Onun sadece bir sıçan olduğunu düşünüyordum ama başından beri süper sıçanmış. | Open Subtitles | أعتقدت أنه كان مجرد جرذ ، لكنه كان أعظم جرذ طوال الوقت. |
Yani, verildi, ama özellikle belli bir sıçan yüzünden çıktı bu ceza. | Open Subtitles | أقصد بأنهم فعلوا، لكن كل ذلك كان بسبب جرذ واحد بشكل خاص |
Ancak bir sıçan yeme umuduyla karşılaşınca ağzının içinden çekiştiriyorladı. | Open Subtitles | لكن بمواجهة مشهد وجبة جرذ فقد كانت تسحبه خارج فمها |
Sanırım ya siyah bir sıçan ya da çatı sıçanı dediğimiz şey. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا كان فأراً أسوداً أو ما نطلق عليه فأر السقف |
Öyleyse, ilişkimizi de noktaladığımızı varsayıyorum. O yüzden gidiyorum çünkü bir sıçan gördüm. | Open Subtitles | لذا أعتقد أن هذا يعني الفراق لذا سأذهب من هنا لأنني رأيت للتو فأر |
Aralarında canavar ruhlular vardı, tam bir sıçan avı ve Gertie koşamaz. | Open Subtitles | هناك يبدو مثل بعض الوحوش بينهم صيد جرذ عادي وجيرتي لايمكنها الركض |
Onun sadece bir sıçan olduğunu düşünüyordum ama başından beri süper sıçanmış. | Open Subtitles | أعتقدت أنه كان مجرد جرذ لكنه كان أعظم جرذ طوال الوقت |
Kokuya bakmayın. Galiba bir sıçan ölmüş arkada. | Open Subtitles | بالنسبة للرائحة، أعتقد إنه جرذ ميت وراء الحائط. |
çılgına dönen veteriner der ki, yakala burayı, "Bu köpekbalığı değil,bu bir sıçan." | Open Subtitles | والطبيب المجنون اخبره انه ليس كلبا بل جرذ |
Kafese bir sıçan ya da bir kokarca filan girdi sonra da kuduz çıktı, üstelik korkunç sıcaktı. | Open Subtitles | جرذ و ظربان أو شيئاً ما دخلوا إلى الحظيرة |
bir sıçan dadanır, iki sıçan dadanır. | Open Subtitles | هل حصلت على جرذ واحدة, وتحصل على اثنين من الفئران. |
Bir daha ki sefere yeniden bir hengâme isteyeceksin. Kendini başka bir sıçan olarak bulacaksın. | Open Subtitles | في المرة القادمة التي تريدون فيها إعادة سباق الجرذان فلتعثروا لأنفسكم على جرذ آخر |
bir sıçan dönüştü ne zaman bizim anlaşma kabul etti. | Open Subtitles | لقد تحولت الى جرذ عندما وافقت على صفقتنا |
Şu an bir sıçan ön kapınızdan içeriye dalsa onu büyük bir düşmanlıkla mı karşılardınız? | Open Subtitles | لو دخل فأر من بابك الآن فهل ستقابله بعداء؟ |
Şu konuştuğum anda kapıdan bir sıçan girse yaptığınız şu lezzetli sütten ona da ikram eder miydiniz? | Open Subtitles | إن دخل فأر إلى هنا الآن بينما أنا أتحدّث هل كنت لتحيّيه بكوب من حليبك اللّذيذ؟ |
Şu an bir sıçan ön kapınızdan içeri koşsaydı onu düşmanca mı karşılardınız? | Open Subtitles | لو دخل فأر من بابك الآن فهل ستقابله بعداء؟ |
Ben konuşurken bir sıçan içeri doğru yürüyor olsaydı onu bir kase lezzetli sütünüzle karşılar mıydınız? | Open Subtitles | إن دخل فأر إلى هنا الآن بينما أنا أتحدّث هل كنت لتحيّيه بكوب من حليبك اللّذيذ؟ |
bir sıçan için, cesaret aptallıktır! | Open Subtitles | بالنسبة للبوسوم الشجاعة تكون من الغباء |
86 milyar nörona sahip bir sıçan beyni 36 kg ağırlığında olurdu. | TED | إذاً، فدماغ القوارض مع 86 بليون خلية عصبية قد يزن 36 كيلوجرام. |
Tamam, onun büyük bir sıçan olduğunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | حسنًا, إنهم يعرفون أن حيوان البوسوم مجرد فأرٍ عملاق, صحيح؟ |
Ne gün ama! Bu sabah bir sıçan olarak uyandım.. | Open Subtitles | يا له من يوم مجنون هذا الصباح استيقظت على أننى بوسوم |