İşler buraya nasıl vardı, hiçbir fikrim yok, ama her şeyin bir sınırı vardır. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كيف وصلنا إلى هذه النقطة، ولكن هناك حد لكل شيء. |
Kardeşimin aksine, katlanabileceğim şeylerin bir sınırı vardır ve bu benim yapacağım bir iş değil. | Open Subtitles | على العكس من أخي، هناك حد لما بوسعي تحمله وهذا الأمر، تخطى كل الحدود |
Her şeyin bir sınırı vardır. | Open Subtitles | هناك حد لكل هذا |
Ben bir kardeş gibi Aslan seviyorum, ama biliyorsun, yapmanız gereken bir adam sormak ne bir sınırı vardır. | Open Subtitles | لكن أتعرفان ، هناك حدود لما يمكن أن تطلباه من الرجل لكى يفعلها |
herşeye rağmen dostluğunda bir sınırı vardır. nerede o sınır? | Open Subtitles | علي كل هناك حدود للصداقة اليس كذلك |
Her şeye rağmen dostluğunda bir sınırı vardır, değil mi? | Open Subtitles | على كل هناك حدود للصداقة اليس كذلك؟ |
Kasaba şerifinin sorumluluklarının da bir sınırı vardır. | Open Subtitles | هناك حدود ومسؤوليات لمأمور المدينة |
İntikamın da bir sınırı vardır. | Open Subtitles | هناك حدود للإنتقام |
Şaka yapmanın da bir sınırı vardır. | Open Subtitles | هناك حدود للمزحه |
Bilimin de bir sınırı vardır. | Open Subtitles | هناك حدود للعلم |