"bir sesle" - Translation from Turkish to Arabic

    • بصوت
        
    Dünyaya tek bir sesle konuştugumuzu gösterecek, yeni bir ses, ha? Open Subtitles هذا يدعم تحالفنا، يقول للعالم أننا نتكلم بصوت واحد، صوت جديد،
    Robot sentetik bir sesle konuştu, sizi antrenör ve hastalar örnek alınarak hazırlanan bir diyaloğa dahil etmek için. TED و تكلم الروبوت بصوت صناعي لتضمينك في حوار التدريب على غرار المدربين و المرضى و هكذا
    Bize en küstahça tutkularımızı şaşırtmaya muktedir bir sesle "biz biri diğerinden daha iyi olmayan çokluğun biriyiz "diye seslenir. TED [هذا] يدعونا، بصوت قادر على إذهال أكثرعواطفنا تجرؤًا، ذلك لأننا واحد من عديد، لسنا بأفضل من الغير داخله بأي مقياس."
    Sonra şaşırtıcı derecede sakin bir sesle en sevdikleri ninniyi söylemeye başladı. TED وبعدها بصوت هادئ جدّا، بدأ في غناء مقطوعتهم المفضلة.
    O yüzden de bu role uymak için başka bir kimliğe bürünürdüm: Daha kalın bir sesle konuşur, el hareketlerime dikkat ederdim. TED لذلك أنا اختلقت شخصية للمكتب لتناسب الدور: كنت أتحدث بصوت أعمق، وأحاول صنع حركات بيدي.
    Sonra içeri geldi. Monoton bir sesle ve sertçe çünkü bizimle daha önce hiç konuşmamıştı. Open Subtitles ثم جاء وقال لنا بصوت رتيب وبلهجة غير لطيفة
    Neredeyse duyulmayacak kadar silik bir sesle bana korkmamamı ve bir şey söyleyeceğini söyledi. Open Subtitles وقالت بصوت خافت وغير مسموع لا تخف,وأنها لديها شىء لتخبرنى به
    Alçak bir sesle, "Her şeyi yakıp yıkacaklar" dedi. Open Subtitles ، إنهم سيحطمون كل شيء .هكذا قالت بصوت منخفض
    Bu gece çok farklısın, yeni bir sesle konuşan farklı bir insan gibisin. Open Subtitles أنتي مختلفة جداً الليلة,كشخص آخر يتحدث بصوت جديد
    Teyzemin papağan yutmuş bir kedisi vardı ve senin gibi kulağa hoş gelen bir sesle bütün gün çığlık atardı. Open Subtitles لأستطيع أن أدفئ قدماي عمتي لديها تلك القطة التي ابتلعت الببغاء وبكت طيلة اليوم بصوت عذب كصوتك
    Sonra ben, kendime bile yabancı gelen bir sesle: "Kimse beni terkedemez" dedim. Open Subtitles عندها قلت، بصوت غريب عليّ: لا أحد يهجرني.
    Işığı aç, yumuşak bir sesle konuş, hemen başına geliverirler. Open Subtitles اضيء الانوار واتكلم بصوت خافت وستمضي الامور بخير
    Asla unutamayacağım bir sesle okudu bana o sözcükleri. Open Subtitles قرأت لى الكلمات بصوت لم أقدر أبدا على نسيانة
    Şunu bilmenizi isterim ki transa geçtiğimde ne söylersem ağzımdan çok kısık bir sesle çıkacak. Open Subtitles أريدكم أن تعرفوا أن أي شئ أقوله عندما أكون في تناغم سيكون بصوت ضعيف جداً.
    - Eğer ararlarsa, senden hasta bir sesle konuşmanı istiyorum. - Evet, tamam. Open Subtitles و اذا رن التليفون , أريدك أن ترد بصوت مريض حسناً
    Biçimsiz bir sesle kızınız hakkında olumsuz şeyler söyleyen birinden? Open Subtitles أيّ شيء من شخص ما بصوت مشوه يقول أشياء سلبية حول إبنتكم؟
    Eğer bir şey söyleyeceksen geri geri yürürken tiz bir sesle söyle. Open Subtitles إذا كان لديك شيء لتقوليه فقوليه بصوت ذو نبرة عاليه أثناء مشيك للخلف
    Onun duyabileceği kadar yüksek bir sesle. Open Subtitles بصوت عال بما فيه الكفاية لجعلها تسمعني حقّاً.
    Sözleri bildiğiniz kadarıyla ama yüksek ve net bir sesle. Biriyle eşleşin. Open Subtitles طالما أنك تعرفين الكلمات ويمكنك غنائها بصوت عال وواضح
    Telefonumla ses kaydı yaptım, sakin ve kendine güvenen bir sesle zam isterken. Open Subtitles لقد سجلت صوتي على الهاتف وأنا أطلب زيادة بصوت هادئ وواثق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more