"bir sanatçı" - Translation from Turkish to Arabic

    • فنانة
        
    • فنان
        
    • فناناً
        
    • فنّان
        
    • الفنان
        
    • كفنان
        
    • فنانا
        
    • فنانه
        
    • فنانًا
        
    • كفنانة
        
    • يمكن للفنان
        
    • فنّانة
        
    New York'ta yaşıyor ama o batılı bir sanatçı olmaya çalışmıyor. TED تعيش في مدينة نيويورك، لكنها لا تحاول أن تكون فنانة غربية.
    Hayır, Amy'yi derste seviyorum çünkü daha iyi bir sanatçı. Open Subtitles لا أنا أحب آيمي في الصف أكثر لأنها فنانة أفضل
    Bu kadın Havana'daki Latin-Amerikan tıp fakültesinde eğitim görmüş bir sanatçı. Open Subtitles تلك المرأة فنانة تدربت في كلية الطب الأمريكية اللاتينية في هافانا
    Mesela, Marc Chagall'ın trajedisini ele alalım. 1887 yılında doğmuş bir sanatçı. TED على سبيل المثال، هنا تجدون مسار مارك شاغال، فنان ولد سنة 1887.
    Diğerlerinin arasından o küçük, öldürücü iblisi tanıyabilmek için bir sanatçı, bir deli, utanç dolu, melankolik ve çaresiz biri olmalısınız. Open Subtitles يجب أن تكون فناناً أو مجنوناً، أو غارقاً فى العار والهوس واليأس كى يستطيع أن يميز أكثر الفتيات شيطنة من وسطهن
    Ateşli sevgilisi onun zengin ve zevk sahibi insanlara resim satan harika bir sanatçı olduğunu düşünüyor. Open Subtitles الجميلة تعتقد أنّه فنّان رائع يبيع لوحاته للأغنياء والذوّاقين
    Sanat satan bir hurdacı mı, hurda satan bir sanatçı mı? Open Subtitles رجل الخردة الذي يبيع فن أو الفنان الذي يبيع الزبالة ؟
    Bağımsız bir sanatçı olarak albüm yayınlamak bugün olduğundan çok daha zordu, hem bilinirlik açısından, hem de pazarlama açısından. TED إن إصدار باقة كفنان مستقل، كان أصعب بكثير مما هو عليه هذه الأيام، سواء من حيث سماعها أو مجرد توزيعها.
    Arnita Lorraine Thurston bilgisayar programcısı, eski ev işleri yardımcısı, cinsel taciz mağduru, bir sanatçı ve de bir aktivist. TED أرنيتا لورين ثورستون كانت مبرمجة كمبيوتر، عاملة منزلية سابقا ناجية من الإعتداء الجنسي فنانة وناشطة
    The Desmarets Trio, gerçek bir sanatçı! Open Subtitles عازفة الديسماريتس الثلاثي، كانت فنانة حقيقية
    Carla Brody, ünü hızla artan bir sanatçı, buradaki hayatımızın nasıl olduğunu bütün dünyaya daha kalıcı bir şekilde... ifade etmek için görevlendirildi, bu sahildeki herkesin bildiği gibi; Open Subtitles كلارا برودى فنانة ذات سمعة متنامية لقد تم تفويضنا للتعبير عن طريقتنا فى الحياة بصفة دائمة
    Santa Fe'nin 300 km ilerisinde bir sanatçı komünü! Open Subtitles إنها فنانة على بعد 200ميل شمالاً من سانتافي
    Yani, o gerçek bir sanatçı ve-- onunla aynı dili konuşuyoruz. Open Subtitles أعنى ، فنانة حقيقية و إننا نتحدث نفس اللغة
    Ayrılırken, hem bir sanatçı, hem de insancıl bir kişi... olmanın mümkün olabileceğini düşündüm. Open Subtitles عند مغادرتي فكرت بالأمر من الممكن أن أكون إنسانية و فنانة
    Ancak bir sanatçı bu kadar güzel bir varlığa dokunabilir. Open Subtitles فقط فنان يسمح له أن يلمس عمل جميل مثل هذا
    O bir sanatçı. Kuru çürük var diyorsa, kuru çürük var birader. Open Subtitles إنه فنان و إذا قال يوجد عفن الجفاف فكلامه صحيح, يا أخى
    Baba ünlü bir sanatçı olamadığım için üzgünüm. Beleşe konamayacaksın. Open Subtitles أبي، آسف لأنني لن أصبح فناناً مشهوراً تسرق منه المال
    Gerçek bir sanatçı olmayan bir adamı sevebilirim... ama gerçek bir adam olmayan bir sanatçıyı sevemem. Open Subtitles يمكننى أن أحب رجلاً إذا لم يكن فناناً حقيقياً و لكن لا يمكننى أن أحب فناناً إذا لم يكن رجلاً حقيقياً
    Basit bir taklitçiyi izleyen, gerçek bir sanatçı gibi taa ki korku, inanmanı sağlayana kadar. Open Subtitles فنّان حقيقي يراقب مقلداً رخيصاً حتى جعلكَ الخوف تصدّق الأمر
    Sanatçının sıkıntı çeken bir sanatçı olması beklentisindeyiz. TED نتوقّع غالبًا أن يكون الفنان فنانًا مكافحًا.
    Yani bir sanatçı - bir mimar - olarak hala hayattayken bir sembol ve bir efsane haline gelmek inanılmaz birşey. TED أعني مذهلة كفنان.. كمهندس معماري.. فقد أصبحت رمزاً وأسطورة زمانك
    Ve burada gördüğümz şeyin açıklaması da Marc Chagall'ın Nazi Almanyası'nda Yahudi bir sanatçı olmaından kaynaklanıyor. TED وبالطبع، ما ترونه هو حقيقة كون مارك شاغال فنانا يهوديا في ألمانيا النازية.
    Bugün sizlerle İranlı bir sanatçı olarak İranlı kadın bir sanatçı olarak sürgünde yaşayan İranlı kadın bir sanatçı olarak verdiğim mücadeleyi paylaşacağım. TED القصة التي أريد أن أشاركها معكم اليوم هو تحدي كوني فنانه إيرانية، كفنانة إيرانية، كفنانة إيرانية، تعيش في المنفى.
    kırsalda yaşayan biri olmaya karar verebilirsiniz ve ben de siyah çorap giyen, şehirde yaşayan, donut seven bir sanatçı olmaya karar verebilirim. Zor seçimler karşısında ne yaptığımız TED من الممكن أن تقرر أن تكون لابسًا للجوارب الوردية، عاشقًا للحبوب، مصرفيًا يعيش في الريف، ومن الممكن أن أقرر أن أكون لابسًا للجوارب السوداء، حضريًا، فنانًا يعشق الكعك المحلى.
    bir sanatçı bir sivrisinekte başkalarının görebileceğinden... daha fazla güzellik görebilir. Open Subtitles يمكن للفنان أن يرى الجمال بشكل أفضل يرى الأشياء بشكل أجمل من الآخرين
    Bir nevi açıkladı da. O zaman bir sanatçı olmak istediğime karar verdim. Open Subtitles عندها تيقنتُ أنّي أردتُ أن أكون فنّانة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more