O üç kağıda getirmeye çalıştığımız tamamen başka bir sigorta şirketiydi. | Open Subtitles | وكان ذلك على التأمين شركة مختلفة تماما كنا نحاول للاحتيال. |
Gerçek bir yeteneğide görmezden gelemezler. Kuzey Carolina'da bir sigorta ekibinde sürücü olarak bulunuyordum. | Open Subtitles | كنت أقود للحصول على التأمين لوصول الطاقم الى ولاية كارولينا الشمالي |
Poliçen bittiğinde, bir sigorta acentesiyle karşılaşıyorsan, bu bir tesadüftür. | Open Subtitles | مقابلة موظف شركة التأمين يوم انتهاء بوليصة التأمين تكون صدفة |
bir sigorta şirketinin ve kuyumcunun güvenlik kameraları kaçış güzergâhlarının bu olduğunu doğruluyor ama bu noktadan sonrasını bilemiyoruz. | Open Subtitles | والكاميرات الأمنيّة من شركة التأمين ومتجر المجوهرات أكّدت أنه كان طريق الهروب، لكن من هذه النقطة، ليس لدينا شيء. |
Bu sadece bir sigorta poliçesi. Umarım bunu yapmamıza gerek kalmaz. | TED | الآن , ذلك يعتبر وثيقة تأمين . أنت تأمل أن لا تحتاج أن تفعل ذلك. |
Hayatında istatistiksel bir sigorta olasılık tablosu okudun mu? | Open Subtitles | بالله عليك,أنت لم تقرأ وثيقة تأمين فى حياتك,أليس كذلك؟ |
O zaman o tarafa gidiyoruz. Ama önce bir sigorta lazım. | Open Subtitles | إذا فهذه فرصتنا، إنّنا نحتاج شيئاً من التأمين أوّلاً، هيّا. |
Oradaki insanlar işinin erbabı ve benim bir sigorta poliçem yok. | Open Subtitles | أجل، إنها جميلة الناس هناك يعلمون ما يفعلونه لكن ليس لديّ أيّ تأمين صحّي |
Eski bir sigorta eksperi neden hakkında soruşturma yürütülen biriyle poker oynuyor? | Open Subtitles | واسع إسمح لي بإعادة الصياغة لماذا يقم عميل تأمينات سابق بلعب البوكر مع الشخص الذي لديه تحقيق مفتوح للتأمينات؟ |
Ama onlara karşı bu konuda masaya oturmadan önce kendimize bir sigorta hazırlamamız akıllıca olur diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن من الحكمة تدبير خطة تأمينية |
Aynı zamanda Kaliforniya'daki bir sigorta dolandırıcılığı vakasında şüpheliymiş. | Open Subtitles | هي أيضا شخصية لديها أهتمامات (بالتحايل على التأمين على الحياة في (كاليفورنيا |
Harika olurdu ama bir sigorta şirketini böyle kandıramazsın. | Open Subtitles | هذا رائع, ولكنك لن تستطيع خداع شركة التأمين هكذا |
Bu arada aklında bulunsun, kalp krizi geçireceksen bir sigorta şirketinin yılbaşı partisinde geçir mutlaka. | Open Subtitles | تبيّن أنّه إن كنتَ ستصاب بأزمة قلبية أن تصاب بأزمة قلبية في حفلة شركة التأمين ستكون فكرة رائعة |
O öldü ve büyük bir sigorta parası bıraktı. | Open Subtitles | لقد ماتت الأم و خلفت ورائها وثيقة تأمين غالية |
Her neyse, büyük bir sigorta poliçesi vardı, tamammı, | Open Subtitles | على أية حال, كان هناك وثيقة تأمين كبيره لذلك 000 |
Şişeyi çalarsak, adamın eline koca bir sigorta ödemesi uzatmış oluruz. | Open Subtitles | إذاً،،اذا كنا سنسرقها انااقصد نحن فقط كأننا نعطيه شيكات مليئة بالدراهم من التأمين |
Benim bir sigorta poliçem yok. Benimle evlenirsin diye düşündüm. | Open Subtitles | ،لكن ليس لديّ أيّ تأمين صحّي لذلك فكّرت لربّما بإمكانك أن تتزوّجني |
Dediğim gibi ben yalnızca bir sigorta satıcısıyım. | Open Subtitles | ..لأن كما قلت أنا مُجرد بائع تأمينات وحسب |
Bunun bir sigorta olacağını söylemiştin. Ben senin geleceğini korumaya çalışıyorum. | Open Subtitles | قلت إن هذه ستكون خطة تأمينية |