| bir saatimiz var, kullanalim. | Open Subtitles | حسنا، لدينا ساعة واحدة لنجعلها ذات فائدة. |
| ve batıya ilerleyeceğiz. Güneş batana kadar bir saatimiz var. | Open Subtitles | سوف نتوجه رأسا الى الغرب لدينا ساعة واحدة قبل حلول الظلام |
| Dinle, hızlı hareket etmeliyiz. Bu işi yapmak için bir saatimiz var. | Open Subtitles | اسمع, علينا التحرك بسرعة لدينا ساعة واحدة لفعل هذا |
| Çalışmıyor ama bunu değiştirmek ve onları gafil avlamak için koca bir saatimiz var. | Open Subtitles | ولكن أمامنا ساعة كاملة لتغيير ذلك وخداعهم |
| Teknisyen yemekten dönene kadar bir saatimiz var. Tamam. | Open Subtitles | إن لدينا ساعه واحده فقط قبل يأتى العمال التقنيين من العشاء |
| Gün batmadan önce bir saatimiz var. | Open Subtitles | لدينا ساعة قبل أن تغيب الشمس لذلك فلنسرع |
| Bakıcı gidene kadar bir saatimiz var şimdi işten çıkarsak, çok eğlenerek kuru temizlemeciler arasında gezebiliriz. | Open Subtitles | لدينا ساعة قبل أن تُغادر الحاضنة، لذا لو غادرنا الآن، فإنّ بإمكاننا الإهتياج ونُعالج أنفسنا برحلة لمحل التنظيف الجاف. |
| Acele edelim. Defin işlemi ve ardından da sünnet için bir saatimiz var. | Open Subtitles | فلنعجّل, لدينا ساعة للجنازة, ومن بعدها الختان. |
| Hangi P.E. cihazlarinin yangin cikarabilme... .. ozelligi oldugunu bulmak icin bir saatimiz var. | Open Subtitles | لدينا ساعة واحدة لنعلم أي أجهزة الشركة العامة للإلكترونيات |
| Odaklanın. Taş çatlasın bir saatimiz var ve ne tür bir zehirle uğraştığımızı bilmiyoruz. | Open Subtitles | ركّزوا، بالكاد لدينا ساعة واحدة، ولا نعرف أيّ نوع من السموم نتعامل معه. |
| Bu andan itibaren hademe aşağıya inene kadar bir saatimiz var. | Open Subtitles | .. و عندها سيكون لدينا ساعة قبل قبل أن يصل البواب للأسفل |
| Bir saat, Leo, bir saatimiz var. | Open Subtitles | ساعة واحدة، ليو، لدينا ساعة واحدة. |
| Bakmaya devam et Reid. Hala bir saatimiz var. | Open Subtitles | استمر بالبحث ريد ما زال لدينا ساعة |
| Gün doğumuna bir saatimiz var. | Open Subtitles | لدينا ساعة واحدة حتى ضوء النهار. |
| bir saatimiz var. Şuraya bir çeki düzen verelim. | Open Subtitles | لدينا ساعة لنجعل هذا المكان آنيقاً |
| Toparlanıp Abu Dabi'den gitmek için bir saatimiz var. | Open Subtitles | لدينا ساعة واحدة لنخرج من ابوظبي |
| Ben' i beyzboldan almadan önce sadece bir saatimiz var. | Open Subtitles | أمامنا ساعة فقط قبل أن نقل (بين) من كرة القاعدة |
| Buradan çıkmak için bir saatimiz var. | Open Subtitles | أمامنا ساعة واحده للخروج من هنا. |
| Telefonunu izleyebilirler. Sadece bir saatimiz var. Ama bundan daha fazlasına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن فقط لدينا ساعه واحده نريد وقتا أكثر من ذلك |
| Yabancı bir hesaba 10 milyon dolar yatırmak için bir saatimiz var yoksa istihbaratı yayacak. | Open Subtitles | لدينا ساعه واحده لايداع 10 ملايين دولار فى حساب خارجى والا سيقوم بتسريب المعلومات |
| Mahkemeye hazırlanmak için bir saatimiz var. | Open Subtitles | لم يتبق لدينا سوى ساعة للحاق بالمحكمة |