرة
    bir sıçan dadanır, iki sıçan dadanır. Open Subtitles هل حصلت على جرذ واحدة, وتحصل على اثنين من الفئران.
    Bir daha ki sefere yeniden bir hengâme isteyeceksin. Kendini başka bir sıçan olarak bulacaksın. Open Subtitles في المرة القادمة التي تريدون فيها إعادة سباق الجرذان فلتعثروا لأنفسكم على جرذ آخر
    bir sıçan dönüştü ne zaman bizim anlaşma kabul etti. Open Subtitles لقد تحولت الى جرذ عندما وافقت على صفقتنا
    Şu an bir sıçan ön kapınızdan içeriye dalsa onu büyük bir düşmanlıkla mı karşılardınız? Open Subtitles لو دخل فأر من بابك الآن فهل ستقابله بعداء؟
    Şu konuştuğum anda kapıdan bir sıçan girse yaptığınız şu lezzetli sütten ona da ikram eder miydiniz? Open Subtitles إن دخل فأر إلى هنا الآن بينما أنا أتحدّث هل كنت لتحيّيه بكوب من حليبك اللّذيذ؟
    Şu an bir sıçan ön kapınızdan içeri koşsaydı onu düşmanca mı karşılardınız? Open Subtitles لو دخل فأر من بابك الآن فهل ستقابله بعداء؟
    Ben konuşurken bir sıçan içeri doğru yürüyor olsaydı onu bir kase lezzetli sütünüzle karşılar mıydınız? Open Subtitles إن دخل فأر إلى هنا الآن بينما أنا أتحدّث هل كنت لتحيّيه بكوب من حليبك اللّذيذ؟
    bir sıçan için, cesaret aptallıktır! Open Subtitles بالنسبة للبوسوم الشجاعة تكون من الغباء
    86 milyar nörona sahip bir sıçan beyni 36 kg ağırlığında olurdu. TED إذاً، فدماغ القوارض مع 86 بليون خلية عصبية قد يزن 36 كيلوجرام.
    Tamam, onun büyük bir sıçan olduğunu biliyorsun değil mi? Open Subtitles حسنًا, إنهم يعرفون أن حيوان البوسوم مجرد فأرٍ عملاق, صحيح؟
    Ne gün ama! Bu sabah bir sıçan olarak uyandım.. Open Subtitles يا له من يوم مجنون هذا الصباح استيقظت على أننى بوسوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more