"bir savaşta" - Translation from Turkish to Arabic

    • في معركة
        
    • في الحرب
        
    • في المعركة
        
    • في حرب
        
    • أنت لا تخوض معركة
        
    • في معركةٍ
        
    • حرب غبية
        
    Erkek kardeşinizi, babanızı kızınızı, oğlunuzu, karınızı canlı olarak bir savaşta izlemekte olduğunuzu hayal edin ve hiçbir şey yapamadığınızı. TED تصور ان تشاهد ابنك .. والدك هكذا .. في هذا الموقف في معركة جارية ولايمكنك ان تقوم باي شيء
    Bunlar ayrıca ergenleri ve ebeveynleri kendi vücutlarına karşı aslında kazanılamayacak bir savaşta karşı karşıya getiriyor. TED إنها تضع المراهقين وأباءهم في معركة خاسرة منذ البداية ضد أجسادهم.
    Ancak, gerçek bir savaşta bunu yapamazsınız, vurulursunuz. TED ولكن في الحرب الحقيقة لا يمكنك القيام بذلك فذلك سيمكن الاعداء من اسقاط الطائرة
    - Yaklaşan bir savaşta asker olduğunuzu mu? Open Subtitles ظننت أنه من المفترض أن نكون جنوداً في الحرب القادمة؟
    Her şeyden evvel, atı yokmuş çünkü atı bir savaşta öldürülmüş. Open Subtitles أولاً ، لم يكن لديه حصان لأن حصانه قُتل في المعركة
    Şu an büyük bir savaşta olduğumuzu söyleyebilirim ve aslında bu savaşı kaybediyoruz. TED نحن في حرب حقيقية في الوقت الحالي، وهي حرب نحن خاسرين فيها بالفعل.
    bir savaşta değilsin, değil mi? Open Subtitles أنت لا تخوض معركة أو ما شابه، صحيح؟
    Bencil bir savaşta sayısız masumun ölümüne yol açabiliriz. Open Subtitles أن نتسبّب بموت عدد لا يحصى من الأبرياء في معركة عبيثة
    Kocaman bir savaşta. Ve biz de zamanda geriye gidip onları uyarmaya çalışıyorduk. Open Subtitles في معركة كبيرة ، و نحن نحاول العودة في الزمن لتحذيرهم
    Evet tabi, lisede sınıfın en az %10 u başka bir savaşta savaşmak istemiyor. Open Subtitles صحيح 10 بالمئة من فصول الثانوية لدينا غير متواجدين للقتال في معركة أخرى
    Aynen. Kan, öfke ve intikamla dolu bir savaşta doğdun. Open Subtitles تماما، لقد ولدت في معركة مليئة بالدم و الغضب و الإنتقام
    Bu savaşçı çocukları, böylesine büyük bir savaşta eğitmenin en kötü yanı etlerinin vücutlarından ayrılması değil. Open Subtitles أسوأ شيء عند علاج الفتيان المحاربين في الحرب العظيمة لم يكن في كون أجسادهم ممزقة
    Ben bir savaşta olabilirdim ama o da mücadele veriyordu. Kendisiyle. Korkularıyla. Open Subtitles ربما أكون لوحدي في الحرب" "ولكنكِ أيضاً تقاومين نفسكِ ، وهي خائفة
    Gerçek bir savaşta kalabalık olan taraf kazanır. 10'da dokuz böyledir. Open Subtitles في الحرب الحقيقة, الجانب الذي لديه عدد أكبر ينتصر بنسبة تسع مرات من أصل عشرة
    Böyle büyük vatanseverlik sergilenen bir savaşta bu misyonun bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Open Subtitles أشعر بالفخر لمشاركتي في هذه المهمة في الحرب الوطنية الكبرى
    Onlar benden büyük bir savaşta uçmamı istiyorlar. Ne yapmalıyım? Open Subtitles يريدونني أن أطير في المعركة ما عليّ أن أفعل؟
    Halkımı kazanamayacakları bir savaşta feda edemem. Open Subtitles أنا لن أرسل شعبي إلى موتهم في المعركة التي لا يمكن أن نربحها.
    Ama bu günlerde kaç tane samuray kılıcını gerçek bir savaşta kullanıyor ki? Open Subtitles لكن هذه الأيام. كم عدد الساموراي الذين يستخدمون سيوفهم في المعركة الحقيقية؟
    Oğlum gelecekte Skynet'e karşı yürütülen bir savaşta insanlara liderlik edecek. Open Subtitles في المستقبل ابني سيقود البشرية .. في حرب ضد سكاي نت
    Ama, kokuşmuş bir savaşta, iyi asker olamazsınız, efendim. Open Subtitles لكني لااستطيع ان اكون جندي صالح في حرب قذرة
    Ama 40 yıldır hiçkimse Avrupa'daki büyük bir savaşta yer almamıştı. Open Subtitles ولكن لم يقاتل أحد في حرب كبرى في أوروبا منذ أكثر من 40 عام.
    bir savaşta değilsin, değil mi? Open Subtitles أنت لا تخوض معركة أو ما شابه، صحيح؟
    Öyle bir savaşta elimizden bir şey gelmez. Open Subtitles لا يُمكننا تقديم شيء ذي فائدة في معركةٍ كهذه.
    Oğlum tamamen anlamsız bir savaşta öldü. Open Subtitles ولدي مات في حرب غبية جدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more