| bir sevgilisi var ama evlenemediler. | Open Subtitles | لديه صديقة ولكنّهم لا يستطيعون الزواج |
| Yeni bir sevgilisi var. | Open Subtitles | لديه صديقة جديدة. |
| Annemin yeni bir sevgilisi var ve adamın, çocuğu olduğunu öğrenmesini istemiyor. | Open Subtitles | أمي لديها صديق جديد، ولا تريده أن يعرف بأن لديها أولاد، |
| Bildiğiniz bir sevgilisi var mıydı? | Open Subtitles | هل تعرفين إذا كان لديها صديق ؟ |
| - Annemin yeni bir sevgilisi var. | Open Subtitles | هذا صحيح، والآن أمي لديها عشيق جديد. |
| Galiba yeni bir sevgilisi var. | Open Subtitles | أعتقد ان لديها عشيق جديد |
| Dylan gayet iyi. Ciddi düşündükleri bir sevgilisi var. | Open Subtitles | إنه يبلي بلاءً حسناً، لديه حبيبة والأمر جدّي |
| Kavga gürültü ayrıldıkları eski bir sevgilisi var ama o da G7 ayaklanması sırasındaymış. | Open Subtitles | لديها حبيب سابق ولكن كان ذلك سابقاً في أعمال الشغب |
| Oğulları Los Angeles'ta ilçe plajında ve limanında çalışmış ve Mary Clark adında bir sevgilisi var ki şimdi onu görmeye gidiyoruz. | Open Subtitles | الوالدين في حالة إنكار إبنهما يعمل في شاطئ و ميناء لوس أنجلوس (و لديه صديقة (ماري كلارك |
| - bir sevgilisi var.. - Evet, Finley. | Open Subtitles | وهو لديه صديقة حميمة |
| Yeni bir sevgilisi var. | Open Subtitles | .لديه صديقة جديدة الآن |
| Demek, April'i seviyorsun ve kızın yeni bir sevgilisi var, öyle mi? | Open Subtitles | إذاً أنت تحب (ابريل) وهي لديها صديق جديد، صحيح؟ |
| Jenna'nın mal bir sevgilisi var. | Open Subtitles | جينا لديها صديق لعين |
| Annemin yeni bir sevgilisi var. | Open Subtitles | أمي لديها صديق أحمق جديد. |
| Artık bir sevgilisi var. Olur o kadar. | Open Subtitles | لديها عشيق جديد , أفهم الوضع |
| Sarah Tran'ın bir sevgilisi var. | Open Subtitles | ـ(سارّة تران) لديها عشيق |
| Aynı Tommy işte. Yeni bir sevgilisi var şimdi. | Open Subtitles | تعرفين نفس (تومي) القديم لديه حبيبة جديدة |
| Geç kaldın, onun bir sevgilisi var. | Open Subtitles | لقد فات الأوان لديها حبيب الآن |